Gündem

Dermo-Kozmetikte Üç Kırmızı Çizgi Artık Vazgeçilmez

Dünya genelinde dermo-kozmetik sektörünü etkileyen düzenlemeler hızla sıkılaşıyor.

AB’nin yeni yasakları, ABD’de MoCRA ile güçlenen FDA ve Asya’da artan denetimler, hiçbir formülün artık “masum” olmadığını gösteriyor. Uzman Cansu Durkun, küresel regülasyon dalgasının üreticiler ve markalar için ne anlama geldiğini değerlendirdi. Kalıcı makyaj ve dermo-kozmetik uzmanı Cansu Durkun’un analizine göre, sektördeki regülasyon baskısı dünya çapında aynı anda yükseliyor. AB’de yürürlüğe giren kimyasal yasakları, ABD'de FDA’ya verilen yeni yetkiler ve Asya ülkelerinde ithal ürünlere yönelik mikroskobik incelemeler, tüm markaları formüllerini yeniden ele almaya zorluyor. Bugün hiçbir krem, serum, leke karşıtı ürün, güneş koruyucu ya da PMU sonrası bakım ürünü sadece iyi ambalaj ve pazarlama ile raflarda kalamıyor.

AB: 20’den Fazla Kimyasal Tamamen Yasaklandı

Avrupa Birliği, 2025/877 sayılı düzenleme ile 20’den fazla CMR özellikli kimyasalı dermo-kozmetik ürünlerde sıfır toleransla yasakladı. Bazı maddelere stok eritme süresi bile tanınmadı. Durkun’a göre bu durum, sektör için üç kritik sonucu beraberinde getiriyor:

Geleneksel koruyucu ve solventlerin çoğu formüllerden hızla çıkmak zorunda. “Sonra değiştiririz” yaklaşımı artık ciddi bir regülasyon riski taşıyor. Toksikoloji, risk değerlendirmesi ve PIF dosyası hazırlığı üreticiler açısından bir zorunluluk haline geldi. Hassas cilt, post-procedure bakım ve medikal estetisyen ürünleri için PFAS ve potansiyel endokrin bozucular daha sıkı inceleniyor.

ABD: MoCRA ile FDA Artık “Gerçek Bir Otorite”

ABD’de 2022 sonunda kabul edilen MoCRA yasası, 2024–2025 döneminde aşamalı olarak uygulanıyor ve FDA’nın yetkilerini ciddi biçimde artırıyor. Artık üretim tesisleri kayıt altına alınmak zorunda. Her ürünün formülü ve liste bilgileri FDA’ya bildirilmek zorunda. Üretici, güvenlik ispatı olmadan ürün piyasaya süremiyor. Ciddi advers olaylar 15 gün içinde FDA’ya raporlanmak zorunda. Bu tablo, ABD pazarına giren markalar için klinik çalışma zorunluluğu, stabilite testleri ve geri çağırma süreçlerinde şeffaf bir sistem gerektiriyor.

Çin ve Asya: İthal Ürünler Mikroskop Altında

Çin’de uygulanan CSAR düzenlemesiyle ithal dermo-kozmetik ürünler artık NMPA onaylı laboratuvarlarda zorunlu testlerden geçiyor. Güvenlik ve etkinlik iddiaları detaylı inceleniyor. Gümrüklerde uygun olmayan ürünler düzenli olarak reddediliyor. Bu durum, Çin’e ihracat yapan markalar için yüksek uyum maliyeti ve daha sıkı bir dokümantasyon süreci anlamına geliyor.

“Clean Beauty” Artık Trend Değil, Fiili Standart

Büyük perakendecilerin “banned list” uygulamaları, sektörün fiili standartlarını belirliyor.

Sephora, Ulta Beauty ve Credo gibi zincirler:

Yasaklı içerik listeleri oluşturuyor,

Etiketlerde detaylı beyanlar talep ediyor,

“Clean” etiketi için ciddi içerik filtreleri uyguluyor.

Bu nedenle bazı içerikler yasal olsa bile, perakendecinin kriterlerine takıldığı anda ticari olarak kullanılamaz hale geliyor.

Üç Kırmızı Çizgi: Dermo-Kozmetik Üreticisinin Yeni Gerçekliği

Durkun’a göre markalar, artık üç temel alanda taviz vermeden ilerlemek zorunda:

1) Güvenlik Dosyası Eksiksiz Olacak

Toksikoloji raporları, PIF dosyaları, stabilite-mikrobiyoloji testleri ve etiket uyumu tamamlanmalı.

2) Yanlış ya da Abartılı İddialara Yer Yok

“Mucize”, “ameliyatsız lifting”, “klinikten güçlü” gibi iddialar hem regülasyon hem ticari risk taşıyor.

Her iddia bilimsel veriyle desteklenmek zorunda.

3) İçerik Şeffaflığı ve İzlenebilirlik Şart

Ham maddeden son ürüne kadar tüm zincir kayıt altına alınmalı; tedarikçiler, saflık dereceleri ve test sonuçları izlenebilir olmalı.

PMU ve Dermo-Kozmetik İçin Yeni Hijyen Dönemi

Durkun, özellikle kalıcı makyaj sonrası bakım ürünleri, leke serumları, bariyer onarıcılar ve yatıştırıcı jeller için eski rahat dönemin artık tamamen sona erdiğini belirtiyor. Uluslararası pazara açılmak isteyen markalar için artık her ülkenin regülasyonunu, her perakendecinin kriterini baştan değerlendirmek gerektiğini vurguluyor.