Manşet

Uşak’ın Hafızasında Bir Kare: Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık

(ÖZEL HABER )-Merhum gazeteci Coşkun Özler, 2004 yılında verdiği röportajda babası Hüsnü Kazım Özler’in 1933’te çektiği “Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık” fotoğrafının öyküsünü Cumhuriyet Bayramı’na özel anlattı.

Uşak, Cumhuriyet Bayramı’na yaklaşırken kentin hafızasına kazınan o eşsiz kare yeniden gündemde. “Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık” adlı fotoğrafın ardındaki hikayeyi, Uşak’ın duayen gazetecisi merhum Coşkun Özler bir söyleşisinde anlatmıştı. Kentin ilk gazetecilerinden ve fotoğrafçılarından biri olarak anılan Coşkun Özler, babası Hüsnü Kazım Özler’in mirasını yaşatmış, objektifinin ardındaki tarihsel değerleri geleceğe taşımıştı. Özler, Cumhuriyet’in kazanıldığı yıllarda babasının Uşak’ta çektiği fotoğrafların, yalnızca birer görsel belge değil, aynı zamanda milli mücadele ruhunun simgesi olduğunu vurgulamıştı.

Bir Fotoğrafla Başlayan Hikaye

Uşak’ın ilk fotoğrafçısı Hüsnü Kazım Özler’in fotoğrafçılığa başlaması, 1920’li yıllarda yaşanan bir rastlantıyla şekillendi. O yıllarda Uşak’ta görev yapan bir Yunan askeriyle tanışması sonucu bir fotoğraf makinesi edinen Özler, bu mesleğe tutkuyla sarıldı. İlk makinesini Yunanlı bir dostundan alan Hüsnü Kazım Özler, bu uğraşını zamanla sanata dönüştürdü. Ancak bu yol kolay değildi. 1920’lerde Yunan işgali döneminde, bir çekim sırasında “suikast girişimi” şüphesiyle tutuklandı. On gün süren bu zorlu sürecin ardından serbest kalan Özler, “Ben bu mesleği sürdüreceğim” diyerek fotoğrafçılığı hayatının merkezine koydu.

“Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık”

1933 yılında, Cumhuriyet’in 10. yılı kutlamaları sırasında çekilen o ikonik kare, yıllar içinde Uşak’ın sembolü haline geldi. Fotoğraf, sadece bir anı değil, Uşak halkının vatan sevgisini, emeğini ve Cumhuriyet’e bağlılığını ölümsüzleştiriyordu. Bugün Dörtyol Köprülü Kavşağı altında yer alan dev baskısı, bu ruhu kent sakinlerine her gün yeniden hatırlatıyor.

Babadan Oğula Bir Miras

Coşkun Özler, babasının mesleğini devralarak 1950’li yıllarda fotoğrafçılığı sanatsal boyuta taşıdı. İzmir’de Hamza Rüstem Fotoğrafhanesi’nde aldığı eğitimle ustalığını pekiştiren Özler, hem Uşak’ın ilk basın fotoğrafçılarından biri oldu hem de kentin görsel hafızasını kayıt altına aldı. Yıllarca süren emeğin ardından, Özler ailesinin imzası bugün hala pek çok Uşaklı ailenin evlerinde, çerçevelerde yaşamaya devam ediyor. Sünnet, düğün, okul ve tören fotoğraflarıyla bir dönemin hikayelerini belgeleyen bu miras, Uşak’ın kültürel belleğinde özel bir yer tutuyor.

“Cumhuriyet, Objektifin Ardında Başlayan Bir Ruh”

Coşkun Özler, bir söyleşisinde şöyle demişti: “Bizim için fotoğraf, sadece ışıkla yazı yazmak değildi; bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık etmekti. Cumhuriyeti biz böyle kazandık.”

Bugün o söz, sadece bir cümle değil; Uşak’ın geçmişiyle geleceği arasındaki köprüyü kuran bir anlam taşıyor.

Cumhuriyet’in 102. yılında, merhum Hüsnü Kazım Özler’in kadrajında donan o kare, bir kez daha hatırlatıyor:

“Bu topraklar, ışığın ve inancın izinde özgürlüğe kavuştu.”