Türkiye’de güzellik ve kişisel bakım pazarı büyümeye devam ederken, sektörün en çok tartışılan konusu “nitelikli uzman açığı” oldu. Zincir markalardan mahalle salonlarına kadar birçok işletme, artan talepleri karşılayacak eğitimli ve deneyimli uzman bulmakta zorlanıyor. Son yıllarda sertifika programlarının sayısı artsa da, belgelerin tek başına ustalık anlamına gelmediği sektörde sıkça dile getiriliyor. Yeni mezun estetisyenlerin müşteri iletişimi, cihaz güvenliği ve hijyen protokollerinde eksiklik yaşaması; işletmelerin verdiği hizmet kalitesini doğrudan etkiliyor.

Uzman eğitmeni Cansu Durkun, çözümün standart iş akışları, staj ve denetim üçlüsünden geçtiğini vurguluyor. Durkun, “Bir uzmanın değeri yalnızca tekniği uygulamakla ölçülmez. Aynı kalitede sonuç için standart, denetim ve mentorluk gerekir” ifadelerini kullandı. İşverenler, “belge var ama pratik yok” sözünü sıkça dile getiriyor. Cihaz kullanımı, hijyen ve bakım protokolleri, sahada teoriden çok daha karmaşık hale geliyor. Uzmanların, müşteriye işlem öncesi beklentileri açıklaması ve sonrası bakım süreçlerini doğru yönlendirmesi gerektiği belirtiliyor.

Sektörde istihdamı sürdürülebilir kılmak için kariyer basamaklarının netleşmesi gerektiği vurgulanıyor. Asistanlıktan eğitmenliğe kadar uzanan bir çizginin oluşturulması, çalışan bağlılığını ve müşteri memnuniyetini artırıyor. Eğitimlerde ise “hızlı yetkinlik” modelinin, gerçek randevu simülasyonlarıyla desteklenmesi gerektiği öne çıkıyor. Cansu Durkun, “Türkiye, güzellik ekosisteminde büyümesini sürdürecek. Ancak bu ivmeyi kalıcı kılmak için standartları güçlendirmeli, stajı görünür hale getirmeli, denetimi etkin kılmalıyız” diyerek sektörün geleceğine dair çağrısını dile getirdi.

Sektör uzmanlarına göre, atılacak küçük adımlar bile uzun vadede “usta yok” algısını “ustalık kültürü var” anlayışına dönüştürebilir.

UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: “KESİNLİKLE HAYIR!”
UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: “KESİNLİKLE HAYIR!”
İçeriği Görüntüle

Muhabir: HABER MERKEZİ