Uşak'ta meşe ormanlarında geleneksel yöntemlerle odun kömürü üreten aileler, zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Kilometrelerce uzaktaki evlerini bırakarak çoluk çocuk ormanda yaşamlarını sürdüren odun kömürü işçilerinin mesaisi, sabahın erken saatlerinde başlıyor. Motorlu testerelerle önce meşe ağaçlarının dalları budanıyor ardından traktörlerle odun parçaları ateş ocaklarının kurulacağı bölgeye götürüyor. Burada imece usulu ile meşe dalları simetrik şekilde üst üste yığılıyor, önce saman ve yaprak parçaları ile kaplanıyor, ardından üzeri toprakla örtülüyor. Üst bölümde bırakılan boşluktan içeri atılan ateşin meşe odunlarını yakmasıyla odunun kömüre dönüştüğü yolculuk, kor alevde sürüyor. Yaklaşık 15 gün yanan ateş ocakları daha sonra açılarak elde edilen odun kömürleri tek tek elle toplanıp çuvallanıyor. Yoğun çalışma günü boyunca zaman zaman çay molası veriliyor. Odun kömürü, odunun havasız bir ortamda kömürleşmesiyle elde edilen katı kısımdır. Hava olmayınca odun kül oluncaya kadar yanmaz, fakat kimyasal olarak dekompoze olarak kömür halini alır. . Son yıllarda odun kömürüne olan talep yeniden hızlı bir şekilde artmaktadır. Buna neden olarak; mangal kömürünün pişirme ve ısınma amacı ile değerlendirilmesi yanında doğaya dönük rekreasyonla faaliyetlerin artması ve endüstriyel amaçlı yeni kullanım alanlarının açılması gösterilebilir. Odun kömürü, içerisinde kükürt içermemesi nedeni ile yanma esnasında havayı diğer kömür cinslerine nazaran daha az kirletmektedir. Odun kömürü geçmiş yıllarda ülkemizde yaygın şekilde dik tomruklarda üretilmiştir. Ancak, dik tomrukların hazırlanması için belirli şartların aranması örneğin, süzek topraklı eski torluk yerlerinin, rüzgar akımının olmadığı kuytu yerlerin olması, hammadde ve su kaynakların bulunması, torluk hazırlanma işlemlerinin zahmetli, zaman alıcı, maharet ister olması, yanma sürelerinin uzunluğu, kömür leşme işlemi sonunda dik torlukların bozulması ve kömür soğutma işlemlerinin çok dikkat istemesi, torlukların toprakla örtülmesinde özel toprak tiplerinin aranması, çim kesek çıkarma ve nakil işlemlerinin zorluğu ve yanma esnasında çevreye sirke asidine benzer rahatsız edici bir kokunun yayılması v.b. nedenlerle günümüzde bu şekilde kömür üretiminden vazgeçilmektedir. . Bunun yerine Kuzey, Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinde manga! kömürü üretiminde taşınabilir metalocaklar yaygın şekilde kullanılır olmuştur. Aşağıda tanıtılması amaçlanan ocaklar halen yurdumuzda kömür üretiminde kullanılmamaktadır. ODUN, KÖMÜRE NASIL DÖNÜŞÜR? Kömür üretiminde, kömürleşrne satbası çok önemlidir. Etkili bir kömürleştirme işlemi gerçekleştirilemez ise hammadde israfı olur, verim düşer ve böylece maliyet artar. Odun esas itibariyle aşağıdaki ana bileşenden oluşmaktadır : Selüloz, hemiselüloz, lignin ve su. Hava kuru su odunlar yaklaşık % 10-15, taze kesilmiş odunlar ise ağaç türlerine bağlı olarak % 40-120 oranında su içerirler. Kömürleştirme işleminden önce odundaki suyun tamamen uzaklaştırılması gerekir. Bunun için kömür üretiminde kullanılacak odunların mümkün olduğu kadar açık havada kurutulmaları sağlanmalıdır. Hava kurusu haldeki odunlar ocağa yerleştirildikten sonra, bir miktar odun yakılarak odunlarm tam kuru hale getirilmesine ihtiyaç vardır. Eğer bu sağlanrnaz ise kaliteli kömür elde edilemez. Kömürleştirmenin ilk satbası, odunun 100 °C'de tam kuru hale getirilmesidir. Bu sırada tam kuru odunun sıcaklığı 280 °C'ye kadar yükselir. Bu satbadaki enerji, ocağa doldurulan odunların bir kısmının yanmasından kaynaklanır ve endotermik bir reaksiyondur, yani enerji absorbe eder. Odun tam kuru hale gelip ve sıcaklığı 280 °C'ye ulaşınca, kendiliğinden bozulmaya başlar ve odun kömürü oluşur. Odun kömürünün yanısıra su buharı, metanol, asetik asit ve başkaca katran olmak üzere çok karmaşık kimyasal maddeler ile başta hidrojen, karbonmonoksit ve karbondioksitten oluşan yoğunlaşamayan gazlar meydana gelir. 280 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda odunun kendi kendine bozunması yani kömürleşmesi ile enerji serbest hale gelir ve böylece ekzotermik, yani ısı veren, bir reaksiyon oluşur. Kömürleşme işlemi "Odun Kömürü" olarak adlandırılan katı madde kalıncaya kadar devam eder. Dışarıdan daha fazla ısı verilmez ise, işlem durur ve sıcaklık 400 "C'ye ulaşır. Elde edilen kömür önemli miktarda katran artıkları ve kül içerir. Bu kömürün ağırlık olarak sabit karbon miktarı % 65-70, kül miktarı % 3-5, katran miktarı ise % 30 civarındadır. Daha fazla ısınması ile katran uzaklaştırılarak, sabit karbon miktarı artırılır, ancak bu durumda kömür verimi azalmaktadır. Kömürleştirme sıcaklığının düşük olması kömür verimini artırır, ancak kalite düşer. İyi kalitede ticari bir körnürün sabit karbon miktarı % 75 civarında olmalıdır. Bu da, kömürleştirmede sıcaklığın 500 °C'ye çıkarılmasıyla temin edilir. Kömür verimini ağaç türü de etkiler. Odundaki lignin miktarının artması, kömür verimi üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Bundan dolayı sağlam olgun odunlar tercih edilir. Odunun yoğunluğunun yüksek olması da arzu edilir, ancak çok yüksek yoğunluğa sahip odunlar kömürleşme sırasında kırılma eğiliminde olduklarından dolayı gevrek kömür verirler. Genellikle en iyi sonuçları orta ve yüksek yoğunluğa sahip sağlam sert ağaçlar vermektedir. Odunlar mümkün olduğu kadar kuru olmalı ve 20 cm'den kalın olanlar yarılmalıdır.