Uşak’ın Sivaslı ilçesinde doğmuş olan Ömer Kaya, bugün sadece bir öğretmen değil, aynı zamanda Türkiye'nin sayılı daktilo tamircilerinden biridir. 1965 doğumlu ve Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Büro Yönetimi Ana Bilim Dalı mezunu olan Ömer Kaya, şu an Büro Yönetimi Alan Şefi olarak görevini sürdürüyor. Ancak onu farklı kılan özelliği, neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş bir beceriye sahip olması: Daktilo tamiri. Ömer Kaya’nın daktilo ile tanışması, 1982 yılında Yozgat’ta öğretmenlik yapmaya başladığında gerçekleşti. Yozgat’a gittiği ilk gün, daktiloları keşfetti ve onlarla yakın bir ilişki kurmaya başladı. O dönemde, okullarda daktilo kullanımının yaygın olduğu yıllardı ve Kaya, daktiloların bakımını yapmak için her okulda özel atölyeler kurdu. Hem okullarındaki makinelerin tamirini yaptı hem de bölgedeki birçok resmi kurumun daktilolarının bakımını üstlendi. Yozgat’taki ilk işlerinden biri, sadece okuldaki daktiloları değil, tüm çevreye hizmet vererek bu makinelerin bakımını yapmak oldu.
Üniversite yıllarında, daktilo tamiri konusunda dersler alan Kaya, yıllar içinde bu alanda ustalaştı. Yozgat’taki Erciyes Üniversitesi’ne bağlı Yozgat Meslek Yüksekokulu’nda daktilografi derslerine giren Kaya, burada üniversite makinelerinin de tamirini üstlendi. Bu süreç, ona sadece teknik bilgi kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda daktilo tamirinin inceliklerini öğrenmesini sağladı. Daktilolar, bilgisayarlar yaygınlaşmadan önce, yazı yazmak için kullanılan en önemli araçlardı. Ancak 2000’li yılların başında, yerini bilgisayarlara bırakmaya başladılar. Ömer Kaya, bu dönüşümü yakından takip etti ve daktiloların avantajlarını vurgulayan bir bakış açısına sahip oldu. Özellikle okullarda, daktiloların ömrünün bilgisayarlara kıyasla çok daha uzun olduğunu belirtiyor. "Bilgisayarlar beş yılda eskir, yazılımlar uyumsuz hale gelir, ama bir daktilo yıllarca sorunsuz çalışabilir," diyor. Kaya, daktiloların bakımının iyi yapıldığında 30-40 yıl, hatta 50 yıl kullanılabileceğine inanıyor.
Ömer Kaya’nın eğitimde daktiloları kullanma konusunda güçlü bir inancı var: Daktilolar, öğrencilerin dikkatini toplamada bilgisayarlardan çok daha etkili. "Bilgisayarın başında internet, oyun gibi çok fazla dikkat dağıtıcı öğe var, fakat daktiloda bu yok," diyor. Kaya, daktilo eğitiminin bilgisayar klavyesine geçtiğinde daha verimli olduğunu ve klavye öğrenmenin de çok daha hızlı ve doğru gerçekleştiğini belirtiyor. Özellikle öğrenciler daktilo eğitimi aldıktan sonra bilgisayara geçtiklerinde, yazma hızlarının arttığını gözlemlemiş. Ömer Kaya, daktilo bakımını sadece teknik bir iş olarak görmüyor. Her daktilo, ona göre bir sanat eseri gibi işlenmeli. Kaya, daktiloların bakımını üç ana başlık altında topluyor: Günlük, aylık ve yıllık bakım. Günlük bakımda, makineler dikkatle temizleniyor ve korunuyor. Aylık bakımda ise makineler daha derinlemesine temizleniyor, gazyağı ve makine yağı karıştırılarak tüm parçalar incelikle temizleniyor ve yağlanıyor. Kaya, daktiloların iç yapısını iyi anlayabilmek için makineleri parçalara ayırarak her detayı dikkatle inceliyor.
Bugün daktiloların kullanım alanı oldukça daralmış olsa da hala koleksiyoncular ve müzeler için büyük bir değer taşıyor. Ömer Kaya, daktiloların tarihsel birer eser olduğunu ve onları çalışır durumda tutmanın, gelecek nesillere değerli bir miras bırakmak anlamına geldiğini düşünüyor. O, daktilo tamirini sadece okulda değil, çevresindeki koleksiyonerlere de yaparak, daktiloların ömrünü uzatmayı hedefliyor. Ömer Kaya, bugüne kadar okul dışında yaptığı tüm tamirlerde hiçbir maddi beklentisi olmadığını belirtiyor. "Bu işi seviyorum ve bir hizmet yapmak amacıyla yapıyorum," diyor. Babasından kalma veya eski mesleki daktilolarıyla gelen insanlara yardım etmek, ona büyük bir haz veriyor. Kaya, bundan sonra da daktilo tamirine devam edeceğini ve bu işi seven herkesin kapısının açık olduğunu söylüyor. Onun için daktilolar sadece eski makineler değil, geçmişin izlerini taşıyan birer hazine.
Ömer Kaya, gençlere bu tür meslekleri öğrenmelerini ve yeteneklerini keşfetmelerini öneriyor. “Kendi yeteneklerinizi keşfedin, üzerine gidin ve çaba harcayın. Başarı mutlaka gelir,” diyor. Kaya, gençlerin el becerilerini geliştirmeleri ve mesleki becerilerini arttırmaları için daktilo gibi geleneksel işlerle ilgilenmelerini tavsiye ediyor. Çünkü ona göre, her meslek bir yaşam boyu değerli olacaktır. Ömer Kaya’nın daktilolara olan sevgisi, sadece bir iş değil, adeta bir yaşam tarzı. O, daktiloları birer araç olarak görmekle kalmayıp, onlara hayat vererek gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan bir usta. Bu iş, sadece makinelerin tamiri değil, aynı zamanda bir tutkunun, emekle şekillenen bir sanatın yansıması. Gelecek yıllarda da daktiloların sesinin öksüz kalmaması için Ömer Kaya, her zaman onları yaşatmaya devam edecektir.