Ancak kentin bu başarısı, yeterli yatırım ve marka desteğiyle taçlandırılamıyor. Yerel üreticiler, “Avrupa bizim atığımızı işleyip milyarlar kazanıyor, biz ise kendi emeğimizin karşılığını alamıyoruz” diyerek eleştiriyor. Uşak, yılda 620 bin ton tekstil atığını geri dönüştürerek yaklaşık 485 bin ton pamuk lifi üretiyor. Bu üretim, Türkiye ekonomisine yıllık 97,5 milyon dolar kazandırıyor. Ancak sektör temsilcileri, bu rakamın potansiyelin çok altında olduğunu belirtiyor. “Yeterli devlet desteği, marka yatırımı ve tanıtım yapılmadığı için Uşak sadece ham madde sağlayıcısı olarak kalıyor” eleştirisi öne çıkıyor.
Kentte faaliyet gösteren 180’e yakın fabrikanın çoğu küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşuyor. Geri dönüşümde dünya çapında liderlik konumunda olunmasına rağmen, sanayiciler uluslararası markalarla rekabet edecek teşvik ve finansmana ulaşamadıklarını söylüyor. Ayrıca çevresel sürdürülebilirlik açısından da soru işaretleri var. Tekstil atıklarının ayrıştırılmasında ağır iş yükü kadın emeğine dayanıyor. İş gücünün yüzde 61’ini kadınlar oluşturuyor ancak çoğu düşük ücretle, sosyal güvencesiz koşullarda çalışıyor. Akademisyenler, bu tablonun “ekonomik başarı” söyleminin arka planında ciddi bir sosyal adaletsizlik barındırdığına dikkat çekiyor.
Ekonomistler ise Uşak’ın sadece Türkiye için değil, küresel ölçekte de model olabileceğini belirterek şu uyarıyı yapıyor: “Bu kent geri dönüşümle ekonomiye nefes oluyor ama kendi nefesini tutuyor. Eğer devlet ve yerel yönetimler Uşak’ı markalaştıramazsa, bu başarı hikayesi başkalarının kazancına hizmet etmeye devam edecek.”