2025 alışveriş sezonu yaklaşırken dijital güvenlik alanında olağanüstü bir hareketlilik yaşanıyor. Çevrimiçi trafiğin yükseldiği bu dönemde saldırganların hazırlıklarını aylar öncesinden tamamladığı ve yüksek hacimli otomasyon araçlarıyla e-ticaret platformlarını zorladığı görülüyor. Son üç ayın tehdit analizleri, kimlik avı girişimlerinden hesap ele geçirme saldırılarına kadar pek çok yöntemin çok daha organize biçimde devreye sokulduğunu ortaya koyuyor.
Aldatıcı alışveriş temalı alan adlarında dikkate değer bir artış gözlenirken, bilinen markaların küçük değişikliklerle taklit edildiği yüzlerce adres kullanıcıları yanıltmak üzere açılıyor. Bu yapıların önemli bir kısmı henüz kötü amaçlı olarak sınıflandırılmamış olsa da, barındırdığı riskler tehdit yüzeyini genişletiyor. Yoğun talep dönemlerinde arama motoru sonuçlarının manipüle edilmesi, sahte vitrinlerin öne çıkmasına yol açarak kullanıcıların farkında olmadan dolandırıcılık sayfalarına yönelmesine neden oluyor.
E-ticaret hesaplarına bağlı çalıntı kimlik bilgilerinin yeraltı pazarlarında büyük bir hızla dolaşıma girmesi, sezon boyunca en kritik risk başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Tarayıcılarda tutulan parolalar, çerezler ve oturum belirteçlerinden oluşan günlüklerin ucuz fiyatlarla satılması, saldırganların hesap ele geçirme girişimlerini kolaylaştırıyor. Bu hesaplar özellikle aktif alışveriş geçmişi taşıyorsa, meşru kullanıcı davranışını anımsattığı için tespitten kaçabiliyor.
Saldırganların endüstrileşmiş araçlarla çalışması, tehditlerin boyutunu önceki yıllara kıyasla çok daha karmaşık hale getiriyor. Yapay zekâ destekli kaba kuvvet çerçeveleri insan benzeri erişim ritimleri üreterek güvenlik duvarlarını aşmaya çalışıyor; otomatik klonlama sistemleri ise gerçek mağazaların birebir kopyalarını dakikalar içinde oluşturabiliyor. Bu geniş ekosistem, saldırganlara hem operasyonel hız hem de ölçek avantajı sağlıyor. Yeraltı pazarlarındaki hareketlilik yalnızca hesaplara yönelik değil; mağaza altyapılarındaki zafiyetlerin suistimali üzerinden elde edilen müşteri verileri, ödeme jetonları ve yönetici erişimleri de satışa çıkıyor. Bu durum, tehdit aktörlerinin yalnızca tekil kazançlar değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir gelir modelleri oluşturmaya yöneldiğini gösteriyor.
Elde edilen veriler, işletmeler için risklerin geçici bir sezon baskısı olmaktan çıktığını ve 2026’ya taşınacak geniş bir tehdit eğrisine işaret ettiğini ortaya koyuyor. Korunmak isteyen kurumların eklentilerini ve altyapılarını güncel tutmaları, yönetim hesaplarını çok faktörlü doğrulama ile güçlendirmeleri ve şüpheli hareketleri anlık olarak izleyen bütünleşik güvenlik yapılarını devreye almaları önem taşıyor. Benzer şekilde kullanıcıların da URL kontrolleri, güvenilir ödeme yöntemleri, MFA kullanımı ve sahte mesajlara karşı dikkatli davranmaları gerekiyor.
2025’in Alışveriş dönemine damga vuran tablo, dijital dolandırıcılığın hacim ve teknik çeşitlilik bakımından yeni bir seviyeye ulaştığını gösteriyor. İşletmelerin ve kullanıcıların bu yoğun tehdit akışı karşısında daha temkinli hareket etmesi, yılın en kritik ekonomik döneminde güvenliğin temel belirleyici olacağını ortaya koyuyor.