Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Fotoğrafçısı Alp Arslan Dur, doğal bir güzellik Uşak Ulubey Kanyonu’nun fotoğraflarını Uşaklı vatandaşlara sundu. Fotoğraflarda gördüğünüz Uşak Ulubey Kanyonu, dünyanın en uzun ikinci kanyonu olarak bilinmektedir. Uşak il merkezine 33 kilometre uzaklıkta bulunan kanyon boyunca, Antik Dönemden kalma su kanalları, kaya mezarları ve mağaralar yer alır. Ayrıca Hristiyanlığın Montanizm tarikatının merkezi olan Pepouza Antik Kenti de kanyonun içerisindedir. Eskiden Ulubey Kanyonunun doğu kısmında bulunan kaynak suyunu Pepouza Antik Kentine getirmekte kullanılan Clandras Su Kemeri de kanyondaki önemli tarihi kalıntılardandır.
Kanyondaki camdan yapılmış seyir terası ziyaretçilere, yerden 150 metre yükseklikte eşsiz kanyon manzarasını izleme ve kanyon içinde yürüme imkânı sunar. Ekstrem spor sevenler için Macera Park, kamp ve karavan tutkunları içinse kanyon içinde ayrılmış kamp alanları bulunmaktadır. Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan kanyon, son zamanlarda doğa fotoğrafçıları ve düğün fotoğrafçıları için de popüler bir mekân haline gelmiştir. Kanyonda Uşak’a özgü yöresel halı ve kilim satış ofisleri ile yöresel yemeklerin tadılabileceği kafe ve restoranlar da yer almaktadır. Uşak lavanta bahçeleri, kanyona yaklaşık üç kilometre mesafededir. Dünyanın en uzun ikinci kanyonu olmasının yanında kanyon içinde en çok tarih barındıran tek ve eşsiz kanyondur.
Ulubey Kanyonu, Uşak ilinin Ulubey ilçesi sınırları içerisinde bulunan kanyondur. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 27 Haziran 2013'te tabiat parkı ilan edilmiştir. Kanyondan Ulubey Deresi ve Banaz Çayı'nın geçmesi nedeniyle flora ve fauna bakımından zengindir. Kanyon 3.zamanın sonlarından 4.zamanın başlarına kadar geçen oluşum sürecinde tektonik hareketlerden etkilenmiş ve günümüzde Ege Bölgesi’nde yer alan Horst-Graben yapı şeklini ulaşmıştır. Büyük Menderes Grabeni’nin çökmesi, karstik oluşum süreciyle kanyonun oluşumunun bağlantılıdır. Büyük Menderes Grabeni’nin de gerçekleşen en az üç çökmesi ile birlikte aşındırma hareketleri başlamıştır. Böylece Ulubey Deresi ve Banaz Çayı’nın da geçtiği yerlerde derin menderes vadiler oluşmuştur.
