Ekonomik koşulların baskı oluşturduğu bu dönemde lazer epilasyon kampanyaları tüketiciler için daha ulaşılabilir hale gelirken, sektörün görünmeyen riskleri de yeniden gündeme taşındı. Cansu Durkun Abalı’nın kaleme aldığı değerlendirmede, kampanyaların yalnızca fiyat avantajı sunmadığı, aynı zamanda güvenlik, denetim ve uygulama standartları açısından önemli soru işaretleri barındırdığı vurgulanıyor. Son yıllarda lazer epilasyonun hemen her semtte “paket”, “kampanya” ve “bitirme garantisi” gibi ifadelerle sunulması, özellikle sosyal medyanın etkisiyle hızlı kararların önünü açıyor. Ancak sahadaki gözlemler, lazer epilasyonda asıl meselenin seans sayısından çok işlemin nerede, hangi cihazla ve hangi protokolle yapıldığına işaret ediyor. Uygun fiyat arayışı, yeterli ön değerlendirme yapılmadan başlanan uygulamalarda fark edilmeden riskli bir süreci beraberinde getirebiliyor.
Güzellik sektöründe denetim ve yetkinlik konusu artık tali bir ayrıntı olarak görülmüyor. Resmî bilgilendirmelerde, güzellik salonlarında lazer veya IPL ile tıbbi işlem kapsamına giren uygulamaların yapılamayacağı açıkça belirtilirken, tüketicinin hizmet aldığı işletmenin kendisini nasıl tanımladığı da önem kazanıyor. Tanıtım dili, sunulan hizmetin sınırlarını anlamak için çoğu zaman belirleyici bir ipucu sunuyor. Sektörde sık karşılaşılan bir diğer sorun ise cihaz varlığının tek başına yeterli görülmesi. Oysa güvenli bir lazer epilasyon sürecinde cihazın düzenli bakımı, ölçümü, kullanılan parametrelerin standardı ve kayıt tutulması temel unsurlar arasında yer alıyor. Uzmanlar, tüketicinin bu süreçleri sorgulamasının bir talep değil, doğal bir hak olduğunu vurguluyor.
Sosyal medyada hızla yayılan lazer epilasyon içerikleri ise bilgiyle gürültü arasındaki sınırı giderek belirsizleştiriyor. Bir gün tamamen acısız olduğu iddia edilen uygulamalar, ertesi gün yanık riskiyle anılabiliyor. Oysa lazer ve IPL işlemlerinde sonuç ve güvenlik; cilt tipi, kıl yapısı, bronzluk durumu, kullanılan teknolojinin özellikleri ve uygulayıcının izlediği protokole göre değişkenlik gösteriyor. Bu nedenle tek tip genellemeler yerine kişiye özel değerlendirme yapılması gerektiği belirtiliyor. Ev tipi IPL cihazları da tartışmanın önemli başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Yurt dışında bu cihazlar için belirli güvenlik ve kullanım koşullarına dayalı düzenlemeler bulunsa da uzmanlar, ister ev tipi ister merkez uygulaması olsun, doğru kullanıcı, doğru cihaz ve doğru beklenti dengesi kurulmadığında sorun yaşanmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor.
Lazer epilasyonda başarının yalnızca tüylerin azalmasıyla ölçülmemesi gerektiği de özellikle vurgulanıyor. Klinik kaynaklar, işlemin çoğu zaman birden fazla seans gerektirdiğini ve teorik olarak bazı yan etki riskleri barındırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle cilt bariyerinin korunması, sürecin izlenebilir olması ve olası komplikasyonlarda izlenecek yolun önceden belirlenmesi güvenli bir uygulamanın ayrılmaz parçası olarak görülüyor. Uzman görüşlerine göre lazer epilasyon sektöründe asıl gündem kampanyalar değil, standartların yükseltilmesi olmalı. Şeffaflık, kayıt kültürü ve güvenlik anlayışı güçlendikçe hem tüketicinin bilinç düzeyi artıyor hem de sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliği destekleniyor. Bu sürecin temelinde ise tüketicinin soru sorması, bilgi talep etmesi ve uygulamayı bilinçli şekilde takip etmesi yatıyor. (Kaynak: Cansu Durkun Abalı)





