Uşak TEMA ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Temsilcisi Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, “Uşak Kışladağ Altın Madeni’nin 2003 ÇED Raporuna karşı açılan dava AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) tarafından kabul edildi. AİHM bu davada adil yargılama yapılmadığını belirtti. Yeniden yargılama sürecinin duruşması, 12 Şubat bugün saat 09.30’da Uşak İdare Mahkemesi’nde görülecek” dedi.
Kışladağ Altın Madeni’nin faaliyete başladığı 2006’dan bu güne, 19 yılda neler olduğunu açıklayan Uşak TEMA ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Temsilcisi Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, “Erzincan İliç’teki felakete neden olan liç sahasının çok daha büyüğü bugün Kışladağ Altın Madeninde yükseliyor. Şirket raporlarına göre liç sahası 120 metre yani 40 katlı gökdelen yüksekliğinde. Maden çukuru yeraltı su seviyesinin altına indiği için, yeraltı suları bu çukura doluyor ve maden şirketi bu suları köy derelerine ve göletlere akıtıyor. Yeraltı suyumuzu tüketiyor, kurutuyor. Yeraltı suları azaldığından susuz kalan köylere özel idare tarafından tankerle su taşınmaya başlandı. Su ve toprak ağır metallerle zehirleniyor. Kışladağ Altın Madeni ağır metal üreten ve sularımızı yok eden bir fabrikaya dönüştü. 19 yıl önce “yaşanacak” dediğimiz tüm kötülükleri tek tek yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Davayı takip eden avukatlar öncülüğünde; siyasi partilere, Uşak Belediyesine, İl Genel Meclisine ziyaretler yapılarak durum anlatıldı, davaya müdahil olmaları çağrısı yapıldı diyen Metin şunları söyledi:
“Davacı ve müdahil olan Ulubey ve Eşme köylülerinin yanı sıra bu çağrıya Uşak Barosu, önceki dönem milletvekilleri, avukatlar, meslek odası başkanları, çevre örgüt temsilcileri davaya müdahillik dilekçesi vererek yanıt verdi. Erzincan İliç’te yaşanan felaket Kışladağ Altın Madeninde yaşanmasın diye suyumuza toprağımıza sahip çıkıyoruz.”