Sağlık

Diz Ağrısı Sıradan Bir Sorun Olmayabilir

Prof. Dr. Ahmet Karacalar, diz çevresi yağlanma ve geçmeyen diz ağrılarının ardında lipödem olabileceğini belirterek erken tanının önemine dikkat çekti.

Diz ağrısı ve diz çevresinde belirgin yağlanma yaşayan birçok kişi bu durumu kilo artışıyla ilişkilendiriyor. Ancak uzmanlara göre, özellikle kadınlarda görülen ve sıklıkla gözden kaçan lipödem, bu şikâyetlerin temel nedeni olabilir. Prof. Dr. Ahmet Karacalar, lipödemin yalnızca estetik bir problem olmadığını, ciddi eklem sorunlarına yol açabildiğini vurguluyor.

Lipödem Dizleri Doğrudan Etkiliyor

Lipödem; bacaklarda başlayan, zamanla kalça ve kollara yayılan ağrılı ve simetrik yağlanma ile kendini gösteriyor. Bu süreçte diz eklemlerine binen mekanik yük artarken, diz ağrısı, hareket kısıtlılığı ve eklem dejenerasyonu riski belirgin şekilde yükseliyor. Lipödemli bireylerde dizlerde içe doğru yönelme, X şeklinde bozulmalar ve yürüyüş mekaniğinde değişim sık görülüyor.

Mekanik Yük Eklem Hasarını Tetikliyor

Prof. Dr. Karacalar, lipödemde diz çevresindeki yağlanmanın yalnızca dış görünümü değil, eklem sağlığını da etkilediğini ifade ediyor. Diz içi yağ dokusunun artması, kıkırdak yapıda yumuşama ve eklem zarında iltihaplanmaya zemin hazırlayabiliyor. Buna kas zayıflığı da eklendiğinde, diz sorunları daha hızlı ilerliyor.

Kısır Döngüye Dikkat

Diz ağrısı yaşayan lipödemli bireyler zamanla hareketten kaçınabiliyor. Bu durum kas kaybı ve kilo artışını beraberinde getirerek hem lipödemi hem de diz problemlerini derinleştiriyor. Uzmanlar, bu kısır döngünün erken müdahale edilmediğinde kalıcı eklem hasarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Erken Tanı Diz Sağlığını Koruyor

Lipödem tanısının gecikmesi, diz sorunlarının daha ağır seyretmesine neden olabiliyor. Erken dönemde uygulanacak doğru egzersiz programları, kompresyon ve destekleyici tedavi yaklaşımları diz sağlığının korunmasında kritik rol oynuyor. Uzmanlar, diz ağrısının “normal” kabul edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Tedavide Bütüncül Yaklaşım Öne Çıkıyor

Lipödemli hastalarda diz sorunlarının yönetiminde yalnızca tek bir branş yeterli olmuyor. Plastik cerrahi, fizik tedavi ve rehabilitasyon ile ortopedi alanlarının iş birliği önem taşıyor. Lipödemin kontrol altına alınmasının ardından uygulanan kişiye özel egzersiz programları ve destekleyici tedavilerle diz ağrılarının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması mümkün olabiliyor.

Farkındalık Hayat Kalitesini Artırıyor

Uzmanlar, toplumda lipödem farkındalığının artmasının hem hastalığın ilerlemesini yavaşlatacağını hem de uzun vadeli diz ve eklem sorunlarının önüne geçeceğini belirtiyor. Özellikle geçmeyen diz ağrısı ve orantısız yağlanma yaşayan bireylerin uzman görüşü alması öneriliyor.