Gündem

Ateş, “Mezarlıklar Kendilerini Vazgeçilmez Zanneden İnsanlarla Doludur”

MHP’den Uşak eski Belediyesi başkan aday adayı Sezer Ateş, makam ve mevki sahibi kişilere önemli bir uyarıda bulundu.

Uşak Belediyesi eski başkan aday adayı Sezer Ateş, yaptığı açıklamalarda makam ve mevki sahibi kişilere önemli öğütlerde bulundu. Ateş, toplumda lider konumda olan bireylerin, etraflarındaki insanları unutmamaları gerektiğini vurgulayarak, her bireyin bu dünyada sahip olduğu pozisyonun geçici olduğunu belirtti. Bu tür kişilerin merdivenleri çıkarken çevrelerindeki insanlara saygı göstermeleri gerektiğini ifade etti. "Dünya makamı herkese verilebilir" diyen Ateş, bu makamların kısa süreli olduğunu ve bir gün her şeyin değişebileceğini belirterek, ego, gurur ve kibir gibi duygulardan kaçınılması gerektiğini söyledi.

Sezer Ateş, yaptığı açıklamalarda, makam ve mevkilerin insanı yükseltebileceğini ancak bu yükselişin kişiyi kibirli ve egoist hale getirmemesi gerektiğini dile getirdi. İnsanlar, merdivenleri çıkarken etraflarındaki dostlarını, arkadaşlarını ve çevresini görmezden gelmemeli, onlara selam vermeyi unutmamalıdır. Çünkü, Ateş’e göre, insanlar bir gün bu merdivenlerden inerken yine aynı insanlarla karşılaşacaklardır. Eğer kişi, çıktığı yolculuk sırasında çevresindeki insanları ihmal etmişse, bu kişilerle karşılaştığında yalnız kalabilir ve kendini zor bir durumda bulabilir. Bu durum, Ateş’in belirttiği gibi, "sudan çıkmış balık gibi" olmak anlamına gelir. Yani, elde hiçbir şey kalmadığında, kişi ya boynu bükük bir şekilde, eski dostları ve arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelir ya da kazandığı varlıkla, şöhretin içinde kaybolarak bambaşka bir hayat tarzına geçiş yapar.

Ateş, çevremizde bu tür insanlarla sıkça karşılaştığımıza dikkat çekerek, bu tür durumların toplumda yaygın olduğunu ifade etti. Gerçek dostlukların ve ilişkilerin, insanlar yer değiştirdiğinde bile devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Aksi halde, ego ve kibirle hareket eden kişilerin çevrelerinden nasıl uzaklaştığını ve yalnızlaştığını gözlemlemek mümkündür.

Bunun yanı sıra, Sezer Ateş mezarlıkların, kendilerini vazgeçilmez zanneden ve başkalarına tepeden bakan kişilerle dolu olduğunu belirtti. O, bu durumu, insanların hayatlarını yalnızca kendi egolarını tatmin etmeye, büyüklük taslamaya adadıklarında nasıl yalnızlaştıklarını ve nihayetinde herkesin hayatının sona erdiği bir noktada, büyüklüklerinin anlamsızlaştığını ifade etti. Ateş, "Şahsiyetini bulmuş, inancını kemale erdirmiş kişi ise hiçbir zaman büyük görünme, büyüklük taslama ihtiyacı duymaz" diyerek, insanın kendini bulmuş olması ve doğru inançları benimsemiş olması durumunda, kibirli bir tavır içerisine girmeyeceğini belirtti. Böyle bir kişi, başkalarına "kuş bakışı" bakmaz, yani diğerlerini küçümsemez. Aksine, herkese eşit bir gözle bakar ve Allah’ın herkesi eşit yarattığını bilerek, kimseyi küçümsemez.

Sezer Ateş, mütevazılığın önemine vurgu yaparak, "Küçümsediği, hor baktığı, ezdiği her insan ve her şey için gün gelir, bir bedel ödeyeceğini bilir" diyerek, hayatın adaletli bir döngüye sahip olduğunu hatırlattı. Ego, gurur, kibir gibi olguların insanın yaşamını zorlaştıran ve başkalarına zarar veren unsurlar olduğunu belirten Ateş, gerçek huzurun ve başarıların mütevazı bir yaşam tarzıyla elde edilebileceğini savundu. Bu sebeple, benlik, enaniyet ve kibirden uzak bir hayatın insanı hem kendisiyle hem de çevresiyle barış içinde tutacağını ifade etti. Ateş, bu yaklaşımın topluma katkı sağlayan ve insanlarla daha sağlıklı ilişkiler kuran bir yaşam biçimi olduğunu söyledi. Son olarak Sezer Ateş, mütevazı ve kibirden uzak bir yaşam süren, ego ve gururdan arınmış bireylere selam göndererek, bu değerlerin toplumsal ilişkilerde nasıl pozitif bir etki yarattığını ve toplumun huzuru için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguladı.