Ani bağırmalar, kendini yere atmalar ya da çığlıklarla ifade edilen öfke krizleri, çocukların henüz duygularını tanıyamadığı ve uygun şekilde ifade edemediği dönemlerde sıkça görülür. Psikolog Bingöl, bu davranışların çocuğun duygusal dünyasında ne kadar yoğun hisler yaşadığının bir göstergesi olduğunu vurguluyor.

Çocuklar Neden Kriz Yaşar?

Çocuklarda öfke ya da ağlama krizlerinin altında yatan başlıca nedenler şöyle sıralanıyor:

Açlık veya yorgunluk

Aşırı uyarılma

Rutinlerin bozulması

İsteklerin engellenmesi

Kendini ifade edememe

Zorlayıcı durumlarla karşılaşma

Bağımsızlık çabasının engellenmesi

Bu nedenlerle yaşanan krizler, çocuğun henüz yeterince gelişmemiş olan duygusal düzenleme becerilerinin bir dışavurumudur.

Ebeveyn Ne Yapmalı?

Uzmanlara göre bu gibi durumlarda ebeveynlerin ilk adımı sakin kalmak olmalı. Çocuğun duygularını anlamlandırabilmesi için ona rehberlik etmek büyük önem taşıyor. Bingöl, kriz anında şu tür ifadelerin kullanılmasını öneriyor:

“Şu anda çok öfkelisin, seni anlıyorum. Sakinleştiğinde konuşacağız.”

“Bu seni hayal kırıklığına uğrattı, üzgünsün. Yanındayım.”

Kriz Dışarıda Yaşanırsa?

Ergenlikte Değişen Denge
Ergenlikte Değişen Denge
İçeriği Görüntüle

Market, toplu taşıma ya da kalabalık alanlarda yaşanan krizler ebeveyn için daha da zor olabilir. Ancak burada da tutarlı sınırlar koymak ve net olmak gerekiyor:

“Bağırmaya devam edersen arabayı kenara çekeceğim ve sakinleşmeni bekleyeceğim.”

“Bu şekilde davranırsan mağazadan çıkmak zorunda kalacağız.”

Kriz Sonrası İletişim Çok Önemli

Kriz bittikten sonra yapılacak konuşmalar, çocuğun duygularını anlamlandırması ve gelecekte benzer durumlarla daha iyi baş edebilmesi açısından kritik rol oynar. Ebeveyn, çocuğa şu tür sorularla rehberlik edebilir:

“Sence başka ne yapabilirdin?”

“Sakinleşmek için birlikte neler deneyebiliriz?”

Duygularını Tanıyan Çocuklar Daha Güçlü Büyür

Çocukların yaşadığı öfke ve ağlama krizleri çoğu zaman bir mesaj içerir. Ebeveynin bu mesajı doğru okuyabilmesi, hem çocuğun duygusal sağlığını destekler hem de aile içi huzuru güçlendirir. Her çocuk duygularını yönetmeyi zamanla öğrenir. Önemli olan, bu öğrenme sürecinde çocuğun yanında güvenle duracak bir yetişkinin varlığıdır.

Muhabir: HABER MERKEZİ