Yunan ordusunun geri çekilişiyle birlikte, Uşak'taki Gayrimüslim ahali de büyük bir endişeyle şehri terk etmeye başladı. Kabaklar Tren İstasyonu, bu dramatik göçün en belirgin sahnelerinden biri haline geldi. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, istasyonda yoğun bir hareketlilik başladı. Elde bavullar, sırtlarda eşyalar, yüzlerde kaygı ve belirsizlik izleriyle dolu kalabalıklar, güvenli bölgelere ulaşmak için trenlere yöneldi. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, aceleyle topladıkları eşyalarıyla birlikte sevdiklerine veda ederek, bilinmez bir yolculuğa çıkıyordu.
Göçün Arkasındaki Sebepler
Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde Yunan ordusunun büyük bir yenilgiye uğramış olması, Uşak'taki Gayrimüslim nüfusta panik yaratmıştı. Yıllardır süren savaşın yıpratıcı etkileri, artan güvensizlik ve değişen siyasi dengeler, birçok insanı şehirlerini terk etmeye zorladı. Bazı aileler, Yunan ordusunun geri çekiliş hattını takip ederek Batı'ya doğru yola çıkarken, kimileri ise Anadolu'nun daha güvenli bölgelerine sığınmayı tercih etti.
Tanıkların Gözüyle
O döneme tanıklık eden Mehmet Efendi, şu sözlerle anlatıyor: “O gün istasyonda çok büyük bir kalabalık vardı. Kimi ailesini kaybetmiş, kimi bir bavul eşya ile ne yapacağını bilmez hâlde bekliyordu. Yüzlerde korku, gözlerde belirsizlik vardı.”
Tarihin Tanıklığı
Uşak Kabaklar Tren İstasyonu, sadece bir ulaşım noktası değil, bir dönemin kapanışının ve yeni bir dönemin başlangıcının sessiz tanığı oldu. Bu dramatik göç, sadece bir şehirden ayrılış değil, bir dönemin hüznü ve tarihe düşülen derin bir not olarak hafızalarda kaldı.