Uşak Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Selahattin Polat ve Prof. Dr. Murat Öntuğ, ilin karşı karşıya kaldığı susuzluk tehlikesini bilimsel veriler ışığında değerlendirerek sosyal medya hesaplarından çarpıcı uyarılarda bulundu.

Doç. Dr. Selahattin Polat: “Uşak’ın değil, Uşak İlinin en önemli sorunu sudur”

Uşak Üniversitesi öğretim üyesi Selahattin Polat, su krizinin sadece merkezde değil, özellikle Karahallı, Ulubey ve Eşme ilçelerinde daha derin hissedileceğini belirtti. Sorunun temelinde yalnızca iklimsel etkiler değil; jeolojik yapı, nüfus artışı, sanayi faaliyetleri ve tarımsal sulamanın da yer aldığını vurgulayan Polat, şu ifadeleri kullandı:

“Bilimsel olarak su sorununu Eşme ilçesinin kuzeyi ve Karahallı ilçesi daha çok hissedecek. Çünkü bu ilçeler yeraltı suyu açısından fakir durumda. Düşen yağışlar yüzeysel akışa geçtiğinden dolayı yeraltına sızamıyor. Arazi, yöresel adıyla kayrak olan şist gibi geçirimsiz kayalardan oluşuyor. İlde su kullanım gereksinimi çok olan dericilik ve tekstil sanayisinin varlığı problemi daha da büyütüyor. Ayrıca su isteği fazla olan tarımsal ürün yetiştiriciliği had safhada. Tütün gibi su ihtiyacı az ürünlere yönlendirme yapılmalıdır.”

Selahattin Polat

“Su Sorunu Nasıl Çözülür?” – Akademisyen Polat’tan 7 Maddelik Yol Haritası

“Dikendere yukarı havza kesiminde (Eğlence, Paşacıoğlu) acilen baraj yapımına başlanmalı.

Murat Dağı kuzeyindeki kaynak suları toplanıp Küçükler Barajı’na terfi edilmeli.

Şeker fabrikası ile havaalanı arası yeraltı suyu açısından zengin; burada kuyu açılmalı.

Karahallı’da yer alan Avgan ve Bülkeler gibi geleneksel yağmur hasat yöntemleri canlandırılmalı.

Anadolu Ulaşım’ın Kurucusu, Vefatının 20. Yılında Anıldı
Anadolu Ulaşım’ın Kurucusu, Vefatının 20. Yılında Anıldı
İçeriği Görüntüle

Binalarda yağmur suyu depolama sistemleri kurularak park ve bahçe sulamasında kullanılmalı.

Kirli sular geri dönüştürülmeli.

Göletlerdeki buharlaşma kayıplarına karşı önlem alınmalı.”

Prof. Dr. Murat Öntuğ: “Susuz günlere kaldık”

Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Öntuğ ise su krizinin geçmişe dayanan bir ihmalin sonucu olduğunu belirtti. Altyapı eksiklikleri, plansız kentleşme ve Küçükler Barajı’ndaki yetersiz kapasitenin su sorununu derinleştirdiğini dile getiren Öntuğ, sözlerine şöyle devam etti:

“Uşak şehrine ciddi şekilde su kaynağı oluşturma noktasında yaklaşık 30 yıldır yatırım yapılmamış durumda. Küresel ısınma ve Kışladağ Altın Madeni, yağışlı günlerin azalmasında etkili. Uyarılara rağmen taşkınlara karşı altyapı yetersiz kaldı. Kayıp-kaçak oranı bazı mahallelerde %50’ye ulaştı. Küçükler Barajı’nın suyu Banaz tarım arazilerine aktarılıyor, Uşak’a çok az veriliyor.”

Murat Öntuğ

“Çeşmelerdeki Tısss Sesi, Gerçeği Anlatıyor”

“Derin kuyular kazıldı, su çekildi ve şehre basıldı. Ama artık kuyularda da esos veriyor. Yeni konutlar, parklar, bahçeler derken su tüketimi katlandı. Bugün çeşmelerden su az akıyor, yarın hiç akmayacak. Belediye yıllardır yalnızca kuyu açarak sorunu geçici çözümlerle erteledi. Şimdi susuzluğa alışma vakti geliyor.”

“Su Hayattır, Su Biterse Hepimiz Biteriz”

Dr. Öntuğ, suyun yalnızca musluktan akmadığında hatırlanacak kadar önemsiz bir kaynak olmadığını hatırlattı. Uşak halkının susuzlukla yaşamayı öğrenmeye mecbur kalabileceğini ifade ederek, 1995 yılında İstanbul’da yaşadığı gerçek bir su kıtlığı hikayesiyle sözlerini tamamladı:

“Üsküdar’da manzaralı evde su yoktu, yemek için tastaki suyu kullanmak zorundaydık. Uşak’a döndüğümde çeşmeden akan suya şükretmiştim. Yıllar geçti, şimdi tastan su dökmeye devam. Allah hepimizin yardımcısı olsun.”

Uşak Su Krizi Gündemdeki Yerini Koruyor

Uzman görüşleri, Uşak’ta yalnızca yaz aylarında değil, yıl boyunca sürdürülebilecek sürdürülebilir su politikalarına duyulan ihtiyacı bir kez daha ortaya koyuyor. Uşak Belediyesi, DSİ ve ilgili kurumların su yönetimi konusunda kalıcı çözümler üretmesi artık kaçınılmaz hale geldi.

Muhabir: Yavuz Kuşdemir