Modern insanın dijital kimliği ile duygusal gerçekliği arasındaki kopukluk giderek derinleşiyor. Psikolog Ayşe Albayrak, sosyal medyanın görünmeyen yüzüne dikkat çekerek, bireylerin “mutluymuş gibi yapma” zorunluluğuyla duygularını bastırdığını vurguluyor.
Filtreli Gerçeklik: Gülümsüyoruz, Ama Ne Kadar Gerçek?
Albayrak’a göre sosyal medya, başlangıçta iletişim kurmak amacıyla ortaya çıksa da, bugün artık bir “vitrin” halini aldı. Mükemmel hayatlar, pürüzsüz ciltler ve özenle kurgulanmış kareler ile dolu dijital dünyada hüzne, yalnızlığa ya da öfkeye yer yokmuş gibi bir illüzyon yaratılıyor. Oysa, o karelerin öncesinde ya da sonrasında yaşanan gerçek duygu hâlleri, çoğu zaman görünmez kalıyor.
“Sürekli İyi Hissetmek Zorunda Değiliz”
Psikolog Albayrak: “Sanki sürekli iyi hissetmeliyiz, her şeyden anlamlı sonuçlar çıkarmalıyız gibi bir beklenti içindeyiz. Oysa bu bastırılmışlık, insanın kendisiyle olan bağını koparıyor. Paylaşılan fotoğraflar evin sadece dışarıdan görünen kısmı gibi; içerde ne olup bittiğini kimse bilmiyor.”
Gerçek Duygular Görünmüyor
Ayşe Albayrak’ın dikkat çektiği bir diğer önemli konu da duygusal ifadenin sosyal medyada geri planda kalması. İnsanların çoğu zaman ağladığı, kırıldığı ya da öfkelendiği anları değil; sadece “iyi hissettiren” görüntüleri paylaşmayı tercih ettiğini belirten Albayrak, bu durumun toplumsal bir 'mış gibi' kültürüne dönüştüğünü söylüyor.
Kıyas Kültürü ve Kimlik Savaşları
Sosyal medya üzerinden sürekli başkalarının başarıları, aşk hayatları ya da maddi varlıklarıyla karşılaşan bireyler, kendi yaşamlarını yetersiz ve eksik hissedebiliyor. “Herkes çok âşık, çok üretken, çok huzurlu… Hiç kimse az değil. Peki gerçek nerede?” sorusunu soran Albayrak, sosyal medyanın kimlik sunumu ve duygusal kaçış alanı haline geldiğini belirtiyor.
Farkındalık: İçsel Denge İçin Gerekli
Albayrak, bu dijital kalabalık içinde filtresizliğin ve gerçekliğin hâlâ değerli olduğunu hatırlatarak şu öneride bulunuyor:
“Sosyal medyada gördüğümüz her kareye anlam yüklemek zorunda değiliz. Uygulamayı kapattığımızda içimizde kalan duyguyu fark etmek, en değerli geri bildirim olabilir.”
“İnsansanız Oluyor…”
Yazısını samimi bir ifadeyle bitiren Albayrak: “Ben her zaman mutlu değilim. Çizgilerim var, yorgunluklarım var. Bazen düşüyorum, bazen bekliyorum. Hayal kırıklıklarım da oluyor. Çünkü insanım. Ve tüm duygular hayatın bir başka rengi.”