Uşak ili Merkez ilçesine bağlı bir köy olan Koyunbeyli kapsamında Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Barbaros Gezer, yaptığı açıklamada; “Köyün kuruluş tarihi kesin bilinmese de köyle ilgili ilk kayıtlar 1676 tarihli Avârız defterindeki kayıtlarda görülmektedir. 16. yüzyılda Uşak kazasına bağlı, Bayad köyünde kurulmuş Koyunbeyoğulları zaviyesinden bahsedilmektedir. Bu zaviye Koyunbeyli köyümüzün mahallesi olan Alibey çiftliği ve Arnavut oğlu çiftliği (Ali Kocabıyık) kurulu idi. Bayad: boy kökenli bir addır. Adından da anlaşılacağı üzere köyü Oğuzların Bayad boyuna mensup bir cemaatin kurduğu kuvvetle muhtemeldir. Bayadlar, bilindiği üzere, tarihimizde manevi şahsiyetler yetiştirmiş bir boydur. Oğuzların devlet ve din adamı Dede-Korkut Bayadlar'dan olduğu gibi, ünlü şair Fuzuli de bu boya mensup idi. Cem Sultan adına Osmanlı hanedanının Oğuz-Han'a kadar çıkan efsanevi ataları hakkında Cam-ı Cem-ayin adlı bir kitap yazan Mahmud oğlu Hasan'ın da yine bu boydan olduğunu biliyoruz” dedi.
Koyunbeyli kabristanlığında ki Ayşe Kadın’ın mezarına ilişkin açıklamada bulunan ADD Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Barbaros Gezer; “Koyunbeyli Köyü, özellikle II. Mahmut döneminde uygulanan yenileşme, sözüm ona medenileşmeden nasibini almış bir yerleşim yeridir. Koyunbeyli kabristanlığına baktığımızda pek çok şahidelerin ve ayakucu taşlarının talan edildiğine şahit oluyoruz. Neyse ki mevcut olan en ihtişamlı daireden yola çıkarak bazı bilgiler vermeye çalışalım. Mezarda eski yazılı gördüğümüz merkatın sahibi Nakip Ağa eşi Ayşe Hanım'a ait.
Şahidesinde:
Hüvel Bâkî, 1263
Beni kıl mağfiret ey rabbi yezdânî
Bi hakkı arş-ı azam nûr-ı Kuran
Gelip kabrime ede ziyaret dîn-i ihvân
Ede ruhuma fâtiha ihsan
El-merhûm el-magfur Nakip Ağa zevcesi
Ayşe kadının ruhu için Fâtiha” yazılıdır. (1263 senesi hem Rumi hem de hicrî olarak 1847 senesine tekabül ediyor” şeklinde konuştu.
Ayşe Hanım’ın, kocasından önce, altmış yaşlarında vefat ettiğini, çok cömert ve yardım sever biri olup, eşiyle birlikte köyde ber-hayat olduğunu belirten ADD Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Barbaros Gezer; “Ayşe Hanım, köy ahalisine karşı son derece şefkatli, anlayışlı ve nezâketli davranmıştır. İmkânları elverdiği ölçüde köyde yardıma ihtiyacı olanlara el uzatmıştır. Köylülerini evinde ziyaret eden Ayşe Hanım onların herhangi bir sıkıntılarının olup olmadığını araştırır, bir şeye muhtaç olup olmadıklarını sorar ve ihtiyaçlarını gidermeye çalışırdı. Ayşe Hanım, dört çocuk sahibi bir anne olup çocuklarından üçünü evlendirmiş, diğer çocuğunu evlendiremeden rahmeti rahmana tevdi edilmiştir. Ayşe Hanım, Nakip Ağanın eşi olarak yazıldığına göre, NAKİB onun eşinin adı mıdır, yoksa Osmanlı'da var olan Nâkibü-l Eşraflık kurumunda görevli olan birisi midir? Kültürümüzde Nakip ismine pek rastlamadığımıza göre, Ayşe Hanım’ın eşi, bu kurumun üyelerinden biri olması büyük olasılık dahilindedir. Öyleyse bu aile Osmanlı döneminde o bölgeye Nakiplik için atanmıştır. 30 Ağustos 1920 de Yunan orduları Uşak'ı işgal etmiş Koyunbeyli köyüne girip yukarıdaki çeşmenin oralarda kendilerine yer tutmuşlardır” ifadelerini kullandı.