Parkinson’un ilerleyici ve kronik bir nörolojik hastalık olduğuna dikkat çeken Uluçay, erken teşhis ve sosyal desteğin hastalar için hayati önem taşıdığını vurguladı. Dr. Uluçay, Parkinson hastalığının ilk kez 1817 yılında tanımlandığını ve bu nedenle 11 Nisan’ın, hastalığın tanımlayıcısı Dr. James Parkinson’ın anısına farkındalık günü olarak kutlandığını belirtti.
“Parkinson hastalığı; beyindeki dopamin üreten hücrelerin azalmasıyla ortaya çıkan, hareketleri kısıtlayan bir sinir sistemi bozukluğudur. En yaygın belirtileri arasında titreme, kas sertliği ve hareketlerde yavaşlama yer alır. Genellikle 60 yaş üstünde görülse de, her yaş grubunda ortaya çıkabilir” dedi.
Erken Teşhis ve Destek Yaşam Kalitesini Artırıyor
Dr. Mete Uluçay açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu anlamlı günde; erken tanının, uygun tedavi protokollerinin ve psikososyal desteğin, Parkinson hastalarının yaşam kalitesine doğrudan katkı sağladığını hatırlatmak istiyoruz. Ayrıca bu hastalıkla mücadele eden bireylerin ve ailelerinin yalnız olmadıklarını hissettirmek, en az tedavi kadar değerlidir.”
Uluçay, Parkinson hastalığına dair bilincin artmasının sadece hastalara değil, yakın çevrelerine de umut olduğunu belirterek, toplumsal destek ağlarının yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri de, bu özel gün kapsamında bilgilendirici etkinlikler düzenlenebileceğini ve Parkinson ile ilgili topluma açık seminerlerin planlandığını duyurdu.
