Öksürük, solunum yollarına giren tahriş edici maddeleri uzaklaştırmak için vücudun geliştirdiği doğal bir refleks olarak kabul ediliyor. Ara sıra ortaya çıkan öksürük çoğu zaman normal karşılanırken, uzun süre devam eden ve şiddeti artan öksürük altta yatan hastalıkların habercisi olabiliyor. Uzmanlar, öksürüğün üç haftadan kısa sürdüğünde akut, sekiz haftayı aşması durumunda ise kronik olarak değerlendirildiğini hatırlatıyor.
Öksürüğün en yaygın nedenleri arasında nezle, soğuk algınlığı, grip ve üst solunum yollarını tahriş eden toz ile duman gibi çevresel faktörler yer alıyor. Bunun yanı sıra akciğer enfeksiyonları, boğmaca ve sinüzit de şiddetli öksürüğe yol açabiliyor. Alerjiler, astım, bronşit, reflü, kronik sinüzit, KOAH, kistik fibrozis ve bazı ilaçlar ise kronik öksürüğün temel sebepleri arasında gösteriliyor. Daha ciddi durumlarda akciğer kanseri, emboli ya da kalp yetmezliği gibi hastalıklar da tabloya eşlik edebiliyor.
Uzmanlar, öksürüğün doğal yollarla hafifletilebildiğini belirterek bol su tüketimi, sıcak bitki çayları, tavuk suyu çorba, bal ve limon karışımı, sıcak duş, buhar soluma ve ılık tuzlu suyla gargara gibi yöntemlerin büyük ölçüde rahatlama sağladığını ifade ediyor. Özellikle gece artan öksürük krizlerinde sıcak içecekler tüketmek, nemli bir ortamda uyumak ve başı yüksek tutmak etkili olabiliyor. Hırıltılı öksürükte bal, bitki çayları ve bol sıvı tüketiminin yardımcı olduğu; balgamlı öksürükte ise nane ve okaliptüs buharı, nemlendirici kullanımı, sıcak duş ve zencefil gibi bitkisel desteklerin belirtileri hafifletebildiği belirtiliyor.
Gıcık şeklinde seyreden öksürüğün genellikle boğazda kuruluk, sinüzit ya da hafif iltihaptan kaynaklandığı ifade edilirken, limonlu sıcak çay, boğaz pastili ve dinlenmenin bu şikâyeti azaltabileceği aktarılıyor. Öksürüğün alerjik kökenli olması durumunda ise tablo genellikle kuru öksürükle kendini gösteriyor. Boğazda sürekli gıdıklanma hissi yaşayan bireylerin alerjenden uzak durması ve doktorun uygun görmesi halinde antihistaminiklerden faydalanması öneriliyor.
Çocuklarda öksürüğün çoğu zaman viral enfeksiyonlara bağlı olarak geliştiğini belirten uzmanlar, bal ve limonlu çay, ılık buhar ve nemlendirici kullanımının etkili olabildiğini; ancak üç hafta boyunca devam eden öksürüklerde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor. Bebeklerde öksürük için tuzlu burun damlaları, buhar ve sıvı desteği önerilirken, hamilelikte güvenli yöntemler arasında bol su tüketimi, ballı sıcak içecekler ve tuzlu suyla gargara yer alıyor. Öksürüğün tehlikeli sayıldığı durumlar arasında nefes darlığı, hırıltı, yüksek ateş, yeşil veya kanlı balgam, göğüste sıkışma ve boğulma hissi bulunuyor. Uzmanlar, bu belirtilerden herhangi birinin görülmesi halinde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çiziyor. (Medicana)