Manşet

ADD Üyesi Gezer’den, Sarıkamış Harekâtı

Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Barbaros Gezer, Sarıkamış Harekatı’nı değerlendirerek, harekâtın zorluklarına ve stratejik hatalara dikkat çekti.

İsmail Barbaros Gezer, Sarıkamış Harekatı’na dair yaptığı açıklamalarda, harekâtın tarihsel ve stratejik açıdan önemli zorluklarına ve sonuçlarına detaylı bir şekilde değindi. 24 Aralık 1914’te başlayan Sarıkamış Harekâtı, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’ndaki en önemli askeri hareketlerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Gezer, harekâtı anlatırken, özellikle soğuk kış koşullarına ve birliklerin hazırlıksızlığına dikkat çekti. Üçüncü Ordu’nun, özellikle sıcak iklimden gelen ve kış şartlarına alışık olmayan birliklerinin, donma ve hastalıklar gibi büyük kayıplara uğradığını vurguladı. Bu birlikler, Arabistan'dan geri çekilen ve Güneydoğu Anadolu’dan sevk edilen askeri birliklerden oluşuyordu. Bu askerler, sıcak iklimde uzun süre bulunmuşlardı ve bu yüzden kış koşullarına karşı gerekli eğitim ve ekipmanlardan yoksundular. Gezer, bu durumun harekâtın başarısızlığının temel sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.

Harekâtın başlangıcında, 9, 10 ve 11. Kolordulardan oluşan Üçüncü Ordu, 24 Aralık 1914’te -39 dereceye varan soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma (İhata) Harekatı’na başladı. Bunun yanı sıra, Ardahan’a hareket eden ve gerilla harbi yapan Türk çeteleri de operasyonun parçasıydı. Bu birliklerin büyük bir kısmı, 24-25 Aralık gecesinde Sarıkamış’a ulaşmayı başarmıştı. Ancak, Allahü Ekber Dağları'nı aşarken karşılaşılan zorluklar ve aşırı soğuklar, askerlerin önemli bir kısmının hayatını kaybetmesine neden oldu. Yüksek dağlara tırmanan ve soğukla mücadele eden Osmanlı askerleri, büyük bir güçlükle Sarıkamış'a ulaşmaya çalıştılar. Ancak dağlarda karşılaştıkları soğuk ve zorlu hava koşulları nedeniyle hem asker sayısı hem de ekipman açısından büyük kayıplar verdiler. Bununla birlikte, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonu’na kadar ilerleyen bir Osmanlı kolu, demiryolunu tahrip ederek Rus kuvvetlerini paniğe sürükledi.

Gezer, harekâtın ilerleyen günlerinde yaşanan büyük felaketlere de dikkat çekti. 3-4 Ocak 1915 gecesi şiddetli kar fırtınası ve dondurucu soğukların etkisiyle, 150 bin kişilik ordunun yaklaşık 90 bini donarak, dizanteri ve tifüs gibi hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Ayrıca, yiyecek ve erzak temini konusunda yaşanan büyük eksiklikler, askerlerin açlık ve yorgunluk nedeniyle morali iyice bozdu. Sarıkamış İstasyonu’na ulaşan Enver Paşa, bu felaket karşısında orduyu terk ederek İstanbul’a döndü. Gezer, Enver Paşa’nın bu hareketinin, savaşın gidişatını olumsuz etkileyen bir stratejik hata olduğunu belirtti. Harekâtın başarısızlığında, aynı zamanda stratejinin yanlış uygulanmasının ve zamanın kötü değerlendirilmesinin etkisi olduğunu söyledi.

Sarıkamış Harekâtı, büyük kayıplara ve başarısızlığa rağmen, Ruslar için de büyük bir maliyet taşıdı. Gezer, Rusların harekât boyunca 32 bin kayıp verdiğini belirtti. Ancak, harekâtın en önemli sonuçlarından biri, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ruslara karşı önemli bir avantaj elde etme fırsatını kaçırmış olmasıydı. Sarıkamış Harekatı’nın sonunda, Doğu Anadolu’nun kapıları Ruslara açılmıştı. Bu durum, Rusların ilerlemesini hızlandırarak, Ermenilerin Ruslarla iş birliği yapmalarına zemin hazırladı.

1915 yılının başlarında, Ermeni çeteleri Rus kuvvetleriyle birlikte hareket ederek, Doğu Anadolu'da büyük bir isyan başlattılar. Ermenilerin, Ruslara verdikleri büyük hizmetin karşılığı olarak, bazı Osmanlı illerinin valilikleri onlara verilmişti. 13 Mayıs 1915’te Ermeni-Rus iş birliğiyle, Van, Muş ve Bitlis illerine Ruslar girdi. Bu illerin Ermeni nüfusu, Rusların desteğiyle bölgedeki Türk nüfusuna karşı büyük bir katliam gerçekleştirdi. Gezer, bu dönemde, Ermeni komitacılarının büyük bir silah depoladığını ve bu silahlarla Türk halkına karşı vahşi bir soykırıma girişildiğini belirtti. Van Gölü’nde boğularak öldürülen Türklerin sayısının tespit edilemeyecek kadar fazla olduğu, kadın, çocuk, genç ve yaşlı demeden birçok Türk'ün hayatını kaybettiği ifade edildi.

Gezer, Sarıkamış Harekatı'nın, Osmanlı ordusunun karşılaştığı büyük stratejik hataların ve lojistik yetersizliklerin bir sonucu olarak başarısızlığa uğradığını, ancak aynı zamanda Ruslar ve Ermeniler arasındaki iş birliğinin, bölgedeki Türk nüfusuna yönelik soykırım ve katliamları hızlandırdığını vurguladı. Bu olayların ardından, Sarıkamış ve çevresi, Türkler için kaybedilen topraklar haline gelmişti ve bu kayıplar, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarındaki diğer askeri felaketlerle birleşerek imparatorluğun çöküşünü hızlandıran önemli bir dönemeç oldu.