Mollahüseyinoğlu, “Aile hekimliğinin asıl kuruluş amacı halk sağlığını korumaktır”
Mollahüseyinoğlu, “Aile hekimliğinin asıl kuruluş amacı halk sağlığını korumaktır”
(ÖZEL HABER) - Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 30 Ekim 2024 Çarşamba günü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan değişiklikler kapsamında Uşak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hasan Mollahüseyinoğlu açıklama yaptı.
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldığını belirten Uşak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hasan Mollahüseyinoğlu yaptığı açıklamada; “2016 yılında başlayan yaklaşık 16-17 yıldır aile hekimliği süreci var. Asıl amaç; halkımızın sağlık hizmetini birinci basamaktan alsın diye yapılan bir uygulamadır. Ancak bugüne kadar istenilen düzeyde uygulanamayan bir yapının son dönemlerde özellikle kontrolden uzaklaşması sebebiyle bakanlığımız tarafından yönetmelikte birkaç değişiklik yapılarak bundan öncelikli olarak halkımızın yararlanması isteniyor. Bu değişikliğin aile hekimlerine bir yük getirebileceği düşüncesiyle onların üzerindeki yükü rahatlatmak için onlara da bir ekonomik açıdan bir düzenleme gerçekleştirildi” dedi.
Aile hekimlerinin asıl görevinin hastalıkların taramalar sonucu önceden tespit edilmesi ve takip edilmesi olduğuna değinen Mollahüseyinoğlu; “Aile hekimliğinin asıl kuruluş amacı halk sağlığını korumaktır. Bulaşıcı hastalıklar, toplumsal hastalıklar olsun bunların hepsinin üzerinde bir koruyucu vasfı olsun diye dünyada en çok aile hekimliğinden beklenen kazanç; sonraki hastalıklarla ilgili hazırlıklı olmak. Bugün dünyanın en önemli gelişmiş ülkeleri de dahil şöyle bir durum var; tarama yapılara, hastalık ilerlemeden kontrol altına alınıyor. Akciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri, rahim kanseri vb. birçok kanser çeşidi var. Bunlar önceden tespit edildiği zaman önlemi alınıyor ve sonrasında hasta büyük bir sağlık sorununa karşı koruma altına alınmış oluyor. Hekimlere, hastalıkların önceden tespit edilmesine yönelik bir ön düzenleme getiriliyor ki hekimler de bu işi sahiplensin” şeklinde konuştu.
Aile hekimlerinin maaşının artacağını ve 15 Aralık’a kadar beklemeleri gerektiğini ifade eden Mollahüseyinoğlu; “Aile hekimleri bugüne kadar belli bir nüfus üzerinden ücretlendirme alıyorlardı. 4 bin nüfusa bakmakla yükümlü aile hekimlerinin nüfus sayısı 3 bin 500’e düşürüldü, ilerleyen dönemde de 2 bin 500'e kadar da indirilecek. Aile hekimiyle baktığı nüfus aslında bir aile gibi bütünleşecek, aidiyet olacak. Bu şekilde Avrupa'da gelişmiş ülkelerde uygulanan aile hekimliği sisteminin Türkiye'de de istenilen düzeye gelmiş olacak. Uşak’ta aile hekimi sayısı nüfusa göre artacak. İş yüküne göre de maaşlar da artış görülecek. İlk maaşları aldıkları zaman aile hekimlerinin aynı reaksiyonları devam etmeyecek. Aile hekimleri 15 Aralık'a kadar beklesinler” sözlerini kullandı.
Aile hekimlerine gerekli bulduğu hastalar için hastaneden randevu verme hakkı sunulacağını belirten Uşak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hasan Mollahüseyinoğlu; “ Uşak Eğitim Araştırma Hastanesi'ne burnu akan da gidiyor, kanser hastası da gidiyor. Aynı hastanede bir de Eğitim Araştırma vasfı var. Buranın kaldırdığı iş yüküne baktığımız zaman oradan alınan hizmeti ya da oranın verdiği hizmeti ister istemez etkiliyor. İnsanlar ben randevu alamıyorum diye sistemde bulunuyor ancak çok rahatlıkla eğitim araştırma hastanesine gelip benim boğazım ağrıyor diye muayene olabiliyor. Randevular hemen doluyor ancak insanlara sağlık hizmeti sunuluyor, randevu olmadan hastaneden sıra alarak muayene gerçekleştiriliyor. Bu yeni uygulamada aile hekimlerine bir hak daha verilecek. O da şu; randevuların bir kısmı aile hekimlerine ayrılacak. Aile hekimleri artık ciddi gördüğü hastaları hastaneden randevu verip sevk edebilecek. Hasta hiç uğraşmadan gidip hastanede randevusunu alabilecek” dedi.
Gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilmesi için aile hekimlerinin, hastaların isteği doğrultusunda ilaç yazmaması ve bu ilacın neden yazılmadığı hususunda hastaların bilinçlendirilmesine yönelik Mollahüseyinoğlu; “İlaç yazma ile ilgili bir durum var. ‘İlaç yazma hakkımız elimizden alındı’ şeklinde aile hekimlerinden bir geri dönüş var. Aslında 3 grup ilaç var. Bunlardan birisi antibiyotik, dünyada en kontrolsüz antibiyotik yazan ülkeyiz. İkincisi ağrı kesici, üçüncüsü de mide ilaçlarından bir grubudur. Burada maliyet hesabı yapılmamış. Yapılan hesap şu; antibiyotik ilaçları yazılması kontrol altına alınmak zorundadır. Çünkü şu anda yazılan antibiyotiklerin büyük bir kısmı vücudumuzda direnç kazanmıştır ve işe yaramıyor. Antibiyotik insanlara böyle kontrolsüz bir şekilde verildiği zaman bir müddet sonra ona karşı vücutta direnç gelişiyor. Mide ilaçlarından bir grup ilacı insanlar ağrı kesici gibi kullanıyor. Bu ilaçlar ağrı kesici değil ve ağrı kesici yerine kullanılmamalıdır. Hekimler şunu çok iyi biliyor; bu ilaç iki haftalık kullanılan bir ilaçtır. İki haftada bu ilaç işe yaramıyorsa daha da yazılması gereksizdir. Bu ilaç grubu kontrolsüz kullanıldığı zaman kansere sebep oluyor. Kontrolsüz kullandığı zaman böbreklere hasar veriyor. Bugün baktığınız zaman böbrek nakli bekleyen bir dünya insan var. Bu üç ilaç sağlık sorunu ortaya çıkarttığı için kontrol altına alınsın diye kısıtlama getirildi. Bakanlık az ilaç yazanı ödüllendiriyor, çok yazanı ödüllendirmiyor. Burada söz konusu daha az ilaç yazmak. Hassas ve kontrollü davranmak. Hastayla aile hekimi olmak değil, bir aile olma mefhumunu ön plana çıkarttığın zaman o kişiye o ilacı niye kullanmaması gerektiğini de anlatmak lazım” diye konuştu.
Aile hekimlerine belirli bir hasta bakma sayısı diretilmeyeceğini, nüfusa göre bir ortalama alınacağını dile getiren Mollahüseyinoğlu; “Aile hekimlerinin hasta sayısı düşürüldüğünde günde şu kadar hasta bak denilmeyecek. Bu sefer nüfusuna göre bir ortalama verilecek. Aile hekimliğinin zemininde hasta muayenesi yok, koruyucu sağlık hizmeti var. Biz bugün hekimlere taramalar yaptırıyoruz. Aile hekimlerinden kanser taraması, gebelik takibi, doğum koçluğu vb. takipler isteniyor. Bu döneme kadar hiç olmayan bir şey ve ilk defa gerçekleştirilecek; lohusalar takip edilecek. Anneler lohusalık depresyonuna girmesin diye düzenli takip edilecek. Eskiden sadece 1 yaşına kadar bebeklerin takibi vardı, şimdi 5 yaşına kadar takip edilecek. Yaşlı takipleri var. En büyük hassasiyetlerimizden birisidir. Aile hekimlerimiz tarafından yaşlı insanların takip edilmesi gerekiyor. Yaşlılarımız 6 ayda bir aranacak, takip edilecek. Bunları kayıt altına alacağız” sözlerini kullandı.
Her hafta görüntülü bir şekilde aile hekimlerinin sorunlarını ve taleplerini bakanlığa duyurmak amacıyla toplantılar düzenleneceğini ifade eden Mollahüseyinoğlu;” Türkiye’ye örnek olabilecek bir şey daha yaptık. Aile hekimleriyle bir araya geldik. Onların taleplerini Ankara’ya gittiğimde genel müdürle görüşüp ilettim. Bizim ilden de kendi ekiplerinde söz sahibi olan 10 tane aile hekimi burada katıldığı bir zoom toplantısı oldu. Biz buranın sesini bakanlığa taşırken bir şeye daha örnek olduk. Her hafta aile hekimleriyle birlikte zoom üzerinden toplantı gerçekleştirilecek” şeklinde konuştu.
Mollahüseyinoğlu, sağlıkta büyük kazanımların yaşanacağı bir süreç olacağını ifade ederek sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Bu ülkenin sağlık yükü ekonomik olarak dünyanın hiçbir yeriyle ölçülemeyecek kadar fazladır. Bunun yegâne sebebi de bizim genetiğimizden kaynaklanan merhamet duygumuzdur. İnsanlara olan düşkünlüğümüzdür. İnşallah önümüzdeki süreçte aile hekimliği ülkemiz adına ekonomik ikinci planda ancak birinci planda sağlık döneminde büyük kazanımların getireceği bir süreç olacak.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.