Uşak’ta yılın ahisi yapılan törenle kaftanını giydi. Ahilik Kültür ve Esnaf Bayramı Etkinliği düzenlendi. 15 Temmuz Şehitleri Meydanı'nda gerçekleşen etkinlikte ‘Yılın Ahisi’ seçilen Hulusi Ada’ya kaftanını Uşak Valisi Dr. Turan Ergün giydirdi. Törene Uşak Valisi Dr. Turan Ergün,, Adalet ve Kalkınma Partisi Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay, Adalet ve Dr. İsmail Güneş, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Selim Kandemir, Uşak Emniyet Müdürü Mesut Gezer, Uşak İli Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Fahri Semiz ve esnaf oda başkanları katıldı. Törende konuşan, Uşak Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birlik Başkanı Atalay Savaş, “Ahilik kültürünün, toplumda yaşayan fertleri birbirine yakınlaştıran, bireyler arasında sosyal dayanışmayı sağlayan, kardeşlik gibi değerleri özünde toplayan, ticaretle ahlakı buluşturan bir yaşam tarzıdır” dedi. Törende Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı S. Selim Kandemir, AK Parti Uşak Milletvekilleri İsmail Güneş ve Mehmet Altay, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın’da günün anlam ve önemine değindi. Uşak Valisi Dr. Turan Ergün; “Burada bin yıllık geçmişi olan bir Ahilik kültürünü kutlamak için bulunuyoruz. Ahilik, Türk Milletine has, sosyo ekonomik düzeni sağlayan bir sistem olarak günümüze kadar gelmiştir. Ecdadımız fetih kabiliyetinin yanı sıra devlet kurma marifeti ile mahurdur. Bu büyük devletler kılıçla kurulmamış, asıl kalıcı fetihler gönüllerde gerçekleşmiştir. Er meydanlarında şehit ve gazilerin fedakârlıkları ile kazandığımız zaferleri, Yunuslarla, Hacı Bayramlarla ve Ahi Evranlarla ve daha nice evliyaların sözleri ile tahkim ederek kalıcı hale getirmiştir. 32 sanatın bir araya gelmesi ile Ahi Evran önderliğinde kurulan Ahilik Teşkilatı bu topraklarda asırlarca dayanışmanın bel kemiği olmuştur” dedi. Ahilik nedir ve ne demek? Ahilik, yüzyıllar öncesinde kurulan bir esnaf dayanışma teşkilatıdır. Anadolu'da yaşayan halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli dallarda kendisini yetiştirmesine imkan tanıyan ahilik teşkilatı, Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahilik makamı, günümüzde varlığını sürdüren esnaf odaları ile benzer nitelikler taşımaktadır. Peki, tam manasıyla ahilik nedir ve ne demektir? İşte, Ahilik kavramı hakkında detaylı bilgiler Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakarlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahilik teşkilatı, Ahi Evran Veli tarafından 1200'lü yıllarda kuruldu.Ahilik, o dönemde Anadolu'ya göç eden Türkmenler'e aş ve iş imkanı sağlayarak, aynı zamanda tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici haline getirilmesine katkı yaptı. Kırşehir Valiliği ve Ahi Evran Üniversitesi kaynaklarından derlediği bilgilere göre, Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran Veli, 1171 yılında İran'ın Batı Azerbaycan bölgesinde bulunan Hoy kasabasında dünyaya geldi.Çocukluğu ve ilk eğitim dönemi Azerbaycan'da geçen Ahi Evran, Horasan ve Maveraünnehir'de büyük üstatlardan ders aldı. Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışarak ondan dersler aldı. Bağdat'ın İslam dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması, Ahi Evran'ın çok yönlü yetişmesinde etkili oldu ve burada Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah'ın kurduğu fütüvvet teşkilatını tanıdı. 13. yüzyıl başlarında Muhyiddin Arabi ve hocası Evhadüddin Kirmani ile Anadolu'ya gelen Ahi Evran, Kirmani'nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Nasır Lidinillah'ın kurduğu fütüvvet teşkilatına katılan Ahi Evran, bu teşkilatın da etkileriyle Anadolu esnaf ve sanatkarlarını teşkilatlandırılması için çalışamalar yaptı. Esnafa İslamiyet'i anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için çalışmalar yapan Ahi Evran, Kayseri'de deri işleme atölyesi (debbağ) kurdu ve burada o dönem Moğol istilasına karşı Kayseri'yi savunan Ahileri teşkilatlandırdı. Bir dönem Konya ve Denizli'de yaşayan Ahi Evran, 1206 yılında o zamanki ismi "Gülşehri" olan Kırşehir'e geldi. Ömrünün sonuna kadar Kırşehir'de yaşayarak iş ve aş verdiği Türkmenlerin tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan olmaları için gayret gösterdi. Ahi Evran'ın eşi Fatma Bacı da kadınları teşkilatlandırarak "Bacıyanı Rum" teşkilatını kurdu. Aynı dönemde Kırşehir yöresinde yaşayan ve bir Ahi önderi olan Şeyh Edabili'nin Eskişehir ve Bilecik yöresine gitmesine katkı sağlayan Ahi Evran Veli, Osmanlı Devleti'nin temellerinin atılmasına katkı yaptı. "Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir" Ahi Evran, 32 çeşit esnafı eğitim, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini ve ahlaki değerlerle teşkilatlandırarak zamanla Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflara yayılacak Ahilik sisteminin temellerini attı. Kesin olmamakla birlikte Moğollara karşı mücadele ederken 1261 yılında 93 yaşında şehit edilen Ahi Evran'ın türbesi Kırşehir'de, kendi adını taşıyan caminin içinde bulunuyor. "Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir." sözleri dilden dile dolaşan Ahi Evran'ın 20 kadar telif ve tercüme eseri buluyor. Türk-İslam kültürüne has bir teşkilat olan Ahilikteki hiyerarşik yapıda sırasıyla yiğitler, yamaklar, çıraklar, kalfalar, ustalar ve Ahiler bulunuyor. Ahiler ise halifeler, şeyhler ve şeyhül meşayihler olarak temsil ediliyor. Şeyhlik makamındakilerin Ahi Fütüvvetnamelerinde belirtilen ahlak, sanat ve meslekle ilgili 740 emredici maddeyi bilmeleri ve yaşamaları gerekiyor. Öğrenci konumunda olanlardan ise bunların 124 maddesini bilmeleri ve uygulamaları isteniyor. AHİLİĞİN 7 KURALI Ahi olmak ve peştamal kuşanmak için kişinin bir Ahi tarafından önerilmesi zorunludur. Üye olmak isteyenlerden yedi fena hareketi bağlaması ve yedi güzel hareketi açması beklenmektedir: Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak, Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak, Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak, Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak, Halktan yana kapısını bağlamak, Hak'tan yana kapısını açmak, Herze ve hezeyan kapısını bağlamak, Marifet Kapısını açmak, Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak, Kafirler, çevresinde iyi tanınmayanlar, kötü söz getirebileceği düşünülenler, zina ettiği ispatlananlar, katiller, (kasaplar), hırsızlar, dellallar, vergi memurları, vurguncular örgüte katılamaz.Kadınlar, Ahiliğin "kadınlar kolu" olarak adlandırabileceğimiz Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) teşkilatına üye olmuşlardır. (SERKAN KARAYOL)