Fortinet sponsorluğunda ve Cybersecurity Insiders tarafından hazırlanan 2025 Bulut Güvenliğinin Durumu Raporu, bulut güvenliğini şekillendiren en son trendlerin, zorlukların ve stratejilerin kapsamlı bir analizini sunuyor. Farklı sektörlerden ve coğrafyalardan 800'den fazla siber güvenlik uzmanının görüşlerine dayanan bu rapor, hibrit ve çoklu bulutun benimsenmesini neyin tetiklediğini, kurumların karşılaştığı zorlukları ve bu dinamik ortamların güvenliğini sağlamak için uygulanabilir adımları ortaya koyuyor. Bulutu benimsemenin zorluklarını aşmaya çalışan birçok kurum, bulut tabanlı girişimlerini korumanın öneminin farkında. Sonuç olarak, önümüzdeki yıl bulut güvenliği yatırımlarını önemli ölçüde artırıyorlar. Kritik güvenlik açıklarını gidermek, uyumluluğu sağlamak ve teknik karmaşıklıkların üstesinden gelmek için kaynaklarını yönlendiriyorlar. Bu blogda, 2025 Bulut Güvenliğinin Durumu Raporu'ndan elde edilen, dünya genelindeki işletmelerin buluttan nasıl yararlandığı ve güvenlik ekiplerinin bulutla ilgili tehditlere nasıl yanıt verdiği gibi bazı temel bulgular inceleniyor. Ayrıca, şirketlerin bulutu benimseme yolculuklarında karşılaştıkları zorluklar vurgulanıyor.
Bulut benimseme trendleri: Hibrit ve çoklu bulut hakimiyeti
Bulutun benimsenmesi BT operasyonlarını yeniden tanımlamaya devam ederken, hibrit ve çoklu bulut modelleri çoğu kuruluş için önde gelen stratejiler olarak ortaya çıkıyor. Rapora göre, ankete katılan kuruluşların yüzde 82'si artık daha fazla ölçeklenebilirlik, esneklik ve dayanıklılık elde etmek için bulut ortamlarından yararlanıyor. Bu amaçla, kurumların şirket içi sistemlerini genel bulut platformlarıyla entegre etmelerini sağlayan hibrit bulutun benimsenme oranı yüzde 54'e yükseldi. Bu yaklaşım, kurumların uygulamalarının dağıtımını ihtiyaçlarına göre optimize etmelerine ve kontrol ile uyumluluk arasında bir denge kurmalarına olanak tanıyor. Örneğin, BT ekipleri hassas verileri özel ortamlarında güvende tutarken müşteriye yönelik uygulamalar için genel bulutları kullanabiliyor.
Bulut güvenliği zorlukları
Bulutun benimsenmesi önemli faydalar sunarken, aynı zamanda önemli güvenlik zorluklarını da beraberinde getiriyor; katılımcıların yüzde 61'i güvenlik ve uyumluluk endişelerinin bulutun benimsenmesinin önündeki en önemli engeller olduğunu bildiriyor. Yanlış yapılandırmalar, mevzuata uyumsuzluk ve veri ihlalleri, özellikle hibrit ve çoklu bulut ortamları genişledikçe tespit edilen en acil sorunlar arasında yer alıyor. Örneğin, hasta kayıtlarını buluta taşıyan sağlık hizmeti sağlayıcıları, hassas bilgileri korurken HIPAA düzenlemelerine uymak zorunda. Bu zorluklara bir de siber güvenlik becerileri açığı ekleniyor. Kurumların yüzde 76'sı, kapsamlı güvenlik çözümlerini dağıtma ve yönetme becerilerini sınırlayan bulut güvenliği uzmanlığı ve insan kaynakları eksikliği olduğunu bildiriyor. Bu eksiklik, yalnızca açığı kapatmak için hedeflenen eğitim ve beceri kazandırma ihtiyacının altını çizmekle kalmıyor, aynı zamanda karmaşıklığı azaltmak ve güvenlik etkinliğini artırmak için bulut dağıtım stratejilerini yeniden düşünmeyi de gerektiriyor.
