Şefkat aşktan daha keskindir. Şefkat, daha geniş bir yoldur. Bu güzel yolu izleyen kişi, Zat-ı Rahmanın rahim ismine ulaşır. Rabbimiz, nisa suresinde şöyle ferman etmektedir:(Sana bir iyilik gelse o Allah'tandır. Sana bir kötülük isabet etse, o da nefsindendir.) Ayeti, Yüce Yaratıcı'dan bize gelen şeyin sırf iyilik olduğunu anlatır. Kötülükler ise sadece bizlerin kusurları nedeniyle başımıza gelen hadiselerdir. Yüce Allah, bizlere şefkat ettiğinden, bütün fiilleri bizim için hayırdır, bir iyiliktir. Kusur işlediğimizde kendimize gelmeliyiz. Kusurumuzu itiraf ederek, kusurdan dönerek Allah'tan af istemek, bizim kendimize olan şefkatin bir gereğidir. Çünkü hata ve kusur, kusur olarak kalsa, bu kusur bizi sıkıntıya sokar. Ateşe kadar götürebilir. Bu sebeple insan kendine acımalı, kendisini kusurlardan arındırmalıdır. Hem çok tövbe etmeliyiz. Rabbimizin rahim ismi, şefkat yoluyla Allah'a ulaşacağımız en mühim isimdir. Şefkatli bir insan, pek çok fedakarlıklara girer. Şefkati için ölür, hayatını feda eder. Fakat hayatını feda ettiği kimseden bir ücret istemiyor ya da istemez. Şefkat ve merhamet duygularında, bir inhisarcılık ve tekelcilik yoktur. Aşkta ise, inhisar vardır. Aynı zamanda aşkta karşılık görme isteği vardır. Âşık, sevgilisinden başka kimseyi görmez. Hatta her şeyi sevgilisine feda eder. Fakat şefkat eden bu duyguyu tek kişi için değil, herkes için kullanır. Bir anne, şefkat ettiği evladı münasebetiyle, bütün yavrulara şefkat eder. Şefkat halistir, bedeli yoktur. Hayvanlar bile yavrularına bedelsiz, karşılıksız şefkat ederler. Çünkü şefkat yolu, rahmet yoludur.(Mektubat 43.)
İman hizmetinde çalışanların en etkili, en vurucu, en sevaplı karakteri: şefkattir. Şefkat: Her türlü fedakarlığın, her türlü kahramanlığın, feragatin, hamiyetin ve gayretin kaynağıdır. Hz. Ebu Bekir'in(ra)ın 'Allah'ım! Vücudumu öyle büyüt ki, Cehenneme başka mü'min girmesin.' niyazı ve duası; şefkatin verdiği feragatın son örneğidir. Bu bağlamda kadınlar, şefkat bakımından zengin yaratılmışlardır, Bu şefkat onlarda su-i istimale uğramazsa, çok hizmete vesile olur. Ama zalim bir erkek bu ince sırları bilmez. Şefkatli ve hizmet ehli karısını çok incitir. Karısını kendisiyle fazla ilgilenmeye zorlar. Fazla ilgi ve karşılık verme çabası kadını yorar ve hizmetten alıkoyar. Bu durum, şefkat madeni olan kadının iman hizmetini yavaşlatır. İman hizmetinde ilerlemenin tek yolu, şefkati tam yerinde ve verimli kullanmaktan geçer. Fazla şefkat, elemdir. Bütün varlıklara ve hassaten taife-i nisaya en etkili bir biçimde şefkat göstermek, akıllı mü'minin vazifesidir.
