Sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve halkın katılımıyla gerçekleşen etkinlik, işçi ve emekçilerin dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya koydu. Kutlamalar, Uşak’ın merkezi olan 15 Temmuz Şehitler Meydanı’nda bulunan Atatürk ve Kurtuluş Anıtı önünde toplandı. Kutlamalar saat 13.15’te eski Belediye Hizmet Binası önünden başlayan yürüyüşle başladı. Kalabalık, çeşitli sendika ve dernek temsilcilerinin eşliğinde, ellerinde pankartlar ve bayraklarla Atatürk Anıtı’na doğru ilerledi. Yürüyüşün ardından, alanda düzenlenen mitingde emeğin, eşitliğin ve özgürlüğün önemi bir kez daha vurgulandı.
Etkinliğe; CHP Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, CHP Uşak İl Başkanı Sevinç Soyer Yazgan, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Uslu ve çok sayıda diğer yerel parti temsilcisi de katıldı. Ayrıca, sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve emekçi kesimlerden gelen birçok vatandaş da etkinlikte yerini aldı. Atatürk Anıtı'na varıldığında, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Uşak Belediyesi Kent Orkestrası tarafından bir müzik ziyafeti sunuldu. Müzik dinletisinin ardından, kutlamalar halk oyunlarıyla renklendirildi. Uşak halkı, geleneksel halk oyunlarıyla bu özel günü coşkuyla kutladı.
KESK/Eğitim Sen 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Deniz Ertunç, mitingde bir konuşma gerçekleştirdi. Ertunç, yaptığı konuşmada, 1 Mayıs'ın sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir mücadele günü olduğunu vurguladı. Ertunç, günümüz dünyasında işçi sınıfı ve emekçilerin, kapitalist sistemin getirdiği baskılarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Dünyanın ve yurdun neresinde olursa olsun, yüreği aydınlık bir gelecek için çarpanlara, emek, barış ve demokrasi için zindanlara dolduranlara ve o zor koşullarda dahi emek, barış ve demokrasi için çaba göstermeye, direnmeye devam edenlere emeğin kürsüsünden selam gönderiyoruz. Selam olsun! Çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnlere!" dedi.
Ertunç, 2025 yılına zorluklar ve kapitalist baskılarla girildiğini belirterek, “İşçi sınıfı ve ezilenlerin yüzyıllardır verdiği mücadele ile kazanılan haklar her geçen gün tehdit altında. Kapitalizm, ekolojik yıkım ve savaş politikalarıyla doğayı yok etme tehlikesi yaratıyor. Her geçen gün daha fazla emekçi, genç ve kadın, iş güvencesiz şekilde yaşam mücadelesi veriyor" ifadelerini kullandı.
Ertunç, hükümetin izlediği politikaların, işçi sınıfının haklarına büyük zararlar verdiğini belirterek, ülkenin dört bir yanında her kesimin bu bozuk düzene karşı verdiği mücadeleyi vurguladı. “Ülkemizin dört bir yanından eşitlik ve özgürlük talepleri yükseliyor. Bizler sadece işçiler ve emekçiler değil, öğrencilerden gazetecilere, kadınlardan sendikacılara kadar her kesim bu karanlık düzene karşı savaşıyor,” dedi.
Ertunç, hükümetin, toplumun temel hak ve özgürlüklerine yönelik baskılarını artırdığını ifade etti. "Saray rejimi, tüm temel hak ve özgürlükleri askıya almış durumda. 1 Mayıs’a yönelik yasaklar da bunu açıkça gösteriyor. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınarak, kayyumlar atanıyor. Bu, halkın iradesini hiçe saymak anlamına geliyor" dedi.
Ertunç, ayrıca yargının iktidarın emir erine dönüştüğünü ve siyasi baskıların her geçen gün arttığını belirterek, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini biliyoruz, ancak iktidar, kendi bekasını korumak için bu çözümü engellemektedir” ifadelerini kullandı.
Ertunç, Türkiye’de işçi haklarının giderek yok olmaya yüz tuttuğunu ve sendikal hak ihlallerinin arttığını vurguladı. "Türkiye'deki işçi cinayetlerinin sayısı artıyor. 2024 yılında en az 1897 işçi hayatını kaybetti. İşçi cinayetlerinde Türkiye hala dünyada üçüncü sırada yer almakta" dedi. İşçilerin borç batağına sürüklendiğini ve yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verdiklerini belirten Ertunç, emeklilerin de adeta ölüme terk edildiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda, Ertunç, direnişin büyüdüğünü ve karanlık günlerin geçeceğini belirtti. “Artık korku duvarları yıkılmaya başlıyor. Direniş umudu büyütüyor, karanlık perdeyi paramparça ediyor. Hep birlikte eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükselterek, bu bozuk düzene son vereceğiz,” diyerek konuşmasını tamamladı.
