Manşet

Unutulmaya yüz tutmuş kelimeler türkülerle yaşıyor

Uşak ve Anadolu kadınlarının gündelik yaşamında kullandığı unutulmuş kelimeler, türkülerde ve halk kültüründe kuşaktan kuşağa aktarılarak varlığını sürdürüyor.

Anadolu kültürü, sadece türkülerle değil, aynı zamanda içinde barındırdığı zengin kelime hazinesiyle de halkın belleğinde yaşıyor. Ancak bu kelimelerden birçoğu günümüzde kullanılmaz hale gelmiş durumda. “Ak benizli, cibindirik, dolama, göynek, bürgü, yoraklı, şibidik” gibi kelimeler, özellikle Anadolu kadınlarının günlük hayatında köklü bir geçmişe sahip. Eskiden kadınlar, Sümerbank bezinden dikilen dolamalarını giyer, sabahın serinliğinde sırtına delmesini alır, başına ak yağlık bağlardı. Evinde kuzularını kuzuluk kapısalığında toplar, ineğini nahıra sürerdi. Çocuklarını yunak taşında sırkıtır, kışın üşüyünce “boynum, çiynim, böğrüm ağrıyor” derdi. Gündelik yaşamda kullanılan bu kelimeler, yalnızca birer sözcük değil; aynı zamanda bir kültürün, bir yaşam tarzının izlerini taşıyor.

Yemek ve sofra kültüründe izler

Anadolu mutfağında da unutulmuş kelimeler dikkat çekiyor. Ölemeç (övelemeç), ovmaç (oğmaç), dolaz, doğramaç, toğga çorbası gibi yemek adları, sofraların zenginliğini anlatıyor. Ayrana “çalkama” veya “çalkamaç” denirken, cacığa “çintme”, kompostoya ise “sulamaç” denilirdi.

Düğün, günlük yaşam ve inançlarda kelimeler

Düğün için gönderilen davete okuntu, düğün evine götürülen hediyelere okuntuluk denirdi. Ölüm olduğunda “ölgü evi”ne gidilir, kötü dileklerde ise “odun ocağın sönsün” gibi ağır ilençler söylenirdi. Bu kelimeler, Anadolu insanının hem mutlulukta hem de kederde kullandığı dilsel hazineler olarak bugün bile halk arasında duyulabiliyor.

Türkülerde hayat bulan miras

Birçok unutulmaya yüz tutmuş kelime, hâlâ türkülerimizin dizelerinde yaşamaya devam ediyor. “Elini, kapını ve sofranı açık tut” felsefesiyle şekillenen Ahilik kültürü gibi, Anadolu’nun dili de yüzyıllardır aktarılıyor. Uzmanlara göre, bu kelimelerin yaşatılması ve yeni kuşaklara aktarılması, hem dil zenginliği hem de kültürel kimliğin korunması için büyük önem taşıyor.