Psikolog Dr. Kürşat Orhan, iletişim denildiğinde çoğu zaman başkalarıyla kurulan etkileşimin akla geldiğini ancak insanın en temel ve sürekli iletişiminin, kendiyle kurduğu içsel diyalog olduğunu vurguladı. Orhan’a göre bu iç iletişim, yaşam kalitesinden karar alma süreçlerine, duygusal dengeden genel mutluluğa kadar pek çok alanı doğrudan etkiliyor.
Bireyin kendini tanıması, duygularını anlaması, düşüncelerini değerlendirmesi ve içsel çatışmalarını çözebilmesi açısından büyük önem taşıyan bu süreç, çoğunlukla iç konuşmalar şeklinde gerçekleşiyor. “Bunu yapabilirim”, “Yine beceremedim” ya da “Ben değerliyim” gibi cümleler, kişinin bilinçli ya da bilinçsiz olarak zihninde yer buluyor. Orhan, bu iç konuşmaların olumlu olması durumunda özgüvenin güçlendiğini, olumsuz olduğunda ise ruh halinin olumsuz yönde etkilendiğini belirtti.
Farkındalık ve Öz-Şefkat Öne Çıkıyor
Kendimizle sağlıklı iletişim kurabilmenin ilk adımının farkındalık olduğunu ifade eden Orhan, kişinin ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini ve bu duyguların kaynağını anlamasının içsel dünyayı yönetmede kritik rol oynadığını söyledi. Olumsuz iç konuşmaların yerine, şefkatli ve destekleyici bir dil kullanmanın önemine dikkat çekti. Orhan, öz-şefkat kavramının da altını çizerek, hatalar karşısında kendini sert şekilde eleştirmek yerine bunun insani bir deneyim olduğunu kabul etmenin ve zorluklarda kendine nazik davranmanın kişisel gelişim için şart olduğunu ifade etti.
Bedensel Sinyalleri Dinlemek ve Kendine Zaman Ayırmak
Uzman görüşünde ayrıca, zihinsel ve duygusal durumların bedene yansımasını fark etmenin ve yorgunken dinlenmek, stresliyken mola vermek gibi kendine saygılı davranışlar geliştirmenin önemine değinildi. Orhan, kişinin kendiyle baş başa kalabileceği zaman dilimleri yaratmasının, içsel iletişimi güçlendiren önemli bir adım olduğunu da belirtti.
Sonuç olarak, insanın kendisiyle olan iletişimi dış dünyayla kurduğu ilişkilerin temelini oluşturuyor. Orhan, “Kendiyle barışık olan birey, başkalarıyla da daha sağlıklı ilişkiler kurar. Bu nedenle içsel iletişimi geliştirmek, yalnızca bireysel değil toplumsal bir gerekliliktir” dedi.
