Manşet

Güneş, “22 farklı etnik kökene sahip vatandaşlar aynı hak ve hukuka sahip”

Adalet ve Kalkınma Partisi Uşak Milletvekili Dr. İsmail Güneş, Millî Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde Türk ve Kürt kökenli vatandaşların arasında ayrımcılık yapılmadığını ve Kürt vatandaşların terör örgütlerine aldanmamaları gerektiğini ifade etti.

Adalet ve Kalkınma Partisi Uşak Milletvekili Dr. İsmail Güneş, Millî Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerine yaptığı konuşmada; “Türk Silahlı Kuvvetleri her zamankinden daha güçlü ve etkindir. Güçlü Türk ordusu sadece Türk milletimiz için değil aynı zamanda dost ve kardeş ülkeler için de kendilerini güven ve huzur içinde hissetmelerini sağlamaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda bu millete önderlik etmiş, komutanlık yapmıştır. Bu aziz millet onu önderi olarak ve komutanı olarak bilmiş ve onun arkasında askerlik yapmıştır ve bu neticede de ülkemiz düşmanlardan temizlenmiş, ülkemiz kurtulmuştur. ‘Mustafa Kemal'in askerleriyiz’ sözü birilerinin tekelinde olmadığı gibi bir grubun ikbali ve çıkarları için kullanılmasının son derece yanlış olduğunu düşünmekteyim. Antalya Dem Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç çok farklı bir konuşma yaptı. Ben bu konuşmadaki fikirlerin kendi fikirleri mi olduğunu, partililerin fikirleri mi olduğunu bilemiyorum” dedi.

22 farklı etnik kökene sahip vatandaşların hepsinin aynı hakka ve hukuka sahip olduğuna değinen Milletvekili Güneş; “Ülkemiz 40 yıldan beri terörle mücadele etmektedir. Terör yüzünden binlerce sivil ve asker kaybetmişiz ve çok büyük ekonomik külfetlere katlanmışız. Peki soruyorum biz bu terör olayını niçin yaşıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bir kişi vali olabiliyor, doktor olabiliyor, komutan olabiliyor, milletvekili olabiliyor, bakan olabiliyor, cumhurbaşkanı olabiliyor. Herhangi bir ayrımcılık burada yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında da bizi etnik kökenden ayıran herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm vatandaşlar eşit yurttaşlık haklarına sahiptir. Bugün Türkiye'de Türklerin olup da Kürtlerin olamadığı herhangi bir makam var mıdır? Gidemediği herhangi bir yer var mıdır? Satın alamadığı herhangi bir mülk var mı? diye baktığınız zaman burada hiçbir eşitsizliğin olmadığını görüyoruz. Ülkemizde tam 22 tane farklı etnik köken var. Ülkemizde cumhuriyetin kurulmasıyla beraber ulus devletine geçmiş ve tüm vatandaşlarımız Türk milleti adı altında bir üst kimlikle tanımlanmıştır. Ancak onun altındaki 22 etnik kökenden gelen vatandaşların hepsi aynı hakka ve hukuka sahiptir” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında antidemokratik uygulamaların olduğunu ve AK Parti İktidarında daha önce problem olan resmî kurumlarda Kürtçe konuşamama, Kürtçe isim verememe, Kürtçe şarkı söyleyememe, yerleşim yerlerinin ismini değiştirilmesi gibi sorunların ortadan kalktığını belirten Milletvekili Güneş; “Cumhuriyet ilk kurulduğu yıllarda bazı antidemokratik uygulamalar olmuştur. Bunu inkâr etmiyoruz. Bu antidemokratik uygulamalar sadece doğu illerinde değil batı illerinde de olmuştur. Şapka Kanunu yüzünden İskilipli Atıf Hoca'nın asılması gibi pek çok olumsuz örnekler yaşanmış aynı şekilde batı illerinde de yerleşim yerlerinin isimleri değiştirilmiştir. Türklerle Kürtler uzun yıllar kardeşçe yaşamışız ve birlikte mücadele etmişiz. Kız alıp kız vermişiz ve birbirimize kenetlenmişiz ve kardeş olmuşuz. AK Parti iktidarıyla beraber daha önce problem olan resmî kurumlarda Kürtçe konuşamama, Kürtçe isim verememe, Kürtçe şarkı söyleyememe, yerleşim yerlerinin ismini değiştirilmesi gibi problemler ortadan kaldırıldığı gibi Kürtçe dil kursları açıldı. TRT Kürdi Kuruldu. Üniversitelerde Kürk Dili Edebiyatı bölümleri kuruldu. Kürtçe seçmeli ders haline getirildi. Kürtçe savunma hakkı verildi. Yerel yönetimlerde, yerel dillerde hizmet sunabilme imkânı getirildi. Kürt kardeşlerimizin, Türk kardeşlerimizin de olduğu gibi ve başka etnik kökenli kardeşlerimizin de gibi mutlaka problemleri vardır. Ancak bunu Kürt sorunu olarak ifade etmek son derece yanlıştır. Bunu Kürt sorunu olarak ifade etmek Kürt kardeşlerimizi problem olarak görmek demektir. Kürt kardeşlerimizin de mutlaka sorunları vardır. Bu sorunları çözmek hepimizin elindedir” sözlerini kullandı.

