Uşak Sağlık İl Müdürü Dr. Sedat Kavas, Astım konusuna dikkat çekmek ve toplumu bilgilendirmek amacıyla ‘Astımınızla Sağlıklı Yaşayabilirsiniz’ sloganı ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, halkın ve sağlık personelinin bilgilendirilmesi, farkındalıklarının arttırılması sağlandığını söyledi. Astım’ın akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığı olduğunu belirten Kavas, “Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı ve ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. 3 haftadan fazla süren öksürük, nefes darlığı, göğüste ıslık sesi, göğüste tıkanıklık hissi varsa mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Teşhis, hastalarda yapılan muayene ve nefes ölçüm testleri ile koyulur” dedi. Dünyada yaklaşık 300 milyona yakın astımlı hasta olduğu tahmin edildiğini ifade eden Kavas, “Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır. Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri denir. Astımın neden bazı bireylerde görülüp, bazılarında görülmediği işte bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları sigara dumanına maruziyet, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır” diye konuştu. Astım tedavisinin amacının hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesi olduğunu dile getiren Kavas şöyle konuştu: “Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ile, astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım spor yapılmasına engel değildir. Astımlı hastalar doktorlarıyla paylaşarak ve çevresel tetikleyicilere dikkat ederek yürüyebilirler, hafif koşu yapabilirler, yüzebilirler.  Birçok astımlı hasta performans sporlarını yapabilir. Astımda özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, randevusuz hekim başvuruları ve astım nedeniyle hastaneye yatışlar, acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır.” Astımlı hastaların doktor tanılı besin alerjileri olmadıkça özel bir diyet yapmalarına gerek olmadığına dikkat çeken Kavas, “Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri astımlı hastalar için de geçerlidir. Obezitesi olan astımlı hastalarda doktor ve diyetisyen gözetiminde kilo vermeleri hastalıkların seyrini olumlu etkileyecektir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir” dedi.

Muhabir: Uşak Haber Gazetesi