Röportaj: Yiğit Emir Ahi
Kısaca kendinizi anlatır mısınız, Gülseren ATURGİL NALDÖKEN kimdir?
GÜLSEREN ATURGİL NALDÖKEN
(Eğitimci – Yazar ve Şair)
  1964 yılında Manisa’da dünyaya geldim.  1986 yılında Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 1987 yılında Çankırı’nın Yapraklı İlçesine bağlı Tatlıpınar Ortaokulunda edebiyat öğretmeni olarak göreve başladım. Daha sonraki yıllarda Antakya lisesi, İzmir Urla lisesi, Urla Hakan Çeken Anadolu lisesinde öğretmenlik yaptım. 2008 yılında emekli oldu. Yaşamımı ve edebi çalışmalarımı İzmir’in Urla ilçesinde sürdürüyorım. Yazılarım Güncel Sanat Dergisi’nde yayımlanmaktadır. Bazı yazılarıma Yazı Dükkanı Akademi’de yer verilmiştir. Balıkesir Hayat Dolu dijital dergisinde  yapılan bir röportajım bulunmaktadır.   Düşeyaz Dergisinde “İki Damla Gözyaşı”, “Karanfil Sokağı” başlıklı öykülerim yayımlanmıştır.

Eserlerim: Deneme: Zeytin Ağacı Fısılda Kulağıma (2020, Baygenç Yay.), Kalemimin Gölgesinde (2021, Baygenç Yay.) Öykü: Kırmızı Traktör (2021, Baygenç Yay.), Sali Dayı (2023, Baygenç Yay.), Şiir: Ihlamur Kokulu Sevdalarım (2022, Baygenç Yay.), Affan Bülbülleri (2023, Baygenç Yay.) Kırmızı Traktör isimli öykü kitabımda yer alan “Tami! Tıyıdan Tıyıdan Dit, Emi!” isimli öyküm, Kafkas bölgesindeki Balkar Cumhuriyeti’nde çıkan Mingu Tau Dergisinde Kril Alfabesiyle  “Ayla” ismiyle yayımlanmıştır. Güncel Sanat Dergisi’nin  düzenlediği 2024 14. Kaygusuz Abdal Öykü ve Şiir Yarışmasında “Hastane” isimli öyküm Güncel Sanat ödülünü almıştır. Güncel Sanat Dergisi'nin düzenlediği 2025 15. Kaygusuz Abdal Öykü ve Şiir Yarışmasında “Lidaki” isimli öyküm Kızıl Kule ödülünü almıştır. “Zeytin Ağacı Fısılda Kulağıma”, “Kırmızı Traktör” ve “Sali Dayı” isimli kitaplarımın bir kısmı  Kültür Bakanlığı ve Yayınlar Kurulu tarafından satın alınarak çeşitli kütüphanelere gönderilmiştir.

İlk okuduğunuz kitabı hatırlıyor musunuz? Ve yazdığınız ilk hikayeyi?
İlk okuduğum kitap Tommiks idi. Bir çizgi roman. Daha sonra Kemalettin Tuğcu kitapları ve Ömer Seyfettin’in öykülerini okudum.   Daha sonrası... İşte orası benim için dönüm noktasıydı: Sait Faik öyküleriyle tanışmam. Batı dünyasından da Victor Hugo kitapları... Bu kitapları 14 yaşımda okumaya başladım. Sonra diğerleri geldi. İlk öyküm ise üniversite yıllarında yazdığım “Köyüm Köşektaş” ve “Çiçeklerin Dili” idi. Bu iki yazımı “Zeytin Ağacı Fısılda Kulağıma” kitabımda yer verdim.
 
Kitaplarınızın konularını seçerken beslendiğiniz yerler neler? Konularınızı nasıl buluyorsunuz? Karakterlerinizi nasıl seçip oluşturuyorsunuz?
Kitap konularım hayatın içinden konulardır:

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI’NA BAĞLI YENİ OSB KURULDU TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI’NA BAĞLI YENİ OSB KURULDU

Günlük hayatta herkesin yaşayabileceği konular.
Bazen de geçmişe gidiyorum.
Kısacası yazılarım dünden ve bugünden...
Ve hayatın içinden.
Karakterlerim de aramızdan kişilerdir. Kısaca bizden birileri.
 
Yazarken belirli bir teknik gözetiyor musunuz?
Yazılarıma başlama noktası çok önemli. Sonrası geliyor zaten. Olay, durum ve küçerek öykülerim var. Üç tekniği de kullanabiliyorum kendimce.

Karakter oluşturmak için çok insan tanımak gerekiyor mu?
Gözlem önemlidir ama illa ki çok insan tanımama gerek yok. Beni haliyle, tavrıyla etkileyen insanlar bunlar. Günlük hayatımızda karşılaşacağımız insanlar aynı zamanda. Aramızda yaşayan yani.

Yazma sürecinizde sizi en çok motive eden unsurlar neler? İlham kaynaklarınız neler oluyor?
Her şey olabilir. Bahar olur, kış olur. Öten bir kuş, yaralanan bir kedi. Gülen bir kadın veya ağlayan.

Yazmak veya okumak söz konusu olduğunda hobiniz var mı?
Tabii ki. Beni saran kitapları okurum. Eğer kitap sarmazsa çok da zorlamam, illaki bu kitabı bitireceğim diye bir şey söz konusu değil. Kitap sararsa da illaki bitiririm. Yazmak da yaşamımın güzelliği...

Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mıdır?
Evet. Sait Faik öykülerini defalarca okudum. Hâlâ okuyorum. Selim İleri, Ferit Edgü, Nazan Bekiroğlu...Bu yazarların kalemini çok beğenirim.

Yeni projeleriniz var mı?
Projeler bitmiyor. Belki yeni bir kitap... Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretilmesiyle ilgili. Ayrıca üç kitabım için de ikinci baskı yapabilirim.

Peki son olarak buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?
Dinlemek, okumak ve yazmak... İllaki okumak.

Muhabir: HABER MERKEZİ