Kürt vatandaşların terör örgütlerine geçit vermemesi gerektiğine yönelik açıklamada bulunan Milletvekili Güneş; “Kürt kardeşlerimizin yaşadığı bazı mağduriyetleri fırsat bilerek Türkiye düşmanı bazı terör örgütleri, PKK'yı kurdurarak Kürt kardeşlerimizin de milliyetçilik duygularını kullanarak sanki Kürtlerin hakkını koruyormuş gibi yaparak Türkiye'ye zarar vermektedir. PKK olsun, YPG olsun, diğer terör örgütleri olsun, bunların arkasında kim var? Ona bakmak lazım. Bunların arkasında Amerika vardır, İngiltere vardır, Avrupa Birliği ülkeleri vardır. Emperyalist güçler vardır. Peki bu ülkeler niçin bu terör örgütlerini desteklerler? Kürtleri çok sevdikleri için mi destekler? Hayır. Müslüman olduğu için asla Kürtleri sevmezler ve desteklemezler. Bunlar sadece Türkiye düşmanı oldukları ve Türkiye aleyhine oldukları için onları desteklemektedirler. 1980’li yıllarda Irak'ın Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin vardı ve Amerika Birleşik Devletleri destekliyordu. İran'a saldırması için teşvik edildi. İran'a saldırdı, savaş sekiz yıl sürdü. Bir milyon insan öldü, iki milyon insan yaralandı. Ekonomik zayiata sebep oldu. Saddam Hüseyin’in Kuveyt’e girmesine vesile olundu ve Irak'a Amerika Birleşik Devletleri girdi ve tarumar etti. Devlet kurma vaadi verenler, bu hayalleri kurduranlar sizlerle işi bittikten sonra diğer ülkelere ne yaptılarsa aynısını size yapacaklardır. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Ana dilde eğitim, masum bir istek gibi görünebilir. Ancak bu birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozabilir. Bunu sağlamamız mümkün değildir” ifadelerine yer verdi.

Kürt vatandaşların sorunlarının mecliste görüşülmesi gerektiği ve terör örgütlerinden etkilenmemeleri gerektiği hususunda Milletvekili Güneş, “Eyalet sistemi ülkemize uygun bir yapı değildir. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde olan eyalet sistemi daha önceden olduğu için eyalettir. Biz bir üniter yapıyı kurmuşuz. Dolayısıyla da bu yönde atacağımız tüm adımlar ülkemizin bölünmesine neden olacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu sorunun çözülmesi için, insanlarımızın ölmemesi için, kardeşliğin yeniden tesis edilmesi için, hukuk süreci adı altında bir süreç yürüttü. Tüm zorluklarına rağmen ve tüm tehlikelere rağmen bu adımları attı. Ancak bu dönemi değerlendiremeyen o günün muhalefet partisi tercihini Türkiye'den yana kullanmak yerine PKK'dan yana kullandı ve kaybeden onlar oldu. Bu süreçten sonra Türkiye Cumhuriyeti istemedikten sonra herhangi bir hak elde etmeniz mümkün mü? Mümkün değil. Tüm sorunlarımızı Türkiye Cumhuriyeti Meclisi altında görüşebilmemiz lazım. Bir ayağı dağda bir ayağı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde siyaset yapılmaz. Sizin tercihinizi yapmanız lazım. Ya dağdasınızdır ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndesinizdir. PKK'nın Türkiye'ye yönelik olan emellerini elinizin tersiyle itmeniz lazım. ‘Diğer terör örgütlerinin etkisinden de kurtulacağız’ demeniz lazım ki o zaman biz sizinle görüşebilelim” dedi.