Uşak Arkeoloji Müzesi, Uşak ilinde bulunan arkeolojik bir müzedir. 1967 yılında başlatılan müzenin inşaatı 1969 yılında bitirilmiştir. 23 Mayıs 1970 tarihinde teşhir tanzimi tamamlanan müze, Uşak Müze Müdürlüğü olarak hizmete açılmıştır. 2012 yılında tren istasyonu mevkiinde 14 bin 500 metrekare kapalı alana üzerine yeni bir müze binası inşasına başlamış ve dört yılın ardından 2016 yılında tamamlanmıştır. Yaklaşık 48 yıl boyunca aynı binada hizmet veren Arkeoloji Müzesi, yaklaşık 16 milyon liraya mal olan 3 katlı modern yeni müze binasının 2018 yılında teşhir ve tanzim çalışmalarının bitmesiyle tren istasyonu mevkiine taşınarak modern müzeler arasında yerini almıştır. Envanterinde yer alan 43.000 bin eser ve sikkeden 2.500'ü müze içerisinde sergilenmektedir.
Arkeoloji müzesi 3 kattan oluşmakta oluşmaktadır. İlk katta kronolojik vitrinlerde Uşak sınırları içerisinden bulunan arkeolojik eserler yer alır. Müzede teşhir anlamında son bölüm etnografya bölümüdür. Uşak İlinin binlerce yıl boyunca değişik kültürler tarafından sürekli beslenmiş çok katmanlı kültür zenginliğinin ürünü olan Paleolitik Çağ, Tunç Çağları, Frigya, Lidya, Helenistik, Roma ve Doğu Roma Dönemlerine ait kırk iki bin eserlik bir koleksiyonu barındırmaktadır. Eski Tunç Çağı’ndan kalma idoller, gaga ağızlı testiler, taş baltalar, Hellenistik ve Roma Dönemi 'ne ait toprak kaplar ve cam eserler, mezar stelleri, adak stelleri ve kefaret yazıtları, Blaundus örenyerinden getirilen heykeller, altın takılar, diademler, cam kaplar ile gerek müsadere edilen, gerekse vatandaşların teslim ettiği pek çok döneme ait sikkeler müze envanterinde yer alır. Bu bölümde dokumacılık, cirit gibi canlandırma örneklerinin yanında Uşak Ulucami’nin de küçültülmüş bir örneği de sergilenmektedir. Bununla birlikte yeni müze binasında çocuklar için eğitim alanının yanı sıra, fuaye alanı ve konferans salonu, ayrıca ihtisas kitapları içinde bir de kütüphane bulunmaktadır.
2. kat olarak geçen asma katta ise bulunduğu bölge özelliği itibariyle para ve paranın tarihi anlatılmaktadır. İlkler şehri olarak tanınan Uşak, antik dönemde paranın ilk basılıp kullanıldığı Lidya Devleti sınırları içerisinde olmasından dolayı zengin sikke koleksiyonu ikinci kat olarak geçen asma katta yer almaktadır. Bu katta paranın basılması ve kullanılması konularında canlandırmalar ve yine kronolojik olarak sıralanmış vitrinlerde çeşitli dönemlere ait sikkeler ve paralar sergilenmektedir.
Yeni müze binasında 3. kat ise tamamıyla Lidya Dönemi’ne ve Karun hazinelerine ayrılmıştır. Bu alanda Lidya Dönemi’nin günlük yaşantı örnekleri, ölü gömme adetleri ile ayrı bir alanda Karun hazineleri bulundukları tümülüslere göre sergilenmektedir. Karun Hazineleri'nin en değerli parçalarından biri olan "Kanatlı Denizatı Broşu" burada sergilenmeye başlanmıştır. Akmonia, Selçikler, Sebastapolis antik kentlerinden çıkarılan eserler ile Basmacı, Aktepe, Toptepe, İkiztepe, Harta tümülüslerinden çıkarılan eserler müzede sergilenmektedir. Bu katın bir bölümünde de Lidya döneminin günlük yaşantı örnekleri, Tümülüslerin ve dokumacı, seramik, kalıp ustası gibi dönemin mesleklerinin canlandırmaları yer almaktadır. 1960'li yılların ikinci yarısında Uşak yakınlarından Amerika'ya kaçırılan ve Kültür Bakanlığı'nın açtığı dava sonucu 1993 yılında ülkemize geri getirilen ve Milattan önce 560-546 yıllarında yaşayan Lidya Kralı Kroisos’a ait, 432 parça paha biçilemez eserden oluşan "Karun Hazinesi” olarak adlandırılan Lidya hazineleri de müzede sergilenmektedir.