Uşak’ın başarılı Diyetisyeni Sevgi Erdinç, reflü rahatsızlığı ve beslenme alışkanlıkları arasındaki bağlantıyı vurguladı ve bu rahatsızlıkla başa çıkmak için etkili beslenme önerileri sundu. Reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sindirim sorunudur. Mide yanması, ekşime, göğüs ağrısı, ağızda kötü tat, kronik öksürük ve ses kısıklığı gibi belirtilerle kendini gösteren reflü, doğru beslenme alışkanlıklarıyla büyük ölçüde yönetilebilen bir durumdur. Diyetisyen Sevgi Erdinç, reflünün doğrudan beslenme alışkanlıklarıyla ilişkili olduğunu belirterek, yanlış gıda seçimlerinin ve düzensiz yemek saatlerinin reflü semptomlarını artırabileceğini ifade etti. Özellikle aşırı yağlı, baharatlı yiyecekler, asitli gıdalar ve alkollü içeceklerin mide asidini artırarak bu rahatsızlığı şiddetlendirebileceğini söyledi. Reflüyü tetikleyen besinler arasında domates, turunçgiller ve biber gibi asidik yiyecekler öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra kafein içeren içecekler (kahve, çay, çikolata), gazlı içecekler ve alkol gibi içeceklerin mide asidini artırarak reflü şikayetlerini kötüleştirebileceğini belirtti.
Yağlı ve kızartılmış yiyecekler, mide boşalmasını geciktirerek mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olabilir. Bu durum da reflü şikayetlerinin daha sık yaşanmasına yol açar. Soğan, sarımsak, çikolata ve nane gibi besinlerin, mide kapakçığını gevşeterek asidin yukarı çıkmasını kolaylaştırdığını vurgulayan Erdinç, bu gıdalardan kaçınılması gerektiğini söyledi. Bununla birlikte, bazı besinlerin reflüyü hafifletmeye yardımcı olabileceğini belirten Sevgi Erdinç, lifli gıdalar, özellikle yulaf, kepekli tahıllar ve sebzelerin sindirim sistemine fayda sağladığını ve mideyi rahatlatıcı etkiler gösterdiğini ifade etti. Muz, elma, armut gibi düşük asitli meyvelerin de mideyi yormadan sağlıklı bir şekilde beslenmeye katkı sağladığını söyledi. Yoğurt, kefir gibi probiyotik kaynaklarının bağırsak florasını destekleyerek sindirimi kolaylaştırdığını ve mide sağlığını koruduğunu belirtti. Zencefilin mideyi yatıştırıcı etkisi olduğunu ve çay olarak tüketildiğinde reflü semptomlarını hafifletebileceğini vurguladı.
Badem ve ceviz gibi sağlıklı yağ kaynaklarının da mideyi rahatlatıcı etkiler sunduğunu söyleyen Erdinç, bu tür besinlerin tüketiminin reflü yönetimine yardımcı olabileceğini ekledi. Bunun yanı sıra, sağlıklı yemek alışkanlıklarına sahip olmanın yanı sıra yemek yeme düzeninin de büyük önem taşıdığını belirtti. Erdinç, düzenli öğünler, büyük porsiyonlardan kaçınma, yavaş yemek yeme ve yemek sonrası en az iki-üç saat dik pozisyonda kalma gibi önerilerde bulundu. Bu alışkanlıklar, mideye olan baskıyı azaltarak reflü semptomlarının hafiflemesine yardımcı olabilir. Su tüketimi konusunda da bilgi veren Erdinç, yemek sırasında fazla su içmektense öğün aralarında su tüketmenin daha sağlıklı olduğunu belirtti. Dar kıyafetlerin mideye baskı yaparak reflüyü şiddetlendirebileceği uyarısında bulundu ve rahat giysiler tercih edilmesini önerdi.
Sigara ve alkol tüketiminin de reflü üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Erdinç, sigaranın mide kapakçığını gevşeterek asidin yemek borusuna kaçmasını kolaylaştırdığını, alkolün ise mide asidini artırarak reflü semptomlarını şiddetlendirdiğini ifade etti. Bu yüzden, reflü rahatsızlığı yaşayan kişilerin bu alışkanlıklardan uzak durmalarının, genel sağlıkları açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Erdinç, “Reflü semptomlarını azaltmak ve kontrol altına almak için doğru besin seçimleri yapmak, sağlıklı yeme alışkanlıkları edinmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak, fazla kilolardan kurtulmak ve stres yönetimi gibi faktörlere dikkat etmek gereklidir. Beslenmenize dikkat ederek yaşam kalitenizi artırabilir, mide sağlığınızı koruyabilirsiniz” diyerek sözlerini tamamladı. Eğer semptomlar devam ederse ve günlük hayatı olumsuz etkilemeye başlarsa, bir uzmandan destek almanın faydalı olacağını da ekledi.