Bu durum, 2025 Bulut Güvenliği Raporu'nda vurgulanan bir diğer kritik zayıflık olan gerçek zamanlı tehdit tespiti göz önünde bulundurulduğunda daha da kritik hale geliyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 36'sı kuruluşlarının bulut ortamlarındaki tehditleri tespit etme ve bunlara yanıt verme becerisine güvendiğini ifade ediyor. Bu güven eksikliği, özellikle karmaşık hibrit ve çoklu bulut kurulumlarında mevcut mimarilerdeki güvenlik açıklarını vurguluyor.
Birleşik bulut güvenlik platformları: Önemli bir çözüm
2025 Bulut Güvenliğinin Durumu Raporu, bu zorlukların üstesinden gelmek için birleşik bir bulut güvenlik platformu stratejisinin uygulanmasını vurguluyor. Katılımcıların yüzde 97'si politika yönetimini basitleştiren, görünürlüğü artıran ve farklı ortamlarda tutarlı uygulama sağlayan merkezi çözümleri tercih ediyor. Sonuç olarak, kurumlar birleşik bir bulut platformu edinmek ve dağıtmak için yatırım yapmaya teşvik ediliyor. Fortinet'in sunduğu gibi ideal bir platformun, kurumların bulut ortamlarını tam olarak anlamalarına, ortamlarını daha iyi operasyonel hale getirmelerine ve güvenlik etkinliğini artırmalarına yardımcı olması ve bunun için de 360 derece kapsamlı ve derinlemesine savunma koruması olması, kapsamlı görünürlük sunması ve tüm bunları yaparken karmaşıklığı azaltması gerekiyor.
Bulut güvenliğine yatırım artıyor
Ortalama olarak, bulut güvenliği şu anda genel BT güvenlik harcamalarının yüzde 35'ini oluşturuyor ve bu da hibrit ve çoklu bulut ortamlarını korumanın artan önemini yansıtıyor. Ancak bulut güvenliği artık kuruluşlar için en önemli öncelik haline geldiğinden, yüzde 63'ü önümüzdeki 12 ay içinde bütçelerini artırmayı planlıyor.
Kurumların, özellikle de Minimum Bulut Harcama taahhüdü yükümlülükleri olanların, bulut güvenliği yatırımlarına yaklaşımlarını değerlendirmeleri gerekiyor. Fortinet FortiFlex gibi geniş bir çözüm kataloğu sunan, ihtiyaç duyduklarını kolayca dağıtmalarını, gerektiğinde hızlı bir şekilde yukarı, aşağı, içeri veya dışarı ölçeklendirmelerini ve yalnızca gerçek kullanım için ödeme yapmalarını sağlayan esnek günlük kullanım lisanslama programlarını düşünmeleri öneriliyor. Ek olarak, ideal bir programın aynı zamanda kurumların bulut harcama taahhüdü yükümlülüklerini azaltmasına da izin vermesi gerekiyor.
Dayanıklı bir bulut güvenlik duruşu oluşturma
2025 Bulut Güvenliğinin Durumu Raporu, günümüzün hibrit ve çoklu bulut ortamlarının artan karmaşıklığının ve gelişen zorluklarını ele almak için proaktif stratejilere duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor. Kritik adımlar şunları içeriyor:
Politika yönetimini basitleştirmek ve ortamlar arasında tutarlılık sağlamak için birleşik platformların benimsenmesi. Siber güvenlik becerileri açığını kapatmak için eğitime yatırım yapmak. İş yükü koruması, yapılandırma yönetimi, konteynerleri güvenli hale getirmek için çalışma zamanı savunması gibi gelişmiş araçları ve tehdit tespitini geliştirmek ve sorunları gidermek için entegre çözümleri bir araya getiren buluta özgü bir uygulama koruma platformundan yararlanmak. Veri korumasını iyileştirmek için uçtan uca şifreleme ve otomatik risk düzeltme kullanmak.