Günâhların hepsi, Zât-ı Zülcelâl olan Allah'ın emirlerini yapmamak olduğu için büyüktür. Bu bağlamda Peygamberimiz"asm" Efendimiz,” Çok küçük bir günâhtan kaçmak, bütün çin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir.” Allah'ın gazabı günâhlar içinde saklıdır. Yüz bin sene ibâdet eden makbul bir kulunu ebediyen Cehenneme koyabilir.Âdem “as" mın oğlu, bir adam öldürdüğü için ebedi Cehennemlik oldu. Her duası kabul olan Belam-ı Bâüra, bir günâha meylettiği için imansız gitti. Bu bağlamda büyük Üstad Bediüzzaman :”:Evet, günâh kalbe işleyip,siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-i imânı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günâh içinde küfre gidecek bir yol var. O günâh, istiğfar ile çabuk imhâ edilmezse kurt değil , belki küçük bir mânevi yılan olarak kalbi ısırıyor. Meselâ, utandıracak bir günâhı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılâından çok hicrap ettiği zaman, melâike ve ruhâniyâtın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük br emâre ile onları inkâr etmek arzu ediyor. “ diyor.( Lem'alar, s.15) Bu bağlamda bu meseleyi biraz daha açalım isterseniz. Kârun, Müsa'nın “as" akrabası idi. O kadar zengin idi ki, yalnız hazinelerinin anahtarlarırını 40 katır taşırdı. Birkaç kuruş zekât vermediği için malı ile birlikte helâk oldu.Mü'min hem Allah'ın rahmetinden ümidini kesmemeli, hem de Ondan çok korkmalıdıŕ. Mü'min daima imânını kuvvetlendirmeli . Çünkü günahlar, hayat-ı ebediyede dâimi hastalıklardır. Bu dünya hayatında dahi kalp vicdan ve ruh için de dâimi hastalıklardır. Bu günahlar herkesin ruh dünyasında mânevi tahribâtlar yapıyor.Kalben aklen ve vicdanen herkesi menfi yönde etkiliyor.Şu fâni hayatta mutlu olmak ancak imânda ve imân hakikatları dairesinde çalışmakla mümkündür. Hakiki ve dâimi lezzet ancak imânda ve Islâmiyetdir. · CÂHİD ÖZPINAR