Sadece yaşıyla değil, destek aldığı eski bir taş sütunla da dikkatleri üzerine çekiyor. Uşak Akse’de Zamanı Durduran Dut Ağacı: Tarihi Sütunla Ayakta Kalıyor. Uşak’ın Akse Mahallesi’nde sessiz sedasız büyümüş bir doğa mucizesi, şimdi hem yerel halkın hem de meraklı ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Bahçelerin gölgesine sığınmış bu devasa dut ağacı, yalnızca gövdesinin görkemiyle değil, onu ayakta tutan sıra dışı destekle de dikkat çekiyor: Ağacın gövdesine yaslanmış halde duran tarihi bir taş sütun.
Yerel halk arasında “Dut Baba” olarak anılan bu ağaç, anlatılanlara göre 600 yılın üzerinde bir geçmişe sahip. Ancak en çarpıcı olan detay, ağacın devrilmesini engellemek için altına konulan mermer bir sütunun, geçmiş yüzyıllardan kaldığına inanılan mimari bir parça olması. Kimine göre bu sütun, eski bir hanın veya yıkılmış bir medresenin kalıntısı; kimine göreyse mahalle tarihinin sessiz tanığı.
Mahallenin Hafızası, Doğanın Tanığı
Akse Mahallesi’nde büyüyen nesiller için bu dut ağacı sadece bir meyve ağacı değil; aynı zamanda çocukluk anılarının, yaz sohbetlerinin ve mahalle kültürünün yaşatıldığı bir sembol. Ağacın çevresi bugün de mahalle sakinlerinin buluşma noktası olmaya devam ediyor. Gövdesinin çatlaklarında saklanan kuş yuvaları, serinliğinde soluklanan yaşlılar ve dallarından sarkan olgun dutlar, zamanın doğal akışını hissettiriyor.
Belediye Koruma Listesinde
Uşak Belediyesi tarafından yürütülen çevresel miras envanteri kapsamında, Akse Mahallesi’ndeki bu dut ağacı ve taşıyıcı sütun için koruma altına alınma süreci başlatıldı. Belediye yetkilileri, hem biyolojik yaşının tespiti hem de tarihi sütunun kökeniyle ilgili araştırmaların başlatılacağını belirtti.
Kültürel Mirasın İki Ayağı: Ağaç ve Taş
Doğal ile tarihin böylesine iç içe geçtiği örnekler nadir bulunurken, Akse Mahallesi’ndeki bu dut ağacı, geçmişin bilgeliğini bugüne taşıyor. Üstelik bunu, bir ağacın gövdesini taşıyan taş bir sütunla, adeta simgesel bir iş birliği içinde yapıyor. Uşak’ın saklı hazinelerinden biri haline gelen bu eşsiz ağacın hikâyesi, doğaya ve tarihe kulak vermeyi bilen herkes için görülmeye değer.