Cumhuriyet Halk Partisi Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, Türkiye Büyük Millet Meclisi Yenidoğan Araştırma Komisyonu’nda, Türkiye’de yenidoğan yoğun bakım sisteminin ticarileştiğini ve sağlık sektöründe yaşanan yapısal sorunların prematüre doğum oranlarını artırdığını vurguladı. Milletvekili Karaoba, sağlık sisteminde özel sektörün kâr odaklı yapısının, hasta sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, “Bu sistem sürdürülebilir değil. Sağlık, ticari kaygılara kurban edilmemelidir” dedi. Konuşmasında prematüre doğumların önlenmesi gerektiğine dikkat çeken Karaoba, “Bugün 1500 gramın altındaki bebekleri ve yenidoğanların yaşadığı sorunları konuşuyoruz, ancak bu bebeklerin neden erken doğduğunu tartışmıyoruz. Kadın doğum uzmanları olarak bizler her zaman şunu söyleriz: Dünyanın en iyi yoğun bakımı annenin karnıdır. Eğer bir bebek erken doğacaksa, en doğrusu onu anne karnında sevk etmektir. Ancak sağlık sistemindeki ticarileşme nedeniyle bu yapılamıyor” ifadelerini kullandı.
Sağlık hizmetlerinin ticarileştiğine dikkat çeken Karaoba, özel hastanelerin finansal kaygılar nedeniyle hasta sevklerini engellediğini belirtti. “Bugün bir kadın doğum uzmanı, yüksek risk taşıyan bir doğumu üçüncü basamak bir merkeze yönlendirmek yerine, hastanede gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Çünkü özel hastanelerdeki patronlar, ciro kaygısıyla hareket ediyor ve doktorları buna göre yönlendiriyor. Bu durum, bebek sağlığı açısından büyük bir risk oluşturuyor” dedi. Özel hastanelerde kâr odaklı yönetim anlayışının, hasta güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayan Karaoba, “Eğer yeni doğan bakımına özel sektörde para ödenmezse, hastanelerdeki yatak sayıları hızla düşecektir. Çünkü bu sistem tamamen ticari kaygılar üzerine kurulu” sözlerini kullandı.
Sağlık hizmetlerindeki eşitsizliklere de değinen Karaoba, devlet hastanelerinde yenidoğan yoğun bakım yataklarının yetersiz kaldığını, özel hastanelerde ise yatak kapasitesinin yüksek olmasına rağmen deneyimli hemşire sayısının az olduğunu belirtti. “Özel sektörde doktorlar yüksek maaşlarla transfer edilirken, hemşireler düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Yenidoğan yoğun bakımında çalışan bir hemşire, düşük maaş, ağır çalışma koşulları ve uzun nöbet süreleri nedeniyle bir süre sonra mesleği bırakmak zorunda kalıyor. Bu da özel hastanelerde bakım kalitesini düşürüyor” dedi.
Kamu hastanelerinde görev yapan neonatoloji uzmanlarının düşük maaşlar nedeniyle özel hastanelere yöneldiğini belirten Karaoba; “Bugün özel hastanelerde neonatoloji uzmanlarına 1-1,5 milyon TL’ye varan maaşlar verilirken, devlet hastanelerindeki uzmanlar çok daha düşük maaşlarla çalışıyor. Bu da kamu hastanelerinde doktor açığını artırıyor ve vatandaşların kamudan sağlık hizmeti almasını zorlaştırıyor. Yan dal uzmanlarının bile özel sektörü tercih etmesi, devlet hastanelerindeki nitelikli sağlık hizmetini sekteye uğratıyor” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın denetim süreçlerini yetersiz bulduğunu belirten Karaoba, “Eğer ben Sağlık Bakanı olsaydım, hastaların özel sektöre yönlendirilmesi, yenidoğan uzmanlarının üçüncü basamak hastanelerden çekilmesi gibi konulara derhal müdahale ederdim. Çünkü sağlık sisteminin bu şekilde devam etmesi mümkün değil” dedi. Prematüre doğum oranlarının düşürülmesi için gebelik sürecinin daha sıkı takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Karaoba, “Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bebek ölümlerinin büyük çoğunluğu prematüre doğumlara bağlı. En basit bir idrar yolu enfeksiyonunu bile önleyerek birçok prematüre doğumun önüne geçebiliriz” diye konuştu.
Sağlık hizmetlerinin tamamen ticari kaygılarla yönetilmesinin büyük riskler doğurduğunu vurgulayan CHP’li Karaoba, özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin kamu yararına uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirterek “Bugün yenidoğan ünitelerindeki en büyük sorun, özel hastanelerin sağlık hizmetlerini gelir kapısı olarak görmesidir. Kamu hastaneleri güçlendirilmezse ve sağlık sektörü sadece kâr amacı güden bir yapıya dönüşürse, vatandaşlarımız için sağlık hizmetlerine erişim daha da zorlaşacaktır” dedi. Karaoba, konuşmasını “Bebeklerin sağlığı söz konusu olduğunda hepimizin tarafsız davranması gerekir. Sağlık sisteminin iyileştirilmesi için bölgesel üçüncü ve dördüncü basamak yenidoğan merkezleri kurulmalı ve hastaneler sevk işlemlerinde ticari kaygı taşımamalıdır” sözleriyle tamamladı.