Uşak Barosu avukatları, Ulubey ve Eşme ilçeleri arasında yer alan Kışladağ Altın Madeni’nin çevre ve insan sağlığına etkilerine dikkat çekmek amacıyla Uşak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Baro temsilcileri, siyanürle yapılan madencilik faaliyetlerinin bölge halkını ve doğayı tehdit ettiğini vurgulayarak, madenin derhal kapatılması çağrısında bulundu.
2006 yılından bu yana TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş. tarafından işletilen Kışladağ Altın Madeni’nin, bugüne kadar yaklaşık 750 hektarlık alanı tahrip ettiğini ifade eden avukatlar, maden sahasında 1 kilometre çapında ve 450 metre derinliğinde dev bir çukurun oluştuğunu ve bu çukurun çevresel bir felakete dönüşme potansiyeli taşıdığını belirtti.
Baro tarafından yapılan açıklamada, madende kullanılan siyanür ve sülfürlü atıkların yeraltı sularına karıştığı, içme suyunda yüksek arsenik oranlarının tespit edildiği, bölge halkının içme suyunun tankerlerle taşındığı bilgileri paylaşıldı. Açıklamada, bölgede kanser vakalarının arttığı, hayvan ölümlerinin yaşandığı ve tarım alanlarının verimsizleştiği vurgulandı.
“Yöredeki Çeşmeler Kurudu, Kuyu Açmak Yasaklandı”
Madenin açılmasının ardından yeraltı su seviyesinin ciddi şekilde düştüğüne, patlatmaların su kaynaklarını olumsuz etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, 2022 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Ulubey ve çevresinde kuyu açmanın süresiz olarak yasaklandığına da dikkat çekildi. Bu kararın madenin bölge halkının suyunu tükettiğinin açık bir kanıtı olduğu savunuldu.
“Anayasal Hakkımızı Kullanıyor, Cevap Bekliyoruz”
Anayasa’nın 56. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne atıfta bulunan avukatlar, yaşam hakkının korunması gerektiğini belirterek Çevre İl Müdürlüğü’ne Bilgi Edinme Kanunu kapsamında resmi sorularını teslim ettiklerini ifade etti. Açıklamada “Yaşam hakkı kutsaldır. Bu nedenle Kışladağ Altın Madeni'nin faaliyetleri durdurulmalı, çevresel rehabilitasyon başlatılmalı ve bölge halkı hem sağlık hem maddi olarak desteklenmelidir” denildi.
Yapılan açıklamada; talep listesinde, Kışladağ Altın Madeni’nin faaliyetlerine derhal son verilmesi, Çevresel tahribat için rehabilitasyon projelerinin başlatılması, Bölge halkına sağlık taramaları ve tedavi desteği sağlanması, Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşlara maddi tazminat ve Madencilik faaliyetlerinin sıkı ve bağımsız şekilde denetlenmesi konuları ön plana çıktı.
“Kışladağ, Yeni Bir İliç Olmamalı”
Basın açıklamasının sonunda “İliç’te yaşanan felaket bir daha tekrarlanmasın. Kışladağ da İliç olmasın. Toprağın üstü, altından değerlidir” mesajı verildi. Uşak Barosu’nun çağrısı, çevreci platformlar, köylüler ve doğa savunucuları tarafından da desteklendi.