Türkiye, 2025 yılının ocak–ekim döneminde şekercilik ve çikolatalı mamuller ihracatında dikkat çekici bir başarıya imza attı. Bu süreçte 2,3 milyar dolarlık ihracat geliri elde eden sektör, hem geleneksel ürünlerde hem de inovatif şekerlemelerde dünya pazarında güçlü konumunu pekiştirdi. Çikolatalı şekercilik ürünleri, yılın en hızlı yükselen kalemi oldu. Geçen yıl aynı dönemde 830 milyon dolar olan ihracat, bu yıl yüzde 57 artışla 1 milyar 303 milyon dolara ulaştı. Buna karşılık şekercilik mamulleri genelinde yüzde 7 düşüş yaşansa da Türkiye bu kalemden 975 milyon dolar döviz elde etmeyi başardı. Türkiye’nin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı ise ocak–ekim döneminde yüzde 4,4 artarak 10 milyar 134 milyon dolara çıktı. Şekercilik mamulleri bu toplam içinde yüzde 23’lük pay aldı.
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, bölge ihracatının yılın ilk 10 ayında yüzde 16 artışla 947 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Aynı dönemde Ege Bölgesi’nin şekercilik mamulleri ihracatı yüzde 22 artarak 92 milyon dolardan 113 milyon dolara yükseldi. Öztürk, Türkiye genelinde en çok ihraç edilen ürünlerin 511 milyon dolarla sakızlı şekerler, 164 milyon dolarla diğer şekercilik mamulleri ve 104 milyon dolarla saf fruktoz olduğunu belirtti. En çok ihracat yapılan ülkeler ise ABD, Birleşik Krallık ve Irak olarak öne çıktı.
EİB özelinde ise bu yıl dikkat çeken ürün, geçen yıl ihracatı olmayan kristal şeker oldu. 8,9 milyon dolarlık ihracatla önemli bir ivme yakalanırken, bu kalem bölgenin toplam 18 milyon dolarlık şekerli mamuller ihracatının yarısını oluşturdu. Kristal şeker ihracatında ilk sırada Irak yer aldı.
Çin pazarı 2026 için büyük fırsat sunuyor
Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na katılan Öztürk, Türk şekerleme ürünlerinin Çin’de yoğun ilgi gördüğünü vurguladı. Çinli Z kuşağının yeni tatlara açık olmasının büyük fırsat yarattığını dile getiren Öztürk, 2026 yılındaki fuara daha kapsamlı katılım planladıklarını söyledi. Sektörün ihracat hedefinin yıl sonunda 3 milyar dolar, orta vadede ise 5 milyar dolar olduğunu belirten Öztürk, Türk şekerlemesinin dünya pazarlarında daha güçlü bir marka hâline gelmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. (EİB)