Şu soruyu soralım?Bir insanı yaşatan nedir?Bu sorunun cevabı, hava, su, gıda maddeleri ve madenlerdir.Eğer madenler olmasaydı, insan şu kainatta yaşayamazdı.Madenciliğimizin anıt isimlerinden Sadrettin Alpan şöyle diyor.(İnsanı maden yaşatır.) diyor.Anıt isim Sadrettin Alpan şöyle anlatıyor.Doktorların kullandığı iğneden, ameliyat aletlerine, görüntüleme cihazlarına kadar bütün tıbbi araçlar,gereçler madenlerden yapılıyor.Dertlere derman olarak aradığımız ilaçlar da madenlerin kimyasal bileşimiyle imal ediliyor. Kişiler ve bireyler. Sıhhatlerini ve güzel hayatlarını o güzelim madenler sayesinde muhafaza ediyorlar. Evet madenler, sağlık için, bire bir ilaçtırlar.Yediğimiz sebzelerde meyvelerde, içtiğimiz suda ette dahi maden vardır.Zat-ı Rahimi Zülcelal'in en büyük bir ihsanı, ikramı madenlerdir. Eğer yeryüzünde madenler olmasaydı, hayat çekilmez olurdu.Madenler hayat kaynağımızdır.Yediğimiz sebzeler, kökleriyle topraktaki madenleri emer.O sebzeleri yiyen insanlar da madenle beslenirler.Madenler vücuttaki damarlarla hücrelerimize kadar taşınır. Bu bağlamda sıhhat buluruz.Sağlıklı bir hayata kavuşuruz.Beslenmeyen kalp durursa hayatımız da son bulur.Rabbimizin bir ikram-ı İlahisi olan maden, hayat demektir.Maden canlılıktır.Madenler sayesinde sağlığımızı koruruz, karnımızı madenler sayesinde doyururuz.Ama korunaklı bir mekana ihtiyacımız var. Çağdaş konutların yapımında yine madenler devreye giriyor. Peki ya güvenlik problemleri? Askeri amaçlar için kullanılan kılıç, kalkan,tank,top, tüfek,füze gibi her türlü silah ve savaş uçaklarının da madenlerden üretidiğini de unutmayalım. Bireyi maden yaşatır.Zat-ı Zülcelal'in çok büyük bir nimeti olan madenlerimizi israf etmeden,yerinde kullanmalıyız.Maden,hayat kaynağımız olduğuna göre, bu bağlamda Yaratıcımız olan Allah'a teşekkür etmeliyiz. O'na olan bağlılığımızı arttırmalıyız. Yalnız maden nimetine değil, bütün nimetlere şükretmeli…Çünkü nimet şükredilmez ise gider.Nimete şükredilirse ziyadeleşir, nimet bollaşır.İnsanlar tablacı hükmündedirler. Tablacı hükmündeki insanlara teşekkür ediyoruz. Ama asıl mal sahibi olan Büyük Allah'a verdiği güzel nimetlerden ötürü niçin teşekkür etmiyoruz?Bir insan her şeyden evvel,her şeyin Yaratıcısına iman ve itaat etmelidir. Ona itaat eden bir müslim, nimetlere karşı nankörlük yapmaz.Tablacı hükmündeki insanlara bağlılığını gösterdiği gibi, asıl mal sahibine karşı iman eder, O'na isyan edemez. Bu bağlamda kainattaki çeşit çeşit bol olan başta maden nimeti olmak üzere bütün nimetlere karşı şükür secdesine kapanır. O tatlı ve güzelim nimetlerin kadrini ve kıymetini iyi bilir. O güzel nimetleri veren Cemil-i Zülcemale karşı şükrünü yerine getirir.Yaşamında daima israftan uzak durur.Her hal üzere şükür eder.Onun işi, isyan değil ; daima şükürdür. Cahit ÖZPINAR