Devrim Yasalarının kabulünün 101. Yılı etkinlikleri çerçevesinde Eşme ADD Başkanı İbrahim Dizdaş’a, katkı ve katılım sağlayan tüm dostlara teşekkür ederim diyerek sözlerine başlayan ADD Genel Merkezi GYK Üyesi Dr. Arif Güvenir, “Devrim Yasaları Cumhuriyet devrimlerinin önsözüdür. Türkiye Cumhuriyeti henüz ilan edilmeden, Kurtuluş Savaşı bitiminde, 1 Kasım 1922 tarihinde Osmanlı saltanatının kaldırılmasıyla ilk devrim yapılmıştır. İlk Devrimin üzerinden 16 ay, Cumhuriyetin ilanından yalnızca 4 ay sonra TBMM’ce kabul edilen 3 Mart Devrim Yasaları, yürürlükteki Anayasamızın 174. maddesi ile koruma altındadır. Bu 3 yasa Laik Cumhuriyet’in ve Atatürk Aydınlanma Devrimlerinin temelini oluştururken, ulusal ve üniter devlet yapısına geçişin, tam anlamıyla çağdaş bir toplum yaratma yolunda önemli bir mihenk taşı olmuştur” dedi.
Güvenir, “Dünyada hiçbir ülke, kendi kaynaklarıyla, çocuklarına birbirine zıt dünya görüşüne sahip, sürekli birbiri ile kavga ederek enerjisini kendi içinde tüketen, bir eğitim sistemini benimsemez. Ne aymazlıktır ki ülkemiz hala “Dindar nesil yetiştireceğiz” diyerek ikili eğitimde ısrar etmektedir. Tüm bu gelişmeleri dikkatle izleyen Türk aydınları, kurulan bu tuzağı görerek, örgütlü mücadele kararı aldılar. 19 Mayıs 1989 yılında Prof. Dr. Muammer Aksoy’un öncülüğünde aralarında, Doç. Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı gibi devrim ve demokrasi şehitlerimizin de bulunduğu elli Türk aydını tarafından ADD kuruldu. Aydınlarımız, bu gün yaşamış olduğumuz karanlık günleri önceden görerek, yapılacak çalışmalarla halkımızı uyarmak istediler. Milletimizi orta çağ karanlığına itmeye çalışan gerici unsurlar, derneğimizin kuruluşundan sekiz ay sonra kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’u 31 Ocak 1990 yılında silahlı saldırı sonucu katlettiler. 7 Mart’ta Çetin Emeç, 6 Eylül’de Turan Dursun, 6 Ekim’de Doç. Dr. Bahriye Üçok’u katlettiler. 1990 yılı adeta aydın katliamı yılı olarak anılır oldu” diye konuştu.
Katillerin durmak bilmediğini ifade eden Güvenir, “1993'de Uğur Mumcu, 1999’da Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ve 2002 yılında Doç. Dr. Necip Hamlemitoğlu şehit edildiler. Elbette ki bu cinayetlerin arkasında ülkemizi dönüştürüp, değiştirmeye çalışan emperyalist güçler vardı. Ülkemizin çıkarlarını emperyalizmin planlarına uygun olarak hareket etmekle sağlayamayız. Milletimizin azmi, kararlılığı ve inancına güvenerek, iç cephede birlik ve beraberliğimizi sağlayıp, emperyalizm ve maşalarına karşı top yekün mücadeleyle başarabiliriz. Hiç bir egemen devlet, terör örgütleriyle pazarlık etmez, onları muhatap alıp koşullar ileri sürmesine izin vermez, Türkiye Cumhuriyeti, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiş bir teröristin yapacağı açıklamadan medet umamaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Milletimiz hiçbir emperyalist projeye boyun eğmeyerek, hayal ettikleri Federal İslam Cumhuriyetine izin vermeyecek ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Barış Metin ise yaptığı açıklamada, “3 Mart 1924 Türkiye’yi laikleştiren yasaların yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen panele katılmaktan büyük onur duydum. Nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Atatürkçü Düşünce Derneği Eşme Şubesi Başkanı İbrahim Dizdaş ve yönetimine, Eşme Belediye Başkan Yardımcısı Rüştü Salim Sarp’a ve toplantıya katılan Eşmeli hemşehrilerime teşekkür ederim” dedi.