Manşet

Uşak’tan Bir Kaşık Tarhana Kültürü UNESCO Yolunda!

(ÖZEL HABER) - Anadolu’nun en köklü fermente gıdalarından biri olan tarhana, artık yalnızca sofralarda değil, dünya kültür mirası listelerinde de yer almak için yola çıktı.

Uşak İl Genel Meclisi ile kültür araştırmacısı-yazar Süleyman Dilsiz’in öncülüğünde, “Uşak İl Genel Meclisi Tarhanası” için UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne adaylık başvurusu yapıldı. Yüzyıllardır yoğurdun başrolde olduğu bu eşsiz lezzet, sadece bir çorba değil; kadın emeğinin, imece kültürünün ve toplumsal belleğin taşıyıcısı olarak öne çıkıyor. Başvuru dosyası, tarhananın hem Türkiye’deki yerel değerini hem de dünya gastronomi mirasına katkısını görünür kılmayı hedefliyor.

Kültürel Koruma ve Gastronomi Turizmi İçin Stratejik Adım

Uşak İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Uslu, başvurunun yalnızca kültürel bir miras koruma girişimi olmadığını, aynı zamanda Uşak’ın gastronomi turizmi, yerel kalkınma ve tanıtımı açısından stratejik bir hamle olduğunu vurguladı.

Süleyman Dilsiz ise tarhanayı “yoğurdun kurutulmuş belleği” olarak tanımlayarak şu sözleri dile getirdi:

“Tarhana uygarlığımızın belleğidir. Bu başvuruyla yalnızca bir çorbayı değil; emeği, sürdürülebilirliği ve sağlıklı toplum inşası için geleneksel bilgiyi dünyaya duyurmak istiyoruz. UNESCO süreci, mutfağımızı ve kültürümüzü dünyaya açacak güçlü bir adımdır.”

“Tarhana, Paylaşma Kültürünün Bir Simgesi”

Başvuruyu kabul eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Yavuz Çakar da sürecin önemine dikkat çekerek, “Tarhana yalnızca bir yiyecek değil; yüzyıllardır bu topraklarda yoğrulan emeğin, dayanışmanın ve paylaşmanın simgesidir. UNESCO başvurusu, bu mirasın dünyaya tanıtılması açısından büyük bir fırsattır” dedi.

Başvuru dosyasında Uşak Tarhanası, Geleneksel üretim süreci, Kuşaktan kuşağa aktarılan ve kadın odaklı imece kültürü, Kuşaktan kuşağa aktarılan sözlü tarif zinciri, Kadın emeği ve topluluk üretimi, Mevsimsel ve çevresel uyumu, Sıfır atık mutfak pratiği, Toplumsal birlik ritüelleri gibi yönleri öne çıkarılıyor. Sıfır atık anlayışı ve doğal koruyuculuğu, Yerel festivaller ve toplumsal ritüeller içindeki yeri gibi unsurlar UNESCO’nun dikkatine sunulmuş oldu.