Diyetisyen Sevgi Erdinç, sporcuların performansını doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden birinin beslenme olduğunu belirterek, geleneksel beslenme düzenlerinde hayvansal ürünlerin öne çıktığını ancak bitkisel beslenmenin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir alternatif sunduğunu söyledi. Özellikle sağlık bilincine sahip bireyler ve sporcular arasında bitkisel beslenmenin giderek daha fazla tercih edildiğine dikkat çekti.Bitkisel beslenme, hayvansal ürünler yerine bitkisel kaynaklardan alınan gıdaların tercih edildiği bir beslenme biçimidir. Vegan ve vejetaryen diyetler, bu beslenme şekillerinin başlıcalarıdır. Veganlar yalnızca bitkisel kaynaklardan beslenirken, vejetaryenler bazı hayvansal ürünleri, örneğin süt ve yumurta, diyetlerinde kullanabiliyorlar. Erdinç, bitkisel diyetlerin doğru bir şekilde planlandığında atletlerin performansına olumsuz bir etkisi olmadığını vurguladı. Aksine, bazı araştırmalar bitkisel beslenmenin dayanıklılık gerektiren sporlarda performansı artırabileceğini gösteriyor. Bitkisel beslenme vücutta iltihaplanmayı azaltabilir, bu da iyileşme sürecini hızlandırabilir ve kasların onarılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, bu tür diyetlerin daha düşük doymuş yağ içeriğine sahip olduğu için kardiyovasküler sağlık üzerinde de olumlu etkiler yaratabileceğini belirtti. "Bu da sporcular için uzun vadede daha sağlıklı bir kalp ve damar sistemi anlamına gelir" diye ekledi.
Birçok atlet, yeterli protein alımını kas gelişimi ve performans için kritik buluyor. Ancak bitkisel diyetlerde protein kaynağı olarak et yerine çeşitli alternatifler kullanılabiliyor. Erdinç, bu alternatiflerden baklagiller (mercimek, nohut, fasulye), kinoa, amarant gibi tam tahıllar, tofu ve tempeh (soya bazlı ürünler), kuruyemişler ve tohumlar (chia, keten tohumu, fındık) gibi bitkisel protein kaynaklarını sıraladı. Ayrıca, bezelye proteini ve pirinç proteini gibi bitkisel takviyelerin de önemli protein kaynakları olduğuna değindi. Erdinç, bitkisel proteinlerin kas onarımı ve büyümesi için gerekli olan tüm amino asitleri sağladığını belirtti ancak bazen eksik kalan bazı amino asitlerin tamamlanabilmesi için çeşitliliğe dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. "Bu protein kaynakları, kas yapısının güçlenmesi ve performansın artması açısından yeterli olacaktır, fakat her sporcu kendi vücut yapısına göre bir beslenme planı oluşturmalıdır" dedi.
Bitkisel beslenme sadece performansı artırmakla kalmaz, aynı zamanda genel sağlık üzerinde de faydalı etkiler yaratır. Erdinç, bitkisel diyetlerin yüksek lif içeriğiyle sindirim sistemini destekleyerek, kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, kalp sağlığını iyileştirdiğini belirtti. "Bitkisel gıdalar aynı zamanda antioksidanlar açısından oldukça zengindir. Antioksidanlar, kasların daha hızlı iyileşmesini sağlar ve vücutta serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltır" dedi. Bitkisel beslenme, doğru bir şekilde planlandığında sporcuların performansını artırabilir. Ancak, özellikle vegan ve vejetaryen diyetleri benimseyen sporcuların bazı besin öğelerinin eksikliğini önlemek için dikkatli bir planlama yapması gerekmektedir. Erdinç, vegan ve vejetaryen sporcuların özellikle bazı vitamin ve mineralleri takviye olarak almaları gerektiğini belirtti. Bu takviyeler arasında B12 vitamini, demir, omega-3 yağ asitleri ve kalsiyum bulunmaktadır. B12 vitamini bitkisel kaynaklarda bulunmaz ve bu nedenle vegan diyetlerinde takviye edilmesi gerekir. Bitkisel demir, hayvansal demire göre daha az emilir, bu yüzden demir açısından zengin besinler (örneğin, ıspanak, mercimek) ve C vitamini alımına dikkat edilmesi önemlidir. Omega-3 yağ asitleri ceviz, chia tohumu ve keten tohumu gibi besinlerde iyi seviyelerde bulunur, ancak bazen takviye gerekebilir. Kalsiyum, soya sütü, yeşil yapraklı sebzeler ve bazı tahıllarda bulunur, ancak güneş ışığına yeterince maruz kalmayan bireyler için D vitamini takviyesi gerekebilir.