Uşakta yaşayan Çerkez nineleri hakkında Uşaklı Yazar Sadık Uşaklıgil, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda; “Üç ninem vardı, üçü de Çerkesti. Uşak’ta çok az Çerkes bulunduğu için ninelerim diğer ninelerden daha iyilerdi. Diğerleri daha kötülerdi falan diyemem, ama görünüşleriyle, davranışlarıyla ve duruşlarıyla tüm arkadaşlarımın ninelerinden farklıydılar. Kim bilir çocukluğumun Uşak’ında daha ne bilge, ne sevimli nineler vardı; ama benimkiler, iyi yönleriyle de, kötü yönleriyle de bir biçimde farklıydılar işte. Aslında karakter açısından üçü de bir birinden dağlar kadar ayrıydılar; buna rağmen, başkalarında pek görmediğim ortak bir havaları vardı. Anadolu’nun bağrında yaşıyorlar ve Uşak kültürünü benimsemişlerdi. Ancak gelinlik çağlarına kadar da Çerkesler arasında yaşamışlardı. Herhalde farkı yaratan buydu. Atasözlerinin ulusal kökeni her zaman kuşkuyla karşılanması gereken bir konudur. Çinlilerin Çin atasözü dedikleri bir sözü, Norveç’te Norveç atasözü olarak duyabilirsiniz. Ama ninelerim yaygın atasözleri kadar, çevreden az duyduğum atasözleri de kullanırlardı. Büyük olasılıkla Çerkes atasözleriydi bunlar. Hatırlarsınız bir Çerkes atasözünü paylaştığı için Sedef Kabaş’ın başına gelmeyen kalmamıştı, aancak korkmayın ben size sakıncasız olan örneklerden aktaracağım” sözlerini kullandı.

Ninelerinin kullandığı sözler kapsamına ilişkin açıklama yapan Yazar Uşaklıgil; “Anneannem benden istediği bir şeyi yapmamışsam veya elime yüzüme bulaştırmışsam ‘Çocuğu işe koşarsan sonra da işe sen koşarsın’ der ve bir süre bana küserdi. Babaannem ise her zaman koruyucuydu. Bir şeyi midemi bozacak kadar çok yemişsem, örneğin ‘Elmayı soy da ye, armudu say da ye’ derdi. Ne kabahati vardı baklanın bilmiyorum ama bir seferinde ‘Bakla; ye de patla!’ demişti (Bunlar Türkçe kafiyeler gerektirdiği için Çerkeş değil Uşak kaynaklı sözler olmalı). Ninelerim misafire bayılırlardı. ‘En fakir Çerkes bile kendine bir misafir edinir’ derlerdi. Bir gün dişimle kıra kıra taze fındık yiyordum; dişleri olmayan anneanneme de bir avuç fındık uzattım; ‘Eşek köpeğe ot vermiş, köpek de eşeğe et vermiş; ikisi de aç kalmış’ demişti. Üçü de hayata çok bağlı insanlardı. Hele anneannem eğlenceye çok meraklıydı. ‘Kimse dünyadan usanıp da ölmez’ derdi. Ama üçü de hayatları boyunca türlü felâketler görmüş, çileler çekmiş insanlardı. Şunu iyi bilirlerdi: ‘Saadet misafirdir; gelir gider’. Tabi Çerkes atasözü olduklarını düşünmediğim sözlerden de bazı favorileri vardı. Babaannem meselâ duyduğu her yeni icat karşısında ‘Firildek yap para kap’ der ve küçümseyerek dudak bükerdi. Anneannemin favorileri arasında da ‘Her mahalleye bir kasap lâzım ama o sen olma’ vardı. Zaman zaman birbiriyle çelişen atasözleri de söylerlerdi. ‘Her şeyin fazlası zarardır’ ve ‘Fazla parmak göz çıkarmaz’ gibi. Her iki atasözünün bazen doğru, bazen yanlış olmaları gibi, ninelerim de bazen haklı, bazen haksızdılar. Ama üçü de harika insanlardı. Bambaşka bir dünyanın insanlarıydılar. Çok özlüyorum” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, UŞAK’TA O İSMİ ADAY GÖSTERDİ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, UŞAK’TA O İSMİ ADAY GÖSTERDİ