Manşet

UŞAK’IN SUYU TÜKENİYOR!

Uşak TEMA ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Temsilcisi Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, Uşak’ın geleceği konusunda hayati bir uyarıda bulundu.

Uşak İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Uslu’nun başkanlığında yapılan toplantıda Uşak’ın su geleceği ön plana çıktı. Uslu, yaptığı konuşmada “Uşak’ın içme ve kullanma suyu oldukça önemli bir konudur. Çünkü birkaç gün önce il koordinasyon kurulu toplantımız vardı. Orada Devlet Su İşleri İl Müdürü resmi olarak açıkladı. Şu anda Küçükler Barajı'nda doluluk oranınız yüzde beş civarında, alarm verici bir düzeyde. Bunun için çevrenin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Uşak Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sizlere bu konuda da bazı bilgiler ve brifing verecek” dedi.

 

Uşak İl Genel Meclisi toplantısında söz alan Uşak TEMA ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Temsilcisi Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, Uşak’ta altın üretimi yapan TÜPRAG Metal Madencilik şirketine bağlı Kışladağ Altın Madeni’nin Uşak Şehir Merkezi’nin kullandığı sudan daha fazlasını kullandığını, Uşak’ın suyunun tükendiğini vurguladı. Uşak’ın Ulubey ve Eşme ilçeleri sınırlarında bulunan Kışladağ bölgesindeki altın madeninin şu an Uşak İdari Mahkemesi’nde devam eden bir dava süreci olduğuna değinen Prof. Dr. Barış Metin, “Bu konu bütün ilimizi ilgilendiren bir süreçtir. Bu gelişmeleri tarihsel süreciyle kısaca özetlemek, akabinde hem su varlıkları bakımından hem diğer olası tehditler bakımından kurumunuzu da ilgilendiren, geleceğimizi ilgilendiren, çocuklarımızın hayatını ilgilendiren, sonuçları bakımından çok hassas incelememiz gereken bir konudur” dedi.

Kışladağ Altın Madeni’nin 2003 yılında ilgili birimlerden ÇED yani çevre etki değerlendirme kararını aldığını ifade eden Metin, “Altın madeni 2004 yılında 27 katılımlı bir çevre etki değerlendirme yani ÇED iptal mahkemesi başvurusuyla karşılaşmıştır. İç hukuk 2004 ve 2006 yılında devam etmiş ve davacı yani ÇED kararı iptal isteyen katılımcılar ki bunlar yaklaşık 27 davacıdır. İç hukukta herhangi bir sonuç alamayınca konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımışlardır. Bu uzunca bir görüşme yargılama süreci olması 2023 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargılama sürecinde davacıların talepleri çerçevesinde yanlış değerlendirme yapıldığı sonucuna ulaşmış ve o dönemin ilgili mahkemesi olan dosyayı Manisa Bölge İdare Mahkemesi'ne geriye göndermiştir. Bu süreç içerisinde bu şartlarda idari mahkeme kurulduğu için 2023 yılında Manisa Bölge İdare Mahkemesi dosyayı Uşak Bölge İdare Mahkemesi’ne iletmiştir. Şu an dosya Uşak Bölge İdare Mahkemesi’ndedir. Bu dava 12 Şubat 2025 Çarşamba günü Uşak Bölge İdare Mahkemesi’nde görülecektir” şeklinde konuştu.

Davanın Uşak’ın geleceği adına çok önemli olduğuna değinen Metin, “Dava yaklaşık 2006 yılından günümüze ÇED süreçleri 2023’te alınmakla birlikte 2013 ve 2014 yıllarında kapasite artırımıyla birlikte ilave bazı tehditleri, sorumlulukları ve yükümlülükleri de işleten firmanın ve denetleyen kurumların görev sürecine göre kontrolüne zorunlu olarak getirmiştir. Ancak bu süre içerisinde bırakın 2003 yılındaki ÇED sürecinde alınan izinleri 2013 ve 2014 yıllarında ilave kapasite artırımına dair alınan izinlerle birlikte olası tehditler artarak devam etmiştir. En önemli tehdit 2003 yılında alınan izinlere göre oluşturulan liç ve pasa sahaları oluşturmaktadır. Bu ne demektir? Büyük bir cevher çukuru vardır. Patlatma usulüyle oradan kayalar alınmaktadır. Eleme birimine getirilmektedir. Bu eleme biriminde alt elekler liç sahasına götürülmektedir. Üstte kalan taş, toprak, kaya bölümünde pasa sahasına götürülmektedir. Ve iki bin üç yılındaki izinlere göre burası 60 metre olarak öngörülmüştür. Ancak 2013 ve 2014 yıllarında alınan kapasite artırımı izinleriyle birlikte bu 60 metre 120 metreye çıkarılmıştır. Günümüzde bu 120 üzerinde çalışmalar devam etmektedir” dedi. 

UŞAK İLİÇ OLMASIN

Altın madeninde yapılan çalışmaların olası tehditlerinden bahseden Metin, şunları söyledi:

“Çok kısa bir süre önce Erzincan İliç'te liç sahası kırıldı ve tonlarca asit, canlı yaşam için son derece zararlı kimyasal maddenin karışmış olduğu toprak büyük bir felakete ve can kaybına sebep oldu. Benzer bir tehdit bakın bugün olmazsa yarın Uşak Kışladağ'da hepimizi beklemektedir. Bu bizim için vicdani bir sorundur. Siz değerli il genel meclis üyeleri için hem vicdani hem hukuki bir sorumluluktur. Çünkü 120 metre liç ve pasa sahası demek hatta ötesi de var kırk katlı bir gökdelendir. Biraz sonra İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Alp’te bir inşaatı yaparken hem de kırk katlı bir gökdeleni yaparken ne tarz önlemler, hangi güçlendirici demir çelik konstrüksiyon ya da ilave yapı malzemelerinin gerekli olduğunu anlatacak. Ama bu devasa kulede herhangi bir çelik konstrüksiyon, herhangi bir yapı, herhangi bir güçlendirmeyi artıran tedbir olmaksızın böyle bir toprak yığını sadece deprem riskiyle değil doğal süreçte dahi yani yağmur süreçleriyle ve yıpranma süreciyle dahi bu pasa ve liç sahasının yırtılması ve o toprağın canlı yaşamını insan yaşamını tehdit eder şekilde devrilmesi sonucunu hepimizin yaşantısında umarım inşallah böyle bir sonuçla karşılaşmayız. Bu durum çok büyük bir risk olarak karşımızda durmaktadır.”

Uşak İdare Mahkemesi’nde 12 Şubat 2025 tarihinde yapılacak olan davaya İl Genel Meclisi üyelerini davet eden Uşak TEMA ve Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Temsilcisi Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Davaya süreci ve Uşak’ın gelecekte susuz kalma olasılığına karşı başkanımızı, meclisinizi ve değerli üyelerini platform olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan tüm partileri ziyaret ediyoruz. Bu hafta içi hepsinden randevu aldık. Bir kısmına sunumlarımızı yaptık, durumun önemini anlatıyoruz. Bu davaya katılmalarını, katılımcı olmalarını, konuyu yakından takip etmelerini ve konunun son derece önemli olduğunu ifade ediyoruz. Şu ana kadar çok olumlu dönüşler aldık. Cuma günü de belediye meclis üyelerine ve belediye meclisine bu sunumu yapacağız.”