Diyetisyen Sevgi Erdinç’ten, Sağlıklı Diyet Hakkında Bilinmesi Gerekenler (2)

(ÖZEL HABER) - Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürebilmek isteyen veya sağlıkla ilgili belirli bir hedefe ulaşmayı amaçlayan insanlara, ihtiyaçlarına göre beslenme programı oluşturan Uşak’ta Diyetisyenlik yapan Sevgi Erdinç, sağlıklı diyet konusundaki sorularımızı yanıtladı.

Sporsuz diyet kapsamına ilişkin açıklama yapan Diyetisyen Sevgi Erdinç; “Sporsuz diyette zayıflamak mümkün ancak beden kitle indeksine bağlıdır. Kişi çok  yüksek kilolardaysa, yağ kilogramı çok fazlaysa çünkü bir insan 100 kilo olabilir ancak  yüzde 30 yağ oranı vardır ya da yüzde 20 yağ oranı vardır. Yüzde 20  yağ oranı olup 100  kilo olan birinin kilo vermesi, yüzde 30 yağ oranına sahip birine göre daha zordur.  Aynı şekilde kişi 50 kilosundur ya da 60  kilosundur. Düşük bir ağırlıktadır. Yüzde 15-20  yağ kütlesi vardır. Bunu vermek çok daha zor  olur. Ben 50-60 kiloda ki bir bireye spor yapmayı mecbur kılarım. Çünkü o artık beslenmeyle çözülebilecek bir noktayı geçmiştir. Sadece sağlıklı beslenmesi gerekir ve egzersiz yapması gerekir. Ama100 kilolarda ki, 120 kilolarda ki bir insan belirli bir süreye kadar en azından 3 ile 6 ay arasında egzersiz yapmadan da kilo verebilir” dedi. Kilo vermede bir geri dönüş olacağını ve vücutta sarkmalar meydana gelebileceğini ifade eden Erdinç, “Yağ kilogramları gittikçe, yağı azaldıkça artık sarkmalar başlayacak. Sporla beraber ilk aşamada zaten yüksek kilolarda biz egzersizi tavsiye etmiyoruz. Çünkü yağ kilogramı çok fazla ve egzersiz yapıyorsun. Özellikle de ağırlık kaldırmaktan bahsediyorum. Bu kardiyolar ya da yürüyüşler vesaire değil. Ağırlık kaldırmaktan bahsediyorum. Bizim için spor çünkü odur. Onu yaptığımızda zaten çok yüksek bir yağ oranı var ve vücudun kilo vermesini zorlaştırıyor. Kişinin bunu  yapmaması gerekiyor. Kaslarını başlangıç sürecinde çok yormaması gerekiyor. Ancak dediğim gibi 50-60 kiloda ki çok daha düşük kilolarda ki insanlardan bahsediyorum. Onların egzersiz yapmasını zorunlu tutuyorum. Mecbur kılıyorum ama daha yüksek kilolardaki kişilerin belli bir süre 1,5-2 ay kadar egzersiz yapmadan da kilo verebildiğini görüyoruz. Çünkü bireyin yağ kütlesi çok yüksek ve porsiyon kontrolü yaparak zaten kilo verebiliyor” diye konuştu. Az su içmek zayıflamaya engel midir? İçtiğimiz diğer sıvılar su yerine geçer mi? Az su içmenin zararlarından bahseden Diyetisyen Erdinç, “Çay, soda, asitli içecekler dahil olmak üzere su harici bütün sıvıların hepsi su yerine geçmez. Su bizim için yaşamsal bir faaliyettir, zorunluluktur. Günlük bir kişi için kilogram başına 35 milim su içilmesi gerekir. Eksik su içme durumu vücut için zararlıdır. Bizim susadım dediğimiz eylem, aslında vücudun ölüm alarmıdır. ‘Benim hücrelerim ölüyor, ben susuzum’ sinyalini verir. O yüzden susamayı beklememeli, susamadan su içilmelidir. Bir de su içmenin yöntemleri vardır. Yöntem dediğim ise çok basit şeylerdir. Su, yudum yudum içilmelidir ve dakika dakika içilmelidir. Örneğin; 5-10 dakikada bir yudum su içilmelidir. Kilonuza göre günlük su içme seviyenizi ayarlamanız gerekiyor. Normalde bizim hep televizyonlarda duyduğumuz 2,5-3 litredir. Yazın 3-3,5 litredir. Bunu arttırırlar. Çünkü hareket ediyorsan, spor yapıyorsan ya da yaz ayındaysan daha çok sıvı tüketmek gerekir” ifadelerini kullandı. Diğer sıvıların asla su yerine geçmeyeceğinin altını çizen Erdinç şunları söyledi: “Vücuda en büyük zararlardan birisi de o sıvılardır. O sıvıları gün içerisinde içtiğimiz için su içme ihtiyacı hissetmeyiz. O sıvıların kullanılması durumunda bizim dilimiz ve damağımız kurumaz.  Ne zaman ki dilimiz ve damağımız kurudu, o zaman su içme ihtiyacı duyarız. En büyük hatamız beslenmede aslında budur. Kilo kısmına dönecek olursak aslında başlangıçta söylediğim noktaya geliyoruz. Vücuda her şeyin yeteri kadar alınması gerekiyor. Su da bunların içerisinde bir etkendir. Vücudun yeterli suyu almazsa kilo vermede ve almada zorluk yaşanılır. Eksik beslenmiş olunur. Sıvı da bizim için bir besindir.”