Hızlı yaş almanın sebebinin beslenme hataları olduğunu belirten Diyetisyen Sevgi Erdinç, yaptığı açıklamada; “Hepimiz genç, enerjik ve sağlıklı bir şekilde yaş almak isteriz. Ancak farkında olmadan yaptığımız bazı beslenme hataları, yalnızca sağlığımızı değil, dış görünüşümüzü de olumsuz etkileyebilir. Cilt kırışıklıklarından enerji kaybına kadar birçok sorun, yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynaklanıyor olabilir. Peki, yaşlanma sürecini yavaşlatmak ve sağlıklı bir şekilde yıllara meydan okumak için neler yapabiliriz? İşte hızlı yaşlanmaya neden olan beslenme hataları ve bu hataları düzeltmek için öneriler” dedi.
Şeker bombası olan kahvaltılara son verilmesi gerektiğini ifade eden Diyetisyen Erdinç; “Sabahları hızlı bir kahvaltı yapmak için poğaça, simit veya hazır kahvaltılık gevrekleri tercih ediyor olabilirsiniz. Ancak bu besinlerin içerdikleri rafine şeker ve basit karbonhidratlar, kan şekerinizi hızla yükseltip ardından düşmesine neden olur. Bu durum yalnızca enerji seviyenizi olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda cilt sağlığınıza da zarar verir. Fazla şeker, ciltteki kolajen yapısını bozarak kırışıklıklara zemin hazırlar. Sağlıklı bir kahvaltı yapmak için tam tahıllı ekmek, haşlanmış yumurta, avokado ve mevsim sebzelerini tercih edebilirsiniz. Bu tür bir kahvaltı hem enerji sağlar hem de uzun süre tok tutar” şeklinde konuştu.
Sürekli diyet modunda olmanın zararlarına yönelik Diyetisyen Erdinç; “Birçok kişi, kilo vermek veya formda kalmak adına sürekli kalori kısıtlamasına dayalı diyetler yapıyor. Ancak bu durum, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden mahrum kalmasına yol açabilir. Yeterli miktarda vitamin, mineral ve sağlıklı yağ almadığınızda cilt kuruluğu, saç dökülmesi ve hatta bağışıklık zayıflığı gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Dengeli bir diyetle yeterli miktarda enerji alarak hem bedeninizi besleyebilir hem de yaşlanma sürecini yavaşlatabilirsiniz. Özellikle E vitamini, omega-3 yağ asitleri ve C vitamini içeren besinleri tüketmek bu süreçte oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.
Gizli tuz kaynaklarının araştırılıp tüketilmemesi gerektiğine değinen Erdinç; “Günümüzde birçok hazır gıda ve işlenmiş ürün, farkında olmadan fazla miktarda tuz tüketmemize neden oluyor. Tuz, yalnızca tansiyon problemlerine yol açmakla kalmaz, aynı zamanda cildinizin nem dengesini bozarak elastikiyet kaybına neden olabilir. Özellikle paketli ürünler, soslar, çorbalar ve fast food tüketiminde tuz miktarına dikkat etmek gerekiyor. Daha az tuz tüketmek için yemeklerinizi evde kendiniz hazırlamayı ve taze baharatlarla lezzetlendirmeyi tercih edebilirsiniz” dedi.
Su tüketiminin arttırılması gerektiğini savunan Erdinç konuşmasında; “Yaşlanmayı hızlandıran en büyük etkenlerden biri, yetersiz su tüketimidir. Vücudumuzun büyük bir kısmı sudan oluşur ve suyun yeterli miktarda alınmaması, ciltte kuruluk ve cansızlık gibi problemlere yol açabilir. Ayrıca su, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olarak hücrelerin yenilenmesini destekler. Günde en az 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin. Eğer su içmekte zorlanıyorsanız, suyunuzu limon, nane veya salatalık dilimleri ile tatlandırabilirsiniz” sözlerine yer verdi.
Bitkisel proteinlere yönelinmesi gerektiğini vurgulayan Erdinç; “Et ve et ürünleri, birçok kişi için temel protein kaynağıdır. Ancak kırmızı etin aşırı tüketimi, vücutta iltihaplanmaya neden olabilir ve bu da yaşlanmayı hızlandırabilir. Bunun yerine mercimek, nohut, fasulye gibi bitkisel protein kaynaklarına sofralarınızda daha fazla yer verebilirsiniz. Hem sağlıklı hem de çevre dostu olan bu besinler, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı olur” diye konuştu.
Gıda israfından kaçınarak sağlıklı kalınması gerektiğini ifade eden Erdinç; “Fazla alışveriş yapmak, çoğu zaman tüketemeyeceğiniz kadar çok yiyeceğin alınmasına ve sonunda çöpe atılmasına neden olur. Ancak bu yalnızca ekonomik bir kayıp değildir; aynı zamanda bedeniniz için de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Taze ve doğal ürünler satın alarak, yiyeceklerinizi doğru şekilde saklayarak ve artan yemekleri değerlendirerek hem israfı önleyebilir hem de sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturabilirsiniz. Genç ve sağlıklı kalmak, yalnızca genetik faktörlerle sınırlı değildir. Bugün yapacağınız küçük değişiklikler, gelecekte büyük fark yaratabilir. Daha sağlıklı bir yaşam için beslenme alışkanlıklarınıza bir kez daha göz atın ve yaşlanmayı yavaşlatacak adımları atmaya başlayın. Unutmayın, doğru beslenme yalnızca bir sağlık yatırımı değil, aynı zamanda bir yaşam kalitesi meselesidir” sözlerini kullandı.