Afyonkarahisar'da yaralı yaban hayvanlarının tedavilerinin ardından doğaya bırakılması amacıyla üniversite bünyesinde açılan rehabilitasyon merkezinde çalışmalar, tatilde bile evlerine gitmeyen doğal yaşam gönüllüsü üniversite öğrencilerince yürütülüyor.
AKÜ Yaban Hayatı Kurtarma, Rehabilitasyon, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Kandır:
'Evcil veya çiftlik hayvanlarının dışında, yaban hayvanlarından da anlayan veteriner hekimlere ihtiyacımız var. Hedefimiz, yaban hayatı veterineri de yetiştirebilmek. Bu amaçla gerekli çalışmalara devam ediyoruz'
Gönüllü öğrencilerden Gül:
'Bir gün geyiğe bakıyor, başka bir gün şahinle ilgileniyoruz. Birbirinden çok farklı hayvanlarla ilgilenmek insanda yeni umutlar yaratıyor. Her gün farklı bir canlıyı görmek, yeni bir başlangıç gibi geliyor'
Afyonkarahisar'da, yaralı yaban hayvanlarının tedavilerinin ardından doğaya bırakılması amacıyla Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) bünyesinde açılan rehabilitasyon merkezinde çalışmalar, tatilde bile evlerine gitmeyen doğal yaşam gönüllüsü üniversite öğrencilerinin desteğiyle gerçekleştiriliyor.
AKÜ Veteriner Fakültesinde geçen yıl Yaban Hayatı ve Ekoloji Ana Bilim Dalı'nın açılmasının ardından hem yaralı hayvanların rehabilitasyonu hem de yaban hayatı veterineri yetiştirmek için AKÜ Yaban Hayatı Kurtarma, Rehabilitasyon, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKUREM) kuruldu.
Merkezdeki çalışmalara, tatilde bile evlerine gitmeyen doğal yaşam gönüllüsü üniversite öğrencileri destek veriyor.
AKUREM Müdürü Doç. Dr. Emine Hesna Kandır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin önceliğinin yaralanmış, zehirlenmiş ya da öksüz kalmış yaban hayvanlarının tedavilerinin ardından doğaya gönderilmesi olduğunu söyledi.
Afyonkarahisar'ın yanı sıra Eskişehir, Kütahya, Denizli ve Uşak gibi illerden yaban hayvanı getirildiğini belirten Kandır, 'Çoğunlukla yırtıcı kuşlar geliyor. Bunlarda en çok dikkati çeken silahla yaralanma ayrıca sulak alanların azalması, tarımda kimyasalların aşırı kullanımı, habitatların daralması sebebiyle hayvanların beslenmeyle ilgili problemleri ortaya çıkabiliyor.' diye konuştu.
Leylek, ebabil ve pelikan gibi kuşların da bakımının yapıldığını anlatan Kandır, 'Şu anda iki yavru kızıl geyik var. Geçen yıl da iki geyik yavrusunu büyüterek göndermiştik.' dedi.
- Öğrenciler tecrübe kazanıyor
Kandır, çeşitli sebeplerden dolayı annelerinden uzaklaşan yavruların, Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlileri tarafından getirildiğini, yaralı veya yavru hayvanların ilk olarak AKÜ Hayvan Hastanesinde tedavilerinin yapıldığını dile getirerek şöyle konuştu:
'Tedaviden sonra bakım ve rehabilitasyonları merkezimizdeki gönüllü öğrenciler tarafından yapılıyor. Veteriner Fakültesinden gönüllü öğrenciler ve bu alanda kendisini geliştirmek isteyenler burada çalışmalara katılıyor. Son zamanlarda yaban hayatı ve insan çok fazla birlikte yaşamaya başladı. Aradaki mesafenin daralması yaban hayatındaki zararı arttırdı. Evcil veya çiftlik hayvanlarının dışında, yaban hayvanlarından da anlayan veteriner hekimlere ihtiyacımız var. Hedefimiz, yaban hayatı veterineri de yetiştirebilmek. Bu amaçla gerekli çalışmalara devam ediyoruz. Gönüllü öğrencilerimiz buradaki çalışmalarla tecrübe kazanıyor. İleride yaban hayatı rehabilitasyon ve bakımı konusunda sertifika programları da düzenleyeceğiz.'
- 'Ne zaman acil durum olursa hemen geliyoruz'
Merkezde gönüllü olarak görev alan Veteriner Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Tuğrul Çağrı Gül, aynı zamanda AKÜ Yaban Hayatı Koruma ve Kurtarma Topluluğunun başkanlığını yaptığını ifade etti.
Yaban hayvanlarının bakımı ve temizliği ile ilgilendiğini aktaran Gül, şunları söyledi:
'Midas adını verdiğimiz bir kızıl geyik yavrumuz var, bizim maskotumuz oldu. Annesinden ayrı düşmüş, Dinar yakınlarında bulundu, yaklaşık 8 haftadır bizimle, çok hızlı büyüyor. Biraz daha büyüdüğünde doğaya kavuşacak. Yaban hayvanlarıyla ilgilenmek gerçekten çok farklı. Her gün farklı bir bilgi öğreniyoruz. Bir gün geyiğe bakıyor, başka bir gün şahinle ilgileniyoruz. Birbirinden çok farklı hayvanlarla ilgilenmek insanda yeni umutlar yaratıyor. Her gün farklı bir canlıyı görmek, yeni bir başlangıç gibi geliyor. Yaban hayatında bir vakit yok. Ne zaman acil durum olursa hemen geliyoruz. Gece gündüz fark etmiyor, mesai gözetmeksizin kendimizi tamamen onlara adamış durumdayız.'
Gönüllü öğrencilerden Ömer Cankan Alpay ise 'Yaban hayvanlarının beslenme, bakım ve tedavilerini takip ediyoruz. Doğaya dönebilmeleri için destek oluyoruz. Hafta sonları bile buradayız. Yaralı hayvanların iyileştiğini görmek, mesleğimizin ne kadar değerli olduğunu anlatıyor.' dedi.