MODOKO Başkanı Koray Çalışkan, MODOKO’daki 350 mağazanın birçok farklı alternatif sunmasının, fiyat avantajları ve ödeme seçenekleri gibi sebeplerle MODOKO’nun diğer firmalardan pozitif ayrıldığını belirtiyor. Mobilya sektörü, Türkiye’nin en fazla cari fazla veren sektörlerinden bir tanesi. İthal girdisi yok denecek kadar azken, ihracatta ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlıyor. İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, ağustos ayında 75,4 seviyesinde gerçekleşti. Sektör ağustos ayında 381,2 milyon dolar ihracat, 2024 Ocak-Ağustos döneminde ise 2 milyar 940 milyon dolar ihracat yapıldı. Türkiye’de toplamda 12 milyar dolarlık bir üretim hacmi var. Mobilya üretiminde kullanılan hammadde Türkiye’nin kendi öz kaynaklarından sağlandığı için sektörün potansiyeli oldukça yüksek. 350 mağazasıyla Türkiye’nin önemli mobilya oyuncularından MODOKO’nun Başkanı Koray Çalışkan, “Türkiye’de yaklaşık 45 bin tane mobilya üreticisi var. Bunlardan 39 bin tanesinde bir kişi çalışıyor, yani firma sahibi aynı zamanda çalışan. Mobilya sektörü gibi sektörlere firma kurarken minimum yeterlilik talep edilmesi gerekiyor. En az 5 kişi çalıştırmak, en az 500 metrekare bir imalathane, belirli makineler ve bankada belirli bir sermaye olması gibi kriterler konulmalı. Çünkü Almanya’da 15 bin tane var ve onlar bizim 40 bin mobilyacının 3 katı üretim yapıyorlar. Bu düzenlemeler yapılırsa mobilya sektöründe haksız rekabet ortadan kaldırılır, personel sorununu çözülür ve kayıp dışından kurtulmak mümkün olur. Dolayısıyla sektör çok daha hızlı büyür. 12 milyar dolar olan yıllık üretim hacmi, çok hızlı şekilde 20 milyar dolarlara çıkabilir” dedi.
Mobilya fiyatları enflasyonun altında
Mobilya sektörü, TÜİK verilerine göre perakende anlamında geçen yıla kıyasla TL bazında yaklaşık yüzde 1 civarında, enflasyon farkı göz önüne alındığında sektör yaklaşık yüzde 63-64 oranında geriledi. “Mobilya sektörü perakende de yüzde 11, ihracatta dolar bazında yüzde 4’lerde daralırken MODOKO TL bazında geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20 büyüdü. Bunun da en büyük sebebi MODOKO’daki 350 mağazada birçok farklı alternatiflerin olması, fiyat avantajları ve ödeme seçenekleri gibi sebeplerden dolayı MODOKO diğer firmalardan pozitif ayrıldı” diyen Koray Çalışkan, iç tüketimde mobilyaya lüks tüketim olarak bakıldığı için evlilik dışında mobilya alışverişlerinin olmadığına dikkat çekti. Çalışkan, “Mobilyasını değiştirmek isteyenler bu dönem beklemeyi tercih ediyor. Evlenecekler için ise maliyetleri alt alta koydukları zaman 600-700 bin TL gibi rakamlar çıktığından onlar da bu dönemi öteliyorlar. Oysa TÜİK verilerine göre mobilyacılar üretim maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor, bu yüzden maliyetin altında satış yapmak zorunda kalıyorlar. Mobilya, hayatın her döneminde ihtiyaç duyulan bir ürün olduğu için, aslında zorunlu bir ihtiyaç olan mobilyaya tüketicilerin erişimini kolaylaştıracak gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Mobilya satışında kredi kartına taksit imkanlarının artırılması şart. Ancak mobilya firmaları müşterilerine taksit yaptığında, ertesi gün ciddi kesintilerle karşılaştıkları için mevcut taksit oranlarını bile uygulamakta zorlanıyorlar. Bu durum iç piyasayı kilitliyor” açıklamalarında bulundu.
Türk dizileriyle mobilya sektöründe markalaşma sağlanabilir
Mobilya sektörünün ihracatında öne çıkan en önemli pazarlar arasında Irak, Almanya, Birleşik Devletler, Fransa ve Romanya yer alıyor. Kurdaki fiyatlandırmaya rağmen Türkiye’nin kaliteli üretim ve lojistik avantajıyla rekabetçi konumunu korumaya devam ettiğini belirten MODOKO Başkanı Koray Çalışkan, Türkiye’nin yurt dışındaki dizi gücünden yararlanması gerektiğini de sözlerine ekledi. Çalışkan, “Afrika ve Arap coğrafyasında çocuklar Türk dizileri sayesinde Türkçe konuşuyorlar. Bir diziyi 700 milyon kişi izliyor. Türk dizilerinde mobilya gibi diğer sektörlerimizin de tanıtımını yaparak markalaşmayı sağlayıp katma değerli ihracata önemli bir katkı sunabiliriz” dedi.