Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen folklorik tarama gezilerinin büyük bir kültürel miras taşıdığını ve Uşak’ın da bu süreçte önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Aşcı, 1928 yılına kadar gerçekleştirilen bu gezilerin, Türkiye’nin halk kültürünü derinlemesine araştırarak geleceğe taşıyan önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Aşcı, açıklamasına, 1 Kasım 1927’de Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu başkanlığında kurulan Anadolu Halk Bilgisi Derneği'ni anlatarak başladı. Derneğin İstanbul şubesinin açılmasının ardından, Anadolu’nun farklı illerinde halk kültürü araştırmaları yapmaya karar veren dernek, Gaziantep, Kayseri, Bursa, Erzurum, İzmir, Kastamonu, Kırklareli, Konya, Muğla, Sinop, Antalya, Balıkesir, Isparta, Kütahya, Manisa, Sivas ve Trabzon gibi illerde şubeler açtı. Bu geziler, Anadolu’nun çeşitli halk kültürlerini araştırmayı ve derlemeyi amaçlıyordu. Aşcı, derneğin çalışmalarının özellikle halkbilimi alanında önemli bir yer edinmesinde büyük rol oynadığını belirterek, “Dernek, halk kültürünü ilmi esaslara dayalı olarak araştırarak, Türkiye’nin halkbilimi çalışmalarının gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu süreç, Türkiye’deki halk kültürünün bilimsel anlamda ele alınmasının temelini atmıştır” dedi.

Ömer Aşcı, 1928 yılında kurulan Ankara Etnografya Müzesi'nin kuruluşuna da değindi. Aşcı, müzenin açılışı için yapılan tetkik gezilerinin, Anadolu’nun halk kültürüne dair önemli verilerin toplanmasında büyük rol oynadığını ifade etti. Macar Etnolog Mesaroş’un görevlendirilmesiyle başlayan bu gezilerde, Uşak başta olmak üzere çeşitli illerde halı, kilim ve diğer etnografik eserler toplanarak müzeye kazandırıldı. “Ankara Etnografya Müzesi’nin kuruluşu için yapılan tetkik gezilerinin çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Halı dokuma merkezi olarak bilinen Uşak ve diğer bölgelerde hem halı hem de kilim koleksiyonları toplanmış, bu da müzenin koleksiyonlarının zenginleşmesine katkı sağlamıştır” diyen Aşcı, müzenin halk kültürünün belgelenmesi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Aşcı, geziler sırasında toplanan çeşitli halk kültürü eserlerinin, Türkiye’nin medeniyet tarihi ile olan bağlarını kurmada çok önemli rol oynadığını vurguladı. Bu gezilerde toplanan eserler arasında, Zeybek ve Yörük elbiseleri, Türk göçebeliğiyle ilgili eşya ve çocukların sünnet törenlerinde kullandığı “Kınalı değnek” gibi materyaller yer alıyor. Mesaroş Bey ve Hamit Zübeyr Bey’in Anadolu’nun farklı illerinde gerçekleştirdikleri araştırmalar sırasında topladıkları eşyalara da dikkat çeken Aşcı, “Sivas, Tokat, Malatya, Erzincan, Yozgat gibi illerle birlikte, Eskişehir, Afyon, Denizli, Ödemiş ve Uşak taraflarında Zeybek eşyaları, çeşitli işleme örnekleri ve gümüş takımlar toplanmış, bu da kültürümüze büyük katkı sağlamıştır” dedi.

Uşak’ın, bu folklorik tarama gezilerinin önemli bir durağı olduğunu belirten Ömer Aşcı, Uşak’a özgü Zeybek kültürünün, bu dönemin en önemli unsurlarından biri olduğunu ifade etti. Zeybek eşyalarının toplanması, bu kültürün gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir değer taşıyor. Aşcı, “Zeybek kıyafetleri, halk müziği ve diğer geleneksel öğeler, Uşak’ın kültürel zenginliğini ortaya koymaktadır. Bu eserler, halk kültürümüzün önemli bir parçası olarak müzelere kazandırılmıştır” şeklinde konuştu. Aşcı, bu çalışmaların hem geçmişin hem de halk kültürünün gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, Kent Belleği Projesi’nin de bu mirası günümüze taşımak için büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı.

UŞAK’TA AYAKLI CEPHANELİK YAKALANDI UŞAK’TA AYAKLI CEPHANELİK YAKALANDI

Muhabir: Gülcan Aydoğdulu