Ormanlara sahip çıkarak erozyon tehlikesini önlemek amacıyla Uşaklı vatandaşları bilgilendirmeye devam eden Uşak Barosuna Kayıtlı Avukat ve çevre gönüllüsü Güven Özkan, yaptığı açıklamada; “Ormanla ve bitki örtüsüyle kaplı eğimli bir arazide yağışın yüzde 18'i eğimli arazide akıp giderken yüzde 82'si toprak tarafından emilmektedir. Yine eğimli ve bitki örtüsü ile kaplı bir arazide yağışın yüzde 36'sı arazide akıp giderken yüzde 64'ü toprak tarafından emilmektedir. Hiç bitki örtüsü olmayan eğimli bir arazi de ise yağışın yüzde 44'ü toprak tarafından emilirken yüzde 56'sı araziden toprak ile beraber akıp gider ve sonucunda erozyon oluşur” dedi.
Bir doğal afet olan erozyonun oluşumu hakkında açıklama gerçekleştiren Özkan; “Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir. Tarımda kullanılan alanların yüzde 70'i özelliklerini kaybederek dünya genelinde toplam kara üzerinde yüzde 30 civarında çölleşmeye sebep olmuştur. Dünyada erozyon sebebiyle çölleşme tehlikesi bulunan 110 ülke bulunmaktadır. Bu çerçevede Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yapılan hesaplamalarla, dünyada çölleşme ve erozyonun önüne geçebilmek için yılda 42 milyar dolar harcanması gerektiği bulunmuştur. Türkiye topraklarının ise, yüzde 90'ı su erozyonu, yüzde 1'i de rüzgâr erozyonuna maruz kalmaktadır. Tarım topraklarında bu oran su erozyonu için yüzde 75 civarındadır. Türkiye'deki erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir” şeklinde konuştu.
Erozyonun bilinçsizlik ve insan etkisiyle telafi edilemez boyutlara ulaşabileceğini ifade eden Özkan; “Erozyonun etkisi sebebiyle kaybedilen verimli topraklar tarımsal üretim kapasitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Erozyonun oluşması doğal faktörler ile gerçekleşmekte ancak erozyonun telafi edilemez zararlara sebep olması, insanların bu faktörleri hızlandırmasıyla gerçekleşmektedir. Erozyon çeşitlerinden olan su erozyonu en etkili erozyondur. Bu erozyonda yağmur damlalarının aşındırmasının yanında yüzey akışa geçen suların da önemli bir etkisi bulunmaktadır. Diğer bir erozyon çeşidi olan rüzgâr erozyonu ise rüzgârın etkisiyle gerçekleşen aşınım ve taşınım olayıdır. Erozyonun verimli toprakların kaybına yol açmasının yanında peri bacalarının oluşumuna yol açması, doğal bir güzelliğin meydana gelerek turizm bölgeleri oluşturmasına ve bir tezat oluşturmasına neden olmaktadır. Uzun yıllar sonunda özel erozyon çeşitlerinden olan korunmuş sütun erozyonu bu oluşumlara sebep vermektedir” ifadelerini kullandı.