Hayatımız Maden mottosuyla faaliyet gösteren sektör, ülke ekonomisinin önemli yapı taşlarından biri haline gelmiştir. Ancak, son dönemde özellikle finansmana erişim, döviz kuru dalgalanmaları, yüksek enflasyon ve dış pazarlarındaki daralmalar gibi bir dizi zorluk, sektörü olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu, sektördeki zorluklara dikkat çekerek 2025 yılına ilişkin karamsar bir tablo çizmektedir. Alimoğlu, 2025'in Türk madencilik sektörü için zor bir yıl olabileceğini ve birçok zorlukla karşı karşıya kalınacağını ifade etmiştir.
Alimoğlu, sektördeki maliyet artışları ve döviz kurlarındaki düşüşün önemli bir sorun oluşturduğunu vurgulamaktadır. Özellikle, yüksek enflasyon ortamında maliyetlerin artmasına karşın döviz kurunun aynı oranda yükselmemesi, ihracatçıların zararına çalışmasına yol açmaktadır. Alimoğlu, bu sorunun üstesinden gelebilmek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bir talepte bulunmuş ve ihracatçı firmaların yurtdışından döviz kazançlarını Türk lirasına çevirdiklerinde, uygulanan yüzde 2’lik farkın artırılmasını istemiştir. Bu farkın yüzde 5’e çıkartılmasının sektöre ciddi bir nefes aldırabileceği öngörülmektedir. Alimoğlu, ayrıca, orman bedelleri ve ruhsat harçlarının artmasının sektöre ek bir yük getireceğini ve bunun da sektörü daha da zorlayacağını belirtmiştir.
Sektörün karşılaştığı başka bir önemli sorun ise, 4 Eylül 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Kanunu’nun 16. maddesinin uygulanmasıyla ilgili düzenlemeler olmuştur. Bu düzenlemeler, madencilik faaliyetlerini önemli ölçüde kısıtlamakta ve ruhsat güvencesinin ortadan kalkmasına yol açmaktadır. Alimoğlu, bu düzenlemenin sektördeki faaliyetleri olumsuz etkileyeceği ve büyük endişelere yol açtığını söylemiştir. Bu kapsamda, Ege Maden İhracatçıları Birliği ve diğer sivil toplum kuruluşları, Danıştay’a başvurmuş ve bu düzenlemenin iptal edilmesini talep etmiştir. Alimoğlu, madencilik faaliyetlerinin başlaması için gereken izin sürecinin ne kadar karmaşık ve uzun olduğunu belirterek, bu tür düzenlemelerin sektöre büyük zarar verebileceğini ifade etmiştir. Madencilik faaliyetleri için 8 bakanlık, 7 yasa, 87 yönetmelik, 8 tüzük ve 16 uluslararası sözleşme gereği toplamda 24 farklı kurumdan izin almak zorunda kalındığını, bunun da sektörü daha da zorlaştırdığını vurgulamıştır.
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu ise, 2023 yılında 4,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek bu başarıyı elde ettiklerini, 2024 yılı sonu itibarıyla ise 4,4 milyar dolarlık bir ihracat hedefi koyduklarını belirtmiştir. Ancak, ihracatçılar düşük kurlar ve yüksek maliyetler nedeniyle zararına satış yapmak zorunda kalmaktadır. Memişoğlu, Türk Eximbank ve ilgili Bakanlıklarla yaptıkları görüşmelerde, "İhracat artıyor" denilse de bu artışın karlılık açısından olumlu bir etki yaratmadığını dile getirmiştir. İhracatçılar, maliyetlerin arttığı bir ortamda, genellikle zararına satış yapmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca, döviz kurlarındaki dalgalanmalara dikkat çekerek, ihracatçıların daha uygun döviz kurlarıyla ihracat yapmalarını sağlayacak önlemler alınmasını talep etmektedirler. Memişoğlu, Denizli’nin işlenmiş doğal taş ihracatında Türkiye’de lider konumda olduğunu, 2023 yılında 213 milyon dolar olan işlenmiş doğal taş ihracatının 2024 yılının 15 Aralık itibarıyla 220 milyon dolara ulaştığını ifade etmiştir. Bu başarıya rağmen, ihracatçılar hala karlılık sorunları yaşamaktadır.
Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu ise, 2024 yılında Denizli'nin ihracatının düşmediğini ancak karlılığın büyük ölçüde azaldığını belirtmiştir. 2024 yılı, bazı sektörlerde Denizlili sanayiciler ve ihracatçılar için zor bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Kasapoğlu, Türkiye’nin enflasyonla mücadele için yürüttüğü dezenflasyon politikalarının önemli olduğunu kabul etmekle birlikte, bu süreçte iş dünyasının da üzerine düşeni yaptığını ifade etmiştir. Ancak, 2025 yılına girerken, ekonomik zorlukların artacağına dair işaretler bulunduğunu söylemiştir. Özellikle asgari ücrete yapılacak artışların maliyetleri artıracağı, döviz kurlarındaki baskının ise devam edeceği öngörülmektedir. Kasapoğlu, 2025’in ilk altı ayında zorlu bir ekonomik sürecin beklediğini ve bu sürecin ardından faiz indirimlerinin üretime yansımasının daha anlamlı hale geleceğini vurgulamıştır.
Emek yoğun sektörlere yönelik açıklanan yeni teşvik paketlerinin ise sanayicilere ve ihracatçılara önemli bir nefes aldıracağı beklenmektedir. Kasapoğlu, tekstil, hazır giyim ve mobilya sektörleri gibi emek yoğun sektörler için açıklanacak bu teşviklerin, sektördeki sıkıntıları hafifleteceğini ve üretim ile istihdamı destekleyeceğini söylemiştir. Teşvik paketlerinin sektöre sağlayacağı destek, özellikle iş gücü maliyetlerinin arttığı bir dönemde daha büyük önem taşımaktadır.
Toplantılarda, Türk Eximbank, Türk Ticaret Bankası ve İGE A.Ş. temsilcileri de ihracatçılara yönelik finansal destekleri hakkında bilgi vermiştir. Türk Ticaret Bankası, kısa süre içinde Denizli İhracatçılar Birliği bünyesinde de bir şube açacaklarını duyurmuş ve ihracatçılara finansal kaynak sağlamaya devam edeceklerini belirtmiştir. Türk Eximbank’ın bölge müdürü Gülom Timurhan ve Türk Ticaret Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Zafer Seyar, toplantılarda ihracatçılara finansal çözümler ve yeni destek modelleri sunmuşlardır. İGE A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Alp Akdaş da finansal kaynakları aktararak, ihracatçılara yardımcı olacakları mesajını vermiştir.
Bu tür toplantılar, Türk madencilik sektörünün ve diğer ihracatçı sektörlerin yaşadığı sıkıntıları aşabilmek adına önemli bir fırsat sunmakta, aynı zamanda sektöre yönelik çözüm önerilerinin tartışılmasına imkân sağlamaktadır. Ayrıca, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’na yapılan ziyaretler, yerel yönetimlerin de sektöre olan desteğini ve çözüm üretme noktasında iş birliği yapma isteğini göstermektedir